"sana doğruyu" - Translation from Turkish to Arabic

• لك الحقيقة
• لكِ الحقيقة
• لكَ الحقيقة

Sana doğruyu söylemem gerekirse, orası, sadece bir çeşit, nasıl dersin...
حسناً ، لكى أقول لك الحقيقة ، إنها نوع من الشئ المختلط

Sana doğruyu söyleyeceğim. Hepsi ninemin suçu. Nanny Barone'un.
سأقول لك الحقيقة هذا كله غطلة جدتي بارون

Sana doğruyu söylüyorum, neler olduğunu bilmiyorum.
. أنا أقول لك الحقيقة ، لا أعرف ما الذي يحدث

Delice geldiğini biliyorum ama Sana doğruyu söylüyorum.
أعلم أن هذا يبدو جنوناً، لكننى أقول لكِ الحقيقة

"Eğer"i yok. Sana doğruyu söylüyorum.
كلاّ إن كنت أنا أقول لكَ الحقيقة

Eğer Sana doğruyu söyleseydik tıbbi kanıt olmadan çözdüğün vakadan dolayı Tanrı olduğunu sanacaktın.
أفضل مما كنا لو قلنا لك الحقيقة أنك عالجت حالة دون أي دليل طبي فكنت لتظن أنك إله

Sana doğruyu söylemesem sana yardım etmiş olmam.
أنصتي ، لن أكون ذات عون لك إن لم أقل لك الحقيقة

Bunun için benden özür bekleme yada Sana doğruyu söylemediğim için beni cezalandırma.
ولا تطلب مني أن أعتذر لك ولا تعاقبني عندما أقول لك الحقيقة

Yaptığın şey hakkında kendini daha iyi hissettirmeyi deneyebilirsin ama sana... doğruyu söyledim.
تستطيعين محاولة جعل نفسك تشعرين بتحسن بما تفعلينه لكنني قلت لك الحقيقة

- Çünkü Francis sana geldiğinde, bana ihanet etmeni istediğinde, kimin Sana doğruyu söylediğini hatırlamanı istiyorum.
لأنه لو أتى إليكِ فرانسيس يطالبك خيانة ثقتي، أريد منك التذكر من منا روى لك الحقيقة

Baba, Sana doğruyu söyleyeceğim, tamam mı?
ابي , انا اقول لك الحقيقة , موافق ؟

Sana doğruyu söylemem gerekirdi. Söylersem, beni öldürür diye düşündüm.
لقد قلت لك الحقيقة كنت أظنه سيقتلني

Çünkü Sana doğruyu söylediğimi bilmeni istiyorum.
وذلك لأن ... أريدك أن تعرف أن أنا أقول لك الحقيقة.

Sadece... bilirsin Sana doğruyu söylemiyorum.
أنا فقط , كما تعلم , لا أقول لك الحقيقة

Tek istediğim Sana doğruyu söylemekti.
أنا ... أنا فقط أردت أن أقول لك الحقيقة.

- Acaba Sana doğruyu söyleyecek mi.
أتساءل عما إذا كان سوف يقول لك الحقيقة.

- Ben, özür dilerim... Hey, durun. En başından beri Sana doğruyu söylemek istedi ama ben ona izin vermedim.
لقد أرادت أن تقول لك الحقيقة طوال الوقت

Danielle Marchetti'nin hizmetçisi. Bay Winstone Sana doğruyu söylüyormuş. Tabi ki söylüyordu.
- انها مدبرة منزل دانييل ماركيتي ، سيد وينستون قالَ لكِ الحقيقة

Şimdi Sana doğruyu söyleyeyim.
حسناً، سأقول لكِ الحقيقة

Sana doğruyu söyledim!
قلت لكِ الحقيقة

Ya da basitçe Sana doğruyu söylüyorum, Mars'ın suçlu olduğunu.
أو ربّما أنا ببساطة أقول لكَ الحقيقة (مارس) هو المذنب