"sandalye var" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك كرسي
        
    • هناك مقعد
        
    • يوجد كرسي
        
    • لدي كرسي
        
    Çünkü üstünde bir tür elektronik hale olan bir sandalye var burada. Open Subtitles لأنه هناك كرسي هنا ؟ مع نوع من هاله ألكترونيه تغطيه
    - Oturma odasında bir sandalye var. - Tamam. Open Subtitles هناك كرسي في غرفة المعيشة يا حبيبي
    Beklemek istersen, dışarıda koridorda bir sandalye var. Open Subtitles هناك كرسي في المدخل إن كنت تريد الجلوس
    Biliyor musun, sen- - evet, orada senin için bir sandalye var. Open Subtitles كما تعلمين , يمكنكِ الجلوس هناك هناك مقعد لكِ
    Başarılı ya da değil, şöyle bir gerçek var ki kurulda boş bir sandalye var. Open Subtitles ناجحة أو لا ...الحقيقة تبقى أن هناك مقعد مفتوح في مجلسك
    Orada küçük bir sandalye var, onlara soru sorarsınız. Open Subtitles و يوجد كرسي هناك و أنت تستضيفهم
    Elimde sana satabileceğim bir tekerlekli sandalye var. Open Subtitles لدي كرسي متحرّك أستطيع بيعه لك
    Burada bir sandalye var. İşlevsel. Open Subtitles هناك كرسي,عملي المدرسة؟
    Odada sandalye var mı? Open Subtitles هل هناك كرسي في الغرفة؟
    - Yanımda boş bir sandalye var. Open Subtitles هناك كرسي فارغ بجانبي
    Anita, bizimle oturabilirsin. Burada boş bir sandalye var. Open Subtitles (أنيتا) يمكنكِ الجلوس معنا هناك كرسي فارغ
    Solunda bir sandalye var. Open Subtitles هناك كرسي علي يسارك
    - Odada tekerlekli sandalye var mı? Open Subtitles هل هناك كرسي مدولب بالغرفة؟
    Tam arkanda bir sandalye var. Open Subtitles هناك كرسي خلفك تماماً.
    Joe, başka sandalye var mı orada? Open Subtitles (جو)، هل هناك كرسي آخر هناك؟
    - Boş sandalye var mı? Open Subtitles - هَلْ هناك مقعد فارغ؟
    Hey, bak. Ethan'ının yanında boş bir sandalye var. Open Subtitles أنظري، هناك مقعد فارغ بجانب (إيثان).
    - Sadece, Bam kalsın. O çok iyi satıyor. - Oralarda bir sandalye var mı? Open Subtitles فقط مثل "بيم"، قرأها بشكل جيد - هل يوجد كرسي هنا؟
    Burada bir sandalye var. Open Subtitles يوجد كرسي هنا بالضبط
    Bu okuldaki cinsel sapkınlık patlamak üzere, William ve ofisimde bunu kanıtlayacak terli kıç lekeli bir sandalye var. Open Subtitles هذه المدرسة برميل بارود الانحراف الجنسي يا (ويليام) وفي مكتبي لدي كرسي به لطخة تعرّق مؤخرة لإثبات ذلك
    Bende de sandalye var! Open Subtitles وانا لدي كرسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more