Aslına bakarsan, senin de işin bir parçası olduğunu sandım. | Open Subtitles | هذه هى الحقيقه ، لقد اعتقدت انك جزء من هذا |
Bay Wang'ın çok yüksek sesli müzik dinlediğini sandım çünkü operayı seviyordu. | Open Subtitles | اعتقدت ان السيد وانج يقوم بأداء دور تمثيليا لأنه أحب تقمص الادوار |
- Beyin sarsıntısı sandım. - Senin durumunda öyle olmalı. | Open Subtitles | ـ إعتقدت بأنه ضرر بالرأس ـ من المحتمل في حالتك |
Koridorda kaykayına binip hastanın boynuna kortizol iğnesi saplayacağını sandım. | Open Subtitles | ظننتك ستركب دراجتك منطلقاً بالممرات لطعن المريض في رقبته بالكورتيزول |
Adam ilaç alıyor muydu? Evet. İlk önce uyuşturucu bağımlısı olduğunu sandım. | Open Subtitles | نعم في بادئ الأمر أعتقدت أنه يأخذها لأنه كان مدمن على المخدرات |
Senin gibi olmaya, seni anlamaya çalıştım. Çünkü seni iyileştirebilirim sandım. | Open Subtitles | حاولتُ أن أكون مثلكَ، حاولتُ أن أفهمكَ لأنّني ظننتُ بإمكاني معالجتكَ |
- Güzel. Harikaydın dostum. Gerçekten geri zekalı olduğunu sandım. | Open Subtitles | مهنة عظيمة يا رجل, أعني اعتقدت أنك حقاً متخلّف عقلياً |
Ben de sandım ki bu insanlarla çalışıyoruz. Ben de. | Open Subtitles | ـ اعتقدت أننا نعمل مع هؤلاء الناس ـ وكذلك أنا |
Hak ettiğim yer orasıydı. Şeytanın bir tür oyunu falan sandım. | Open Subtitles | اعتقدت أنه لابد وأن هذه خدعة من الشيطان او ما شابه.. |
Siz karar verene kadar mesaj yollayabilirim sandım. Salağa yatma. | Open Subtitles | تقرر أن إلى أكتب أن يمكنني بأنه قلت بأنك اعتقدت |
Senin, annemden istifade etmek isteyen başka bir ezik olduğunu sandım. | Open Subtitles | بلى , يوجد لقد إعتقدت أنّك شقياً أخر يريد إستغلال أمى |
Ebeveynlerim ayrılacak sandım ve zayıf görünmek ya da işlerin değişmesini istemedim. | Open Subtitles | إعتقدت أن والداي سينفصلوا لم أرد أن أبدو ضعيفا أو تتغير الأمور |
Ben de kulüplerden duydun sandım. Yani, komedi camiasından. | Open Subtitles | ظننتك سمعت عني في الأندية أعني من الناحية الكوميدية |
Siren seslerini duyunca, benim için geldiklerini sandım ve kaçtım. | Open Subtitles | فأخذته , عندها سمعت الصفارات أعتقدت بأنها لي , فأنطلقت |
Pekâlâ, çünkü bir an için atıldığımı sandım ve çok mutlu hissettim. | Open Subtitles | حسناً لإنه لبرهة ظننتُ انه قد تم فصلي كنت في غاية السعادة |
Ben bir şey duyduğumu sandım. Belki uyuyan bir başkası vardır. | Open Subtitles | اعتقد انني قد سمعت شيئا ما ربما يوجد شيئا اخر يتحرك |
Nereye koyduğumu unuttuğumu sandım ama DVD oynatıcının içinde bulduk. | Open Subtitles | ظننت أنني نسيت أين وضعته ولكننا وجدناه داخل مشغل الأقراص |
Onun aldığını sandım, ve geri döndü ve onu öldürdü. | Open Subtitles | ــ لا أدرى إعتقدتُ أنه معه ثم عاد ليقتل القس |
Hafızamın nasıl çalıştığını test edeceksin sandım. | TED | لقد ظننت أنك ستعطيني اختبارًا لتختبر حالة ذاكرتي. |
Başta kaçamaya çalışacağını sandım. Ama sonra kalıp konuşmaya başladı. | Open Subtitles | بالبداية ظننته سيحاول الهرب، لكنّه حمل نفسه على البقاء والتكلُّم. |
Beni gerçekten sevdiğini sandım, ama teknede ayrıldığımız zaman... ..gitti, kuzenimi ayarttı. | Open Subtitles | والذى ظننت أنه يحبنى وعندما صعدنا الى قارب تعرف على بنت عمى |
Senin için yasaları çiğnemeyi bile düşündüm çünkü seni tanıyorum sandım. | Open Subtitles | حتى أني حاولت كسر القانون من اجلك لأني ظننت أني أعرفك |
Sadece - sandım ki; eğer ne hissettiğimiz dürüstçe birbirimize anlatırsak.. | Open Subtitles | الأمر أنني فكرت لو أخبرنا بصراحة كلانا الآخر بما نشعر |
Oh, para basmak gibi havalı bir şey yapacaksın sandım. | Open Subtitles | وه توقعت ان تستطيع فعل شيء رائع مثل صناعة المال |
Şaka yaptığını sandım, sadece şanıma ve servetime hevesli olduğunu. | Open Subtitles | أنا أيضاً ظننتها مزحة وأنها ليست مهتمة سوى بنقودي وبلقبي |