"sana bir hediye" - Translation from Turkish to Arabic

• لك هدية
• لكِ هدية
• هدية لكِ
• هدية لك
• لك هديّة
• لك هديه
• لكِ هديه
• لكِ هديّة
• على هدية

Sana bir hediye getirdim, Jan. Muazzam birşey ve senin olmalı.
جان، أحضرت لك هدية جيدة بحيث يجدر بك الحصول عليها.

Seni görmek için bekleyemedim. Sana bir hediye aldım.
لم أكن استطيع فراقك أكثر من ذلك لقد احضرت لك هدية ايضا

Bu yüzden ne kadar ilerlediğimizi simgelemesi için Sana bir hediye aldım.
لذا أحضرت لك هدية رمزا لما وصل إليه حبنا

Ve seninle kalmama izin verdiğin için Sana bir hediye aldım.
ولقد جلبت لكِ هدية لتسمحي لي بالبقاء معكِ.

Aslında Sana bir hediye getirmeyi istedim, Nora,
في الواقع ، عندما أردت إحضار هدية لكِ يا نورا

Kendi aileni doğum gününe davet etmedin... ama ben Sana bir hediye getirdim.
لم تكترث لدعوة والديك إلى حفلة عيد ميلادك ولكن... لقد جلبت لك هدية

Hey ortak, Vincent'ten Sana bir hediye getirdim.
ايتها الشريكة جلبت لك هدية صغيرة من فنسنت

Ne istediğini bilmezsem Sana bir hediye öneremeyiz.
لا يمكننا أن نقدم لك هدية إن لم أكن أدري ما تريد.

Ve şimdi bunu gördüğüme göre, Sana bir hediye vermeliyim"
والان وقد تأكدت، فانني اريد ان اقدم لك هدية"

- Sana bir hediye getirdim. - Ne demek istiyorsun?
ـ لقد أحضرت لك هدية بسيطة ـ ماذا تعني؟

Teşekkür etmek için, Sana bir hediye aldım.
لقد أحضرت لك هدية تعبيراً عن امتناني

Kutlamak için Sana bir hediye aldım...
لقد اشتريت لك هدية .. للاحتفال بـ

Sana bir hediye aldım. Ama ben sana almadım.
ـ جلب لكِ هدية ـ لكن لم أجلب لك هدية

Şaka yapıyor olmalısın. Sana bir hediye vermeme müsade et.
لابد انك تمزح دعني اشتري لك هدية

Geçen Noel Sana bir hediye aldım.
اشتريت لك هدية عيد رأس السنة الماضي.

Yine de ne kadar tedbir alsak azdır, o yüzden Sana bir hediye getirdim.
و مع هذا لا يمكنك ان تكوني حذرة لذا أحضرت لكِ هدية

Eve giderken durup Sana bir hediye aldım.
وأنا بطريقي للمنزل، توقفت وإشتريت لكِ هدية

Al Sana bir hediye komik surat.
تفضليّ هدية لكِ ، أيها الوجه المضحك

Anlaşılan müdire hanım Sana bir hediye bırakmış bebeğim.
يبدو آن الآنسة المسؤولة قد تركت هدية لك يا عزيزي

Selam. Sana bir hediye aldım. İlk resmi cinayet vakanı kutlamak için.
هيه، لقد ابتعتُ لك هديّة للاحتفال بأوّل قضيّة جريمة تتولّينها رسمياً

Belki Sana bir hediye alana kadar, ölmeyiz.
من المحتمل ان نبقي فتره كافيه احياء كي اشتري لك هديه

Az kalsın unutuyordum. Efendim Sana bir hediye yolladı.
كدت أنسي , سيدي أرسل لكِ هديه

Herkesin ortasında hediye vermekten hoşlanmam ama Sana bir hediye aldım.
لا أقوم بإعطاء الهدايا أمام العامة لكنّي أحضرت لكِ هديّة

Evet, Sana bir hediye vereceğim.
أجل، ستحصل على هدية مني