| Academy Club, San Fransisco'daki son özel erkek klüplerinden biridir. | Open Subtitles | نادي الأكاديمية أحد آخر نوادي الرجال الخاصّة في سان فرانسيسكو |
| San Fransisco polisinden bu duruma uygun adaylar belirlemelerini istedim. | Open Subtitles | لقد أمرت المارشال أن يحتجزوا كل الشهود في سان فرانسيسكو |
| Bazı yakın arkadaşlarım San Fransisco'da yaşıyor, ben 65 km uzakta Mountain View'da yaşıyrum. | TED | يعيش بعض أصدقائي الأعزاء في سان فرانسيسكو. وأعيش أنا في ماونتن فيو، على بعد 40 ميلاً منهم. |
| Mülakat yaptığımız insanlardan biri Frank Jordan'dı, San Fransisco'nun eski belediye başkanı. Ve ondan önce de, San Fransisco Polis Şefi idi. | TED | أحد الناس الذين إلتقيناهم كان فرانك جوردان، العمدة السابق لسان فرانسيسكو. قبل ذلك كان رئيس الشرطة في سان فرانسيسكو. |
| Tam o anda, bizim yakışıklı kahramanımız San Fransisco yolundaydı. | Open Subtitles | لان في هذا الوقت بالذات وصل بطلنا الوسيم إلى سان فرانسيسكو |
| New York, San Fransisco'nun daha nüyük ölçekli versiyonu mudur, ki o da Santa Fe'nin daha büyük ölçekli versiyonu olsun? | TED | هل نيويورك ارتقت الى سان فرانسيسكو والتي ارتقت الى سنتافي |
| San Fransisco'da bir dükkanda bulduğu Coltrane CD'lerini de getirdi. | Open Subtitles | وأحضر مع بعض اسطوانات كولتران والتى وجدها بمتجر بسان فرانسيسكو. |
| San Fransisco'da durumun daha iyi olduğu yerleri göremedim herhalde. | Open Subtitles | " لابد أنني مشتاقة لما هو أفضل في " سان فراسيسكو |
| Tabii eğer San Fransisco körfezinin dondurucu soğuğunda üç ay boyunca PCP değerlerini ölçmeyi ve denizanalarını gözlemeyi saymıyorsan. | Open Subtitles | الا اذا لم تحسب الخوض في خليج سان فرانسسكو البارد المتجمد لمدة ثلاثة اشهر, اقيس البي سي بي اس, والسع من قبل قنديل البحر |
| Acaba Bay Baily devam ederse, San Fransisco'dan Broyle'u mu getirmeli? | Open Subtitles | --أنا متفائل بأن السيد بيلي هل يجب أن نحضر برويلز من سان فرانسيسكو ما إذا كان هذا سيترسخ؟ |
| Bunu çözmek istedim, bu yüzden her şeyi göze alarak San Fransisco'daki stüdyo dairemi akıllı eve çevirdim. | TED | أردت أن أعرف ذلك، لذا مضيت وحوّلت شقّتي ذات غرفة النوم الواحدة في سان فرانسيسكو إلى منزلٍ ذكي. |
| Elbette, San Fransisco mühendisleri ve California Üniversitesi'ndeki bilim insanları birbirilerini tanıyorlardı ve işlerinden haberdardılar. | TED | وبالطبع فإن المهندسين في سان فرانسيسكو والعلماء في جامعة كاليفورنيا يعرفون بعضهم ويعرفون مجال عمل بعضهم البعض. |
| Gelecek hafta, San Fransisco'da yapılacak Yıllık Psikiyatri Kongresi'ne katılacak mısınız? | Open Subtitles | هل سوف تحضر المؤتمر السنوي للطب النفسي في سان فرانسيسكو الأسبوع المقبل ؟ |
| Sanırım en iyisi, San Fransisco'daki teneke dişli arkadaşımızı aramak. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن نتصل بصديقنا ذو الأسنان الحديدية في سان فرانسيسكو |
| Bunu San Fransisco'dan almak zorunda mıydın. | Open Subtitles | كرفس ، كرفس ؟ يمكنكِ شراءه في سان فرانسيسكو ؟ |
| San Fransisco'daki insanları anlayabiliyorum. | Open Subtitles | يمكننى أَنْ أَفْهمَ الناسَ في سان فرانسيسكو |
| Ait olduğun yere, San Fransisco'ya, dön. | Open Subtitles | إرجع لسان فرانسيسكو التىتنتمىإليهايارجل! |
| Dünyayı yönetmek ve heyecanlı bir hayat için San Fransisco'ya gidiyorsun. | Open Subtitles | ستذهبين إلى سان فرانسيسكو لإدارة العالم وبدء حياة مثيرة |
| Ve diyordu ki; "San Fransisco'yu 7-11 Ağustos arası ziyaret edecek." | Open Subtitles | ثم قالت انها ستكون في زيارة الى سان فرانسيسكو بين 7 - 11 اغسطس |
| 1965'teki büyük San Fransisco asit furyası. | Open Subtitles | في العام 1965 كانت الصيحة الكبرى للمخدرات بسان فرانسيسكو |
| - Ben San Fransisco'da bir konferansda idim. | Open Subtitles | كنت في " سان فراسيسكو " أخاطب مؤتمراَ |
| Afedersiniz. Yarın kız arkadaşıma sürpriz yapmak için San Fransisco'ya uçacağım. | Open Subtitles | اسف , انا مسافر إلى سان فرانسسكو غدا بالطائرة |
| San Fransisco'da buna benzer bir deney yapmıştım... ama çapraz bulaşma da kan yoktu. | Open Subtitles | (قمت بتجربة مماثلة لهذه في (سان فرانسيسكو ما عدا أن التلوث المتقاطع كان دماً |