"sanırlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يظنون
        
    • سيظنون
        
    • سيظنوا
        
    • اكنها
        
    • يَعتقدونَ
        
    • يعتقدن
        
    • يعتقدون ان
        
    • و يعتقدون
        
    • الناس يعتقدون
        
    Ve sınıf atlayanlar. Kültürü gösterdiğini sanırlar. Open Subtitles و الذين يرتفعون أجتماعياً يظنون أنه من علامات الأدب
    Evet, bilirsin, erkekler bana hep pas atarlar çünkü hosteslerin kolay lokma olduklarını sanırlar ama öyle değiliz. Open Subtitles نعم، أتعلم، الرجال دائماً ما يحاولون التقرب مني لأنهم يظنون أن المضيفات سهلات المنال ولكننا لسنا كذلك
    Bak, eğer oraya gidersen onlara zarar vermeye gittiğini sanırlar. Open Subtitles اسمع، إنْ ذهبتَ إلى هناك سيظنون أنك تريد بهم الضرر
    Zayıf olmayacaktım ama diğer taraftan da güçlüysen, soğuk olduğunu sanırlar. Open Subtitles ولكن الجانب الآخر لهذا الآن اذا كنتِ قوية, سيظنوا انك باردة
    -Adam kayırıldığını sanırlar. Open Subtitles سَتبْدو اكنها محسوبيةَ.
    O anın heyecanıyla birşeyler söylersin inanırlar, sonsuza kadar sanırlar. Open Subtitles تَقُولُ شيءاً في أحرِّ ساعاتِ اللحظة. هَلْ تَعْنيه؟ يَعتقدونَ بأنّه إلى الأبد.
    Kadınlar genellikle seks ile aşkın aynı şey olduğunu sanırlar. Open Subtitles النساء غالبا ما يعتقدن أن الجنس والحب هما نفس الشيء
    Emerek süt ürettiklerini sanırlar gözlerini kapadıklarında dünyanın yok olduğunu sanırlar. Open Subtitles ينظرون لماحولهم بصورة مختلفة يعتقدون ان الحليب ينتج من خلال المص
    Hep daha iyisini yapacaklarını sanırlar ama hepsi ama hepsi sürünerek Estelle'e döner. Open Subtitles يظنون أنه بوسعهم النجاح لكنهم يعودون زاحفين الى أستيل
    Onu idare edebileceklerini sanırlar ama açgözlülük, deliğinden çıkarılamayan tek yılandır. Open Subtitles يظنون انهم يمكنهم التعامل معها و لكن الجشع هو الثعبان الوحيد الذى لا يمكن سحره
    Lanet Porto Ricolular her şeyi bildiklerini sanırlar. Open Subtitles البورتوريكيون يظنون أنّهم يحيطون علمًا بكلّ شيء
    Lanet oyuncular tüm gücün ellerinde sanırlar. Open Subtitles هؤلاء الممثلون الحقراء يظنون أنهم فوق الجميع
    Şey gibi, insanlar kahveyi şapırdatarak içtiklerinde sıcaklığının değişeceğini sanırlar. Open Subtitles وكأن الأمر، عند شربهم للقهوة الساخنة يظنون بأن ذلك سيغر درجة حرارتهم
    Onlara köpek maması yedirsem, biftek sanırlar. Open Subtitles يمكننى أن أجعلهم يأكلون طعام الكلاب و سيظنون أنه لحم مشوى
    Yoksa, işi asıyorsun falan sanırlar. Open Subtitles وإلا سيظنون بأنكِ شاركتِ في عراك أو ما شابه
    Kendimi göstermezsem, sıyrıldıklarını sanırlar. Open Subtitles يجب علي أن أتأكد أنهم رأوا وجهي و إلا فبأي طريقة أخرى سيظنون أنهم خرجوا من القفص نعم , أعرف كيف يكون ذلك ؟
    Şu nasıl? Makinenin sesi sanırlar. Open Subtitles سيظنوا انه الصوت الذي أتى مع الهاتف
    - Elbette. - Onu sen takip ettin sanırlar. Open Subtitles سيظنوا أنك تبعتها إلى هناك
    - Adam kayırıldığını sanırlar. Open Subtitles سَتبْدو اكنها محسوبيةَ.
    Emniyet kemerinden önce ne yaptıklarını bilmediklerini sanırlar. Open Subtitles يَعتقدونَ بأنّهم لا يَستطيعونَ القيام بما كانوا يقومون به قبل ذلك لأن تلك الشبكةِ لَيست هناك.
    Kadınlar onları saç renlerine ve benzer şekilde ayırdığımızı sanırlar, değil mi? Open Subtitles النساء دائماً يعتقدن أننا نصنفهن حسب لون شعرهن أو... ، أليس كذلك؟
    Ve bazı insanlar buna hazır olduklarını sanırlar, aslında değildirler. Open Subtitles وبعض الناس يعتقدون ان انهم مستعدون، لكنهم ليسوا كذلك.
    Öyle bir değişirsin ki yüreğini kaybettin sanırlar. Open Subtitles ثم تتغير, و يعتقدون أنك إنسلخت من رجولتك تماماً
    Hızlı uçtuğundan sanırlar. Doğru değil. Open Subtitles أغلب الناس يعتقدون لأنه يطير بسرعة , غير صحيح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more