"sallamaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • بهز
        
    • التلويح
        
    • بتلويح
        
    • لهز
        
    • للتأرجح
        
    • بالتلويح
        
    • بتَأَرجُح
        
    Amerikan basını bile kuyruk sallamaya başladı. Open Subtitles حتى الصحافة الأمريكية بدأت بهز ذيلها
    - ...o bara geç ve tahta parçası kıçını sallamaya başla! Open Subtitles وأقفزي على تلك المائدة وقومي بهز تلك الخشبة التي تطلقي عليها مؤخرة - هذا كثير جداً -
    Gerçekten orada bir yerlerde bize tarih kitaplarından el sallamaya mı çalışıyor? Open Subtitles هل حقا تظنين بأنه هناك محاولا التلويح لنا من كتب التاريخ ؟
    Ellerini öyle sallamaya başladığında hiç bir şey anlamadığımı biliyorsun. Open Subtitles تعلمين أنني لا أستطيع إستيعاب شيء حين تبدأين بتلويح يداكي بهذه الطريقة
    Bir çete dolusu güzel bayan pistte popolarını sallamaya hazır. Open Subtitles لدينا عصابة نساء حسناوات على ساحة الرقص جاهزون لهز مؤخراتهن
    kiyafetinin icinden cektigi su ilginc bicagi vardi ve egenceli bir yuz ifadesi sergilemesini istedigimde sallamaya basladi. TED كان معه هذه السكينة المذهلة التي سحبها و بدأ بالتلويح عندما طلبت منه أن يصنع وجها مضحكا.
    Sadece kumaşa bakıyorsunuz, çok ama çok yavaş, kafanızı sallamaya başlıyorsunuz. Open Subtitles لاحظ فقط القماش وإبدأ .... وببطئ بهز رأسك
    Babam kafasını sallamaya başlar. Open Subtitles سيبدأ والدي بهز رأسه
    Maria fareyi bıraktı, sandalyeyi geriye itti, sıçradı ve elini çılgınca ona sallamaya başladı. TED أوقعت ماريا الفأرة، واندفعت من وراء الطاولة، وقفزت وبدأت في التلويح له بلهفة.
    Evet, tüyleri sallamaya devam et. Open Subtitles أجل، واصلي في التلويح بالريشة
    Annie'nin, bizim içeri girip de etrafa siyah kristaller sallamaya başlayacağımızı, ...şeytanları kovacağımızı falan düşünmesini istemiyorum. Open Subtitles (ما أعنيه, أني لا أريد من ( آني أن تعتقد أننا.. سنمشي هناك ونبدأ في التلويح بإيدِينا, كما تعلمين.. بالبلورات الداكنة ونبدأ في طرد الشياطين
    Beyaz bayrağı sallamaya mı başladı? Open Subtitles انه يبدأ بتلويح العلم الأبيض
    Beyaz bayrak sallamaya mı başladı? Open Subtitles انه يبدأ بتلويح العلم الأبيض
    Onu bulmak için çarşafları sallamaya gerek yok. Open Subtitles لست مضطر لهز الشراشف من اجل ان تجدها
    Onu sallamaya devam et kötü çocuk. Open Subtitles سيكون جيداً وبخير استمر بالتلويح بذلك الشيئ أيها الولد
    Sanki umurunuzda değilmiş gibi sağa sola sallamaya çekinmeyin. Open Subtitles خذ راحتك بالتلويح إليهم كما لو كنت لا تبالي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more