Hayır, bahsetmedim, kimseye bahsetmedim. Söylemeyeceğime dair Sana söz verdim. | Open Subtitles | كلا,لم أفعل.ولم أخبر أي أحد لقد وعدتك بأني لن أفعل |
48 saat içinde gidip geleceğim ve Sana söz veriyorum, Celeste. | Open Subtitles | سأكون في والخروج في غضون 48 ساعة , وكان لديك كلمة بلدي , سيليست. |
Bu işi yaparsan, Sana söz veriyorum, yakılma emrin gözden geçirilecek. | Open Subtitles | افعل هذا و لك كلمتي بالقوة التي ستزيل اشعار الكشف عنك |
Ama Sana söz veriyorum, mahkeme salonunda bir saniye bile geçirmeyeceğim. | Open Subtitles | ، ولكنى اعدك انا لن امضى ثانية واحدة فى قاعة المحكمة |
Bak, onun hiçbir yere gittiği yok. Sana söz veriyorum. | Open Subtitles | إسمع، إنه لن يذهب إلى أي مكان هذا وعد مني |
Ve Sana söz veriyorum onları bulmak için tüm gücümü kullanacağım. | Open Subtitles | و أعدكَ أن أفعلَ كلّ ما بوسعي لإيجادهما. |
Eğer şimdi bunun ne kadar yanlış olduğunu göremiyorsan Sana söz veriyorum, bütün kalbimle söylüyorum ki cenazende seni düşüneceğim. | Open Subtitles | إذا لم تكن مدى الخطأ في هذا فأنا أعدك أنني سأتكلم من أعمق قلبي عندما أقدم التعازي في جنازتك |
Zaten yüzlerce kez, bunu birdaha yapmayacağıma dair Sana söz verdim. | Open Subtitles | لقد سبق وأن وعدتك مئات المرات أني لن أفعلها مرة أخرى |
Sana söz verdiğim paranın iki katı. İşte iki milyon Sestertius. | Open Subtitles | ضاعف المبلغ الذي وعدتك به مليوني سيسترسيس |
Sana söz vermiştim. Almasam daha iyi olur. | Open Subtitles | أريد منك أن تأخذ هذا لقد وعدتك بها من قبل |
Sana söz veriyorum, ben kral olunca, her şey farklı olacak. | Open Subtitles | لديك كلمة شرف عندما أكون ملكاً فالاشياء ستختلف |
Sana söz veriyorum. | Open Subtitles | لديك كلمة بلدي. |
Bu konunun bir daha hiçbir zaman problem yaratmayacağına dair Sana söz veriyorum. | Open Subtitles | لقد وصلتك كلمتي لهذا لن أفتح قضية مرة ثانية. |
Bu işi yaparsan, Sana söz veriyorum, yakılma emrin gözden geçirilecek. | Open Subtitles | أنت افعل هذا الأمر .. و لك كلمتي بأن لي القوة على إزالة اشعار الكشف |
Sana söz veriyorum Step'i rahat bırakacağım ve davadan vazgeçecek. | Open Subtitles | اسمع . انا اعدك سأترك ستيب وسادعه يتنازل عن القضيه |
Sana söz veremem ama herşey daha güzel olacak, hakediyorsun | Open Subtitles | اعدك انني ساعمل على جعل الاشياء افضل, انت تستحقين الافضل |
Bütün şartlı tahliye görüşmelerine geleceğim, Sana söz veriyorum. | Open Subtitles | سأحضر لجميع جلسات الاستماع الخاصة بك هذا وعد مني |
Keşke çabucak iyileşsen, ve Sana söz veriyorum sen dönene kadar bu ofisteki amacımı aynen devam ettireceğim. | Open Subtitles | أتمنّى لكَ تعافياً سريعاً و أعدكَ أنّي سأتمسّكُ بمبادئ هذا المكتب إلى حين عودتك |
Sana söz veriyorum kapının önünde seninle sevişmeyeceğim. | Open Subtitles | حسنا، أعدك أنني لن أفعل شيئا معك عند دخولنا |
Ve Sana söz veriyorum, Ekselanslarının kararını sana San Sebastian'a göndereceğim. | Open Subtitles | و أعدك أن أجعل سيادته يتنازل عن قرار إرسالك إلى سان سيباستيان |
- Sana söz vermedim. - Nakit bir milyonumu geri ver. | Open Subtitles | ـ لم أعدك بشيء قط ـ فلتُعيد إلىّ المليون دولار |
O hayatta ise, onu bulacaksınız. Sana söz veriyorum. | Open Subtitles | إذا كانت ماتزال على قيد الحياة . فسنجدها ، أعدك بهذا |
Seni ortada bırakmayacağıma dair Sana söz vermiştim. | Open Subtitles | و هذا وعدي لك أنني لن أتركك في حالة سيئة. |
Bak, Sana söz tüm Buradasınız güvenli olmasıdır. | Open Subtitles | . إنظر ، كل ما يمكنني أن أعدك به أنك بأمان هنا |
Eğer bu saçmalığa daha fazla devam edersen Sana söz veriyorum seni doğduğuna pişman ederim. | Open Subtitles | استمر على هذا وأعدك بأنني سأقلي مؤخرتك هنا حيث تقف |
Sana söz veriyorum Fancie'nin en güzel paket servisi olacak. | Open Subtitles | أَعْني أَعِدُك نحن سَيكونُ لدينا أفضل مالدى فانسي من عروض |
Durma ve babamı terk et, çünkü Sana söz veriyorum, buna pişman olacaksın. | Open Subtitles | اهجري والدي إذاً لأنني أعدك أنكِ ستندمين كثيراً |