| Tadı sanki, biri çok kötü ciğerini üşütmüş balgam sökmek için iki kaşık dolusu öksürük şurubu almış, sonra da, avokadonun üzerine öksürmüş gibi. | Open Subtitles | إن مذاقها يبدو وكأن أحدهم قد أصابته نزلة بردٍ شديدة وأخذ ملعقتين من البنيلين ليُبعد البلغم, ثم، انتخم على أفوكادو. |
| O düsünce bir kez kafama girmesin Sanki biri saatli bomba kurmus gibi olur. | Open Subtitles | لا مفر منا, باللحظة التي خطرت لي بها الفكرة كانت و كأن أحدهم أثار قنبلة موقوتة |
| "Aniden bir tıkırtı geldi, Sanki biri usulca vurdu vurdu kapısına odamın." | Open Subtitles | فجأة سمعت نقر كأن شخص ما يطرق يطرق بلطف يطرق باب غرفتى |
| Avluda ayağını sürtüyor, Sanki biri alacakmış gibi o çekmeceye sarılıyordu. | Open Subtitles | وهو يعبر الفناء متمسكاً بالدواء وكأن شخصاً ما سيأخذها |
| Sanki biri bunu biliyormuş da kapının önüne bırakmış gibi. | Open Subtitles | وكأن شخص ما كان يعرف هذا وتركني عِند عتبة بابك |
| Sanki biri bütün gece oradaydı. | Open Subtitles | لكن بدا كأن أحداً ما كان هناك طيلة الليل |
| Tüm bu olanlar Sanki biri ne yaptıklarını kontrol ediyormuş gibi geliyor. | Open Subtitles | إنّه واضح فحسب، وكأن أحدهم يسيطر على ما يقومان به |
| Tamam, yani, neden o zaman bana Sanki biri ölmüş gibi bakıyorsunuz? | Open Subtitles | حسناً , إذن 000 لماذا تنظرون لي جميعاً وكأن أحدهم قد مات ؟ |
| Sanki biri bir avuç çamur almış, ona bulaştırmış ve adını resim koymuş. | Open Subtitles | وكأن أحدهم أحضر حفنة طين ولظخها عليها وسماها لوحة. |
| Sanki biri bağlanmış da kurtulmaya çalışıyormuş gibi. | Open Subtitles | و كأن أحدهم تم تقييده و كان يصارع ليتحرر |
| Sanki biri bağlanmış da kurtulmaya çalışıyormuş gibi. | Open Subtitles | و كأن أحدهم تم تقييده و كان يصارع ليتحرر رأينا نفس الاثارتماما في غرفة ماثيو |
| Sanki biri tüm hatıralarımı almış... ve onları blender 'a koymuş. | Open Subtitles | كأن أحدهم أخذ كل ذكرياتي ووضعهم بداخل خلاط |
| Garip bir duyguydu Sanki biri televizyonu benden uzak tutuyor gibiydi sevdiğim bir şeyi izlemek için kanalı değiştirdiğimde televizyonun benden uzaklaşması gibi. | Open Subtitles | كان شعوراً غريباً و كأن شخص ما أخذ جهاز التحكم من يدي و غير القناة التي أحبها و بدلها بفيلم رعب |
| Sanki biri ona bir şeyler bağlamış gibi. | Open Subtitles | كأن شخص ما ربط هذه الاشياء عليها |
| Ve duvarda bazı izler vardı, Sanki biri dolabı düşürmek için levye kullanmış gibi. | Open Subtitles | كان هناك علامات على الحائط وكأن شخصاً استخدم رافعة لرمي الخزانة أرضاً |
| Sanki biri seni cezveyle mahvetmiş gibi. | Open Subtitles | تبدو وكأن شخصاً قد ضربك بإناء قهوة ، يا رجل |
| Onu belki biri bıraktı, ya da belki kurbanın cebinden düştü, Sanki biri cesedi taşırken olduğu gibi, bir arabadan sözgelimi. | Open Subtitles | ربما أوقعه شخص أو ربما وقع من جيب الضحية وكأن شخص كان يحمل الجثة من سيارة |
| Sanki biri senin numaranı bulmuş, sonra sana telefon edebilsin diye onu buraya yazmış. | Open Subtitles | وكأن شخص وجد رقمك ثم كتبه هنا كي يتصل بك |
| Sanki biri mezarımın üstünde yürüyor. | Open Subtitles | أشعر و كأن أحداً يسير فوق قبري |
| Sanki biri sana vurmuş da deliğe düşürmüş gibisin. | Open Subtitles | تبدو وكأنّ أحداً صفعك إلى داخل حفرة ثلجيّة |
| Onu hissedebiliyorum... Sanki biri boğazıma birşeyler tıkıyor gibi... sanki etrafımdaki hava beni boğuyor gibi. | Open Subtitles | أستطيع أن أُحس به وكأن أحداً يخنقنى ويضغط الهواء من حولى |
| Eminim haklısınızdır... ama yine de Sanki biri bizi izliyor. | Open Subtitles | أنا على يقين إنك محق ، ولكن يبدو وكأن شخصا ما يراقبنا |
| Sanki biri iplerimle dünyanın en güzel müziğini çalıyor. | Open Subtitles | تشعر و كأن شخصاً ما يعزف موسيقىً جميلة بخيوطي |
| Çalıların altına gömülü vaziyette Sanki biri ondan kurtulmak istemiş gibi. | Open Subtitles | مخفي جزئياً بين شجيرات كأن أحد ألقى به هناك |
| Yani öyle bir kokuyor ki Sanki biri arka koltuğa sıçmış. | Open Subtitles | لأنّ الرائحة تبدو كما لو أنّ شخص ما تغوّط بالخلف. |