"samanla" - Translation from Turkish to Arabic

    • القش
        
    • بالحشيش
        
    Düzenli orduda Fasulye ve samanla günde 40 mil... Open Subtitles أربعين ميلا في اليوم على الفول و القش في الجيش النظامي، يا
    Düzenli orduda Fasulye ve samanla günde 40 mil... Open Subtitles أربعين ميلا في اليوم على الفول و القش في الجيش النظامي، يا
    Bir hafta önce de gelmiştik, burası samanla doluydu. Open Subtitles كنا هنا منذ أسبوع، وكان هناك الكثير من القش بارتفاع الخصر
    Bir hafta önce de gelmiştik, burası samanla doluydu. Open Subtitles كنا هنا منذ أسبوع، وكان هناك الكثير من القش بارتفاع الخصر
    samanla pişiriyor. Open Subtitles أنه يطبخ بالحشيش.
    Evet, içinde inek dışkısı ve samanla, biraz da çamur vardır. Open Subtitles حسنا ً, إنه يحوي على فضلات بقر سوية مع القش والقليل من الطين للعزل
    Ted, adam omuzunda 100 kiloluk samanla öylece yürüyüp gitti önümüzden sanki şemsiye taşıyormuş gibi. Open Subtitles تيد الرجل خرجت من هنا مع 200 جنيه من القش على كتفيه كما أنه كان يمارس الجنس مع المظلة.
    Haydi onu toprakla ve biraz samanla gizleyelim onu uyanana kadar sıcak tutar... Open Subtitles دعونا تغطية له مع الأوساخ قليلا وبعض من القش... ... لإبقائه دافئا حتى يستيقظ و...
    Haydi onu toprakla ve biraz samanla gizleyelim. Open Subtitles دعونا تغطية له مع الأوساخ قليلا وبعض من القش...
    Öyle ki Land rover samanla ilişkiye giriyor gibi bir vaziyet çıktı ortaya. Open Subtitles لذلك بدا وكأن (لاند روفر) تحضن كومة القش
    Bir binanın sevilmesi için güzel olması gerekmiyor demek. İspanya'daki bu küçük çirkin bina gibi. Mimarlar bir delik açmış, içini samanla doldurup, üstüne beton dökmüşler. Beton kuruyunca, birisini çağırıp samanı temizletmişler ve bitince ortaya bu küçük, korkunç oda çıkmış. Odanın yapılma sürecinden çentikler ve izlerle dolu bir yer ve bu oda İspanyol güneş batışını izlemenin en muhteşem yeri hâline gelmiş. TED وهذا يعني ألا يجب على بناية ما أن تكون جميلة لكي تكون محبوبة، كهذه البناية الصغيرة القبيحة في اسبانيا، حيث حفر المهندسون حفرة، وملؤوها بالقش. وأفرغوا الإسمنت حولها، وحين جف الإسمنت، دعوا أحدهم ليأتي وينظف القش حتى لا يتبقى منه إلا هذه الغرفة الصغيرة الخفية المليئة بالبقايا والخربشات التي تنم عما صنع منه هذا المكان، والذي أصبح واحدا من أكثر الأماكن سحرا لمشاهدة الغروب الإسباني.
    - Ahırda samanla uğraşıyor. Open Subtitles في الاسطبل ، يتعامل مع القش .
    - samanla pişiriyor. Open Subtitles -أنه يطبخ بالحشيش .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more