Geçen hafta Pete senin sandviçini yürütmeye çalıştığı zaman müsaade etmediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | عندما حاول بيت أن يأخذ اللحم من شطيرتك وأنت لم تسمح له |
Sadece söylüyorum, sandviçini yedikten sonra tekrar dönüş yolunda trafiğe kalacağız. | Open Subtitles | انا فقط اقول , سوف تأكلين شطيرتك ثم سوف نقفز لنعود الى المنزل خلال ازمة السير |
Bir de hücre arkadaşın sandviçini isterse, ver gitsin... | Open Subtitles | حسناً, أيضاً, لو كان شريكك في الزنزانة يريد شطيرتك, أعطها له فحسب |
Çalmasa bile bugün patronum yumurta salatalı sandviçini yüzüme fırlattığında birazı ağzıma kaçtı. | Open Subtitles | وحتى لو لم يدق، اليوم، حين قام رئيسي بإلقاء شطيرة البيض على وجهي |
Peynirli sandviçini açarken aşağı bakmış, ayaklarının dibinde buzların içinde duran donmuş bir vücut görmüş. | Open Subtitles | بينما كان يمسك شطيرة الجبنة نظر للأسفل ورأى جثة متجمدة عند قدميه |
sandviçini taze tutmak için içine koyduğun bir poşet icat ettim. | Open Subtitles | لقد إخترعت ذاك الكيس الكرتوني الذي تضعه حول الشطيرة لتبقيها طازجة |
Seninle konuşurken sandviçini domuz yavrusu gibi yiyorsun. | Open Subtitles | تأكلين شطيرتكِ كخنزيرة وأنا أتحدث إليكِ |
Birisi sandviçini beğenmemiş anlaşılan! | Open Subtitles | شخصا ما لا يحب السندويتش |
sandviçini neredeyse bitirdin ama turşun öylece duruyor. | Open Subtitles | لكن أوشكت على إنهاء شطيرتك والمخلل باقٍ بمكانه |
Yani sandviçini yiyebileceğimi söylüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ما تقوله أني أستطيع أن آكل شطيرتك , صحيح ؟ |
Eğer tüm sandviçini yersen tatlını da yiyebilirsin. | Open Subtitles | وهي وجبة تحليه اذا تناولت شطيرتك بالكامل |
Aslında, neden kendi sandviçini kendin yapmıyorsun? | Open Subtitles | في الواقع، لمَ لا تعدّ شطيرتك بنفسك؟ |
- Evet, ama sandviçini al. | Open Subtitles | ولكن خذ شطيرتك معك |
Peki, neden sandviçini yemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تأكل شطيرتك إذاً؟ |
Yumurtalı sandviçini yapan-- | Open Subtitles | التي أعدت شطيرتك بسلطة البيض |
İnanamıyorum. Adama bak. sandviçini yiyor. | Open Subtitles | لا أصدق هذا, انظر لهذا الرجل، إنه يتناول شطيرة |
Ama bir gün, Vageena sandviçini yedikten hemen sonra yüzmeye gitti ve olan oldu. | Open Subtitles | لكن أحد الأيام فجينيا ذهبت للسباحة بعد تناول شطيرة و حصل هذا |
Birisi senin dondurma sandviçini buzdolabından çaldığında onun Victoria olduğunu hemen bulduğunu hatırlasana? | Open Subtitles | هل تذكر عندما سرق أحدهم شطيرة الآيس كريم خاصتك؟ من الثلاجة واكتشفت أنت أنها كانت فيكتوريا؟ |
Keşke annen sandviçini benim pantolonuma sıkıştırsaydı. | Open Subtitles | أتمنىّ لو أنّ أمّك دسّت الشطيرة في سروالي |
Bahse varım otobüs şöförüne sandviçini atamazsın. | Open Subtitles | أتحداك أن ترمي الشطيرة على سائق الحافلة |
sandviçini tanımlaman bizim olanları anlamamız için gerekili miydi? | Open Subtitles | أكان ملزوما وصف الشطيرة لنفهم ما حصل؟ |
Jane, bana sandviçini bir daha koklat. | Open Subtitles | (جاين)، دعيني أشمّ شطيرتكِ مرّةً أخرى. اقتربي. |
Birisi sandviçini beğenmemiş anlaşılan! | Open Subtitles | شخصا ما لا يحب السندويتش |