"samsung" - Translation from Turkish to Arabic

    • سامسونج
        
    • سامسونغ
        
    • سام يانغ
        
    Samsung'daki işimi bile bıraktım. Tüm paramı sağlık faturalarına harcadım. Open Subtitles تركت عملي في شركة سامسونج كل مستحقاتي صرفتها على علاجه
    Favori öğrencilerimizden biridir, Samsung Techwin Pick & Place Machine (Al ve Yerleştir Makinesi)'nin önünde duruyor. TED وهي واحدة من أحسن الخريجين. وتقف أمام آلة من سامسونج لتجميع وتركيب المكونات الصغيرة في الهاتف النقال.
    Samsung Dong bile tek başına o zamanlar üç kasabaya ayrılmıştı. Open Subtitles .. سامسونج دوج فحسب فى ذلك الوقت كانت مقسمه الى ثلاث مناطق
    Ama Samsung, Kia ve Hyundai gibi şirketlerin çok daha fazla insan için nesneleri çok daha uygun fiyatlı hâle getiren yeniliklere yatırım yapmasıyla Güney Kore en sonunda zengin oldu. TED لكن بمجرد أن شركات مثل سامسونغ وكيا وهيونداي استثمرت في الابتكارات على نحوٍ جعل من الاحتياجات في متناول اليد للغالبية العظمى من السكان، صارت كوريا الجنوبية، في نهاية المطاف، دولةً مزدهرة.
    Samsung'ları var, nasıl "gelişmekte olan ülke" olabilirler? TED انهم يملكون " سامسونغ " كيف هم دولة نامية ..
    O zaman yaşayanlar şimdiki Samsung Dong'u görseydi muhtemelen baygınlık geçirirdi. Open Subtitles لكن اذا كان اولئك الناس عاشوا و شاهدوا سامسونج دونج الان لكان اغمي عليهم على الارجح
    70 inçlik Samsung alsak Gelir İdaresi peşimize düşer mi? Open Subtitles هل تظن أن رادار دائرة الإيرادات الداخلية ستهتم بأجهزة سامسونج ذو ال 70 بوصة؟
    Ben de görmedim, ancak görünüşe göre bizi Samsung Note 7 ile kıyaslayan yayınlar yapıyorlar. Open Subtitles ولا أنا، لكن يبدو وأنهم لا زالوا يعلنون حول منع دخول أجهزة سامسونج جالاكسي نوت 7
    Samsung ile ilgili ne dedin? Open Subtitles ماذا قال عن سامسونج ؟
    Samsung ile ilgili ne dedin? Open Subtitles ماذا قال عن سامسونج ؟
    Samsung laptop bilgisayar. Open Subtitles جهاز كمبيوتر سامسونج
    Harvey Samsung'u bitirmeden önce müşteri hisselerini kapatmamak. Open Subtitles ان لا نغلق مخصصات عميل، حتى (هارفي) يتوصل الى سامسونج
    Samsung'un peşine düşeceğimi biliyordun. Open Subtitles علمتي بأنني سألاحق سامسونج
    Samsung'un peşine düştüm. Open Subtitles انا سألاحق سامسونج
    Harvey Samsung'u bitirmeden önce müşteri hisselerini kapatmamak. Open Subtitles ان لا نغلق مخصصات عميل، حتى (هارفي) يتوصل الى سامسونج
    Samsung Dong'da olma ihtimalin var mı acaba? Open Subtitles بالمناسبة هل انتِ في سامسونغ دونغ ؟
    10 dakika önce gelmeliydiniz. Kore'de olsaydınız kelleleriniz Samsung fabrikasının dışındaki direklerde olurdu ve siz yine de çalışmak zorunda kalırdınız. Open Subtitles في (كـوريـا)، رأسكن سيكون على عصا أمام مصنع (سامسونغ)، ومازال سيكون عليكن العمل.
    Samsung ne zaman geliyor? Open Subtitles متى سيأتي سامسونغ إلى هنا؟
    Samsung ne zaman geliyor? Open Subtitles متى سيأتي سامسونغ إلى هنا؟
    Bu Samsung R100, Nikita ve ben ortakken iş için kullandığımız telefon modeli, ön ödemeli, GPS yok. Open Subtitles هذا جهاز (سامسونغ آر 100) النوع الذي استخدمناه أنا و(نيكيتا) عندما كنا شركاء، مدفوع مسبقاً بدون نظام المواقع العالمي
    Bunu yaparsan senin küçük Samsung'unla ilgileneceğim. Open Subtitles إسحب هذا يا فتى وأنا سأعتني بسامسونغ الصغير سام يانغ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more