San Quentin'in girişini arıyorduk. Nerede olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | نحن نبحث عن مدخل سان كوينتن أتعرف أين يقع؟ |
Sadece sizin San Quentin'i bilip bilmediğinizi öğrenmek istedim. | Open Subtitles | اردت أن أعرف ما إذا كنت تعرف أين تقع سان كوينتن |
San Quentin'de katılan mahkumların listesi. | Open Subtitles | و هذة قائمة بأسماء المساجين الذين شاركوا في الحلقة في سان كوينتن |
San Quentin'de 27 yıla mahkum olmuş çünkü 21 yaşındayken birini öldürmüş. | TED | كان مسجوناً في سان كوينتين منذ 27 عاماً لأخذه حياة شخص في سن 21 سنة. |
Yaklasik benim yasimda, ve San Quentin Devlet Hapishanesi'nde. | TED | انه تقريبا بعمري ، وهو سجين في سجن سان كوينتين الحكومي. |
O, 40 yılının 25 yılını kilitli geçirmiş. Folsom, Pelikan Körfezi, San Quentin'de bir çete. | Open Subtitles | لقد كان مسجونا لمدة 25 سنه من سنواته 40 فولسوم ،بيليكين باي ، قاد عصابة في سان كوينتين |
Cumartesi günkü sayımı Stanford yerine San Quentin'e götürmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سيكون عندي للإرسال أعداد كبيرة السبت إلى سان كوينتن بدلا من ستانفورد. |
Bu teğmen Ivan Burnett. San Quentin'den. | Open Subtitles | هذا الملازم أوّلُ ، إيفان بيورنيت هو مِنْ سان كوينتن |
Barbara, San Quentin'de 4'ten önce olmam gerekmeyecek. | Open Subtitles | باربرة، نظرة، أنا ما عِنْدي لِكي يَكُونَ في سان كوينتن حتى 4. |
Bir süre önce San Quentin'den tahliye edilen bir eski mahkûm. | Open Subtitles | أحد المتهمين أطلق سراحه. مؤخرا من سان كوينتن |
San Quentin'deydim, eski bir müvekkilimle görüştüm. Hayley nasıl? İyi. | Open Subtitles | لقد كنت في "سان كوينتن" لرؤية عميل كيف حال "هايلي"؟ |
Zenci kıçımı San Quentin Hapisanesi'nden kurtardığın için sana içelim. | Open Subtitles | ونخب حفاظك على مؤخرتي السوداء بعيدا عن سان كوينتن |
Kulaklar... San Quentin Hapishanesi, Kaliforniya Yılbaşı arifesi, 2007 ...saçın. Ağzın. | Open Subtitles | "سجن "سان كوينتن" الأصلاحيّ سان رافيل", "كاليفورنيا", مساء ليلة رأس 2007" |
JJ ile ben de San Quentin'e gideceğiz. Om mani pame hum. Om mani pame hum. | Open Subtitles | و جي جي و انا سنذهب الى سان كوينتن العميل .. |
İyi bir şeye değen tek hapishane doktorları, San Quentin'de. | Open Subtitles | أطباء السجن الوحيدين الذين يستحقون اللعن الجيّد في "سان كوينتين". |
San Quentin'de, son üç yıldır kaldığı erkekler koğuşundan çıkamayacağını sanıyordu | Open Subtitles | لقد تم اغفال جزء عن ان هذا الشخص موجود في سجن سان كوينتين طوال الثلاث سنين الماضيه |
Bunun gerçekten eğlenceli olacağını düşünmüştüm, sahne gösterisi gibi, San Quentin gibi değil. | Open Subtitles | اعني، توقعت ان يكون الامر ممتعاً كبرنامج العاب، وليس كسجن سان كوينتين |
San Quentin'de bu tipte adamlar göreceksin ama. | Open Subtitles | تلك هي نوع من الرجال أنت ترى ستعمل في سان كوينتين. |
Dedi ki "San Quentin'in acımasız ortamında o kadar uzun süre kaldıktan sonra, uzlaşının tekrar mümkün olmadığını düşünüyordum." | TED | قائلاً: "بعد أن تكون في وحشية سان كوينتين لفترة طويلة، لا نعتقد أن المصالحة ممكنة. |
O yüzden kendimi savunmam, o herifi öldürmem ve San Quentin'e gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | لذلك علي ان أدافع عن نفسي وأقتله "والذهاب إلى "سان كوينتين من أجل العيش |
Sonra jüri odasına gidip kahvelerini içip donutlarını yiyecekler ve seni ömrünün sonuna kadar kalacağın San Quentin'e gönderecekler. | Open Subtitles | سوف يتناولون القهوة ودونات في غرفة المحلفين وبعد ذلك سوف يرسلون "مؤخرتك الى "سان كوينتين لبقية حياتك |