Sana sormak isterdim, babama karşı nasıl bu kadar insafsız olabiliyorsun? | Open Subtitles | أردت أن أسألك , كيف أصبحت غير أخلاقيا مع أبى ؟ |
Şimdi, basının önünde, Rocky Balboa, Sana sormak istiyorum: | Open Subtitles | فى حضور الصحافة أود أن أسألك يا روكى بالبوا |
Alternatif hayat tarzına rağmen Sana sormak istediğimiz bir şey var. | Open Subtitles | وعلى الرغم من طريقة حياتك البديلة أردنا أن نسألك |
İşte bu yüzden Sana sormak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | ، و لهذا السبب . هناك شيء أرغب بسؤالك |
Sana sormak istediğim, sence ben örnek alınacak birimiyim? | Open Subtitles | ما أردت أن أسألك عنه هو هل تعتقد أنني قدوة جيدة ؟ |
Sana sormak istediğim bir şey vardı. Seninle konuşmak istediğim bir şey. | Open Subtitles | هناك شئ أريد أن أسألكِ عنه أن أتحدث عنه معكِ |
Bu gecenin planlandığı gibi gitmediğini biliyorum ama, Sana sormak istediğim çok önemli bir soru vardı. | Open Subtitles | اسمعي، أعرف أن هذه الليلة لم تسير كما كان مخطط لها. لكن كان هناك سؤالاً مهماً أريد أن أسأله لكِ. |
Sana sormak istiyorum, Rose. Orada çok süslüydün. Neden? | Open Subtitles | اريد ان اسالك ، روز ، لقد رايتك اليوم فوق ، لماذا ؟ |
Sana sormak istediğim bir tek şey var. | Open Subtitles | هناك شىء واحد فقط اود ان اسألك عنه |
Hey, Sana sormak istediğim bir şey var... bana mı öyle geliyor yoksa sen...bana bakıyor musun? | Open Subtitles | كنت أعنى أن أسألك هل أننى أتخيل ، أم أنها حقيقة أنك تنظر فى اتجاهى دائماً ؟ |
Yani, belki, ama daha Sana sormak için cesaretimi toplayamadım. | Open Subtitles | لكنني أظن لا أتضايق .أن أسألك بذلك حتى الآن |
Arkadaşlarımla dışarı çıkmadan önce Sana sormak zorunda mıyım? | Open Subtitles | هل لابد لي أن أسألك قبل أن أذهب مع أصدقائي ؟ |
Gitsem iyi olacak. Ama ondan önce Sana sormak istediğim bir şey var, Marge. | Open Subtitles | يجب أن أذهب، ولكن قبل ذلك مارج، يجب أن أسألك عن شيء |
Dinle, Sana sormak istediğim bir şey var ama yüz yüze sormak istiyorum. | Open Subtitles | هناك شيء أريد أن أسألك لكن أريد مقابلتك شخصياً. |
Sana sormak istediğim bir şey var ama benim hakkımda bazı şeyleri bilmiyorsan sebebini anlayacağını düşünmüyorum. | Open Subtitles | يوجد شيء أريد أن أسألك إياه لا أعتقد أنك تفهم لماذا لا تريد أن تعرف عني بعض الأمور |
Ama bundan önce Sana sormak istediğimiz bir şey daha var. | Open Subtitles | ،و لكن قبل هذا نود أن نسألك عن شيء ما |
Biz de aynı soruyu Sana sormak üzereydik. | Open Subtitles | فقد كنّا على وشك أن نسألك السؤال نفسه. |
Önce Sana sormak istedim. | Open Subtitles | رغبتُ بسؤالك أولًا |
Sana sormak istediğim başka bir şey daha var. | Open Subtitles | كما إن هناك أمر آخر أردت أن أسألك عنه |
Sana sormak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | هناك شئ ما اريد ان أسألكِ عنه |
Aslında, Sana sormak istediğim bir soru vardı. | Open Subtitles | في الواقع، هناك سؤالاً كنت أود أن أسأله لكِ. |
Albay Braddock, Sana sormak istediğim bir soru var. | Open Subtitles | كولونيل برادوك اريد ان اسالك سؤال |
Ayrıca, ilk önce Sana sormak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | لدي شيء اسألك عنه اولا |
Sana sormak istediğim birkaç soru var, ağzımı sıkı tutmamı tercih edersin diye düşündüm | Open Subtitles | لديّ بعض الأسئلة أردتُ أن أسألكِ إيّاها و اعتقدت أنّك قد تفضّلين لو كان الأمر سريّاً |
Sana sormak istediğim birkaç şey var ve bana gerçeği söyleyeceksin. | Open Subtitles | -هناك بعض الأسئلة التي أريد طرحها عليك .. و.. ستخبرني بالحقيقة |
Sana sormak istediğim de bu zaten. | Open Subtitles | هذا ما أردتُ أن أسئلك عنه. |
Bu iyi, çünkü Sana sormak istediğim bir soru var. | Open Subtitles | هذا أمر جيّد، لأنّ هناك سؤال أردتُ أن أطرحه عليك. |
Bir yerlere gitmeden önce, Sana sormak zorundayım.. | Open Subtitles | قبل أن نتجه إلى أي مكان علي أن اسألك |
İşte bu güzel, çünkü Sana sormak istediğim bir şey var.. | Open Subtitles | هذا جيد لأنّ لدي شيء آخر أريد أن أطلبه منك |
Sana sormak istediğim bir şey daha var. | Open Subtitles | أريد ان أطلب منك معروفا |