"sapan" - Translation from Turkish to Arabic

    • المجنون
        
    • المجنونة
        
    • السخيفة
        
    • بكلام
        
    • المقلاع
        
    • بالهراء
        
    • التفاهات
        
    • التافهة
        
    • نبلة
        
    • المصيدة
        
    • التافهه
        
    • السخافات
        
    • أثرثر
        
    • بالتراهات
        
    • سلينج شوت
        
    Saçma sapan laflarını dinledim, değil mi? Open Subtitles لقد استمعت إلى حوارك المجنون أيضا، أليس كذلك؟
    Altın arama konusunda saçma sapan fikirlerim vardı. Open Subtitles كان لدى بالتأكيد بعض الأفكار المجنونة بشأن التنقيب عن الذهب
    Saçma sapan halüsinasyonlarında bunlardan başkasını görmüyorsun! Geçti artık, anneciğim. Open Subtitles أنت لا ترى أيّ شيء في هلوستك السخيفة لقد انتهى كلّ شيء, يا أمّي
    Sarhoş hâlde içeri girdi, sonra saçma sapan konuşmaya başladı. Open Subtitles دخل وكان ثملاً ثم بدأ يحدثني بكلام لا معنى له
    sapan, her işi üç kolay adımda yapar. Open Subtitles حسنا, المقلاع يفعل كل شيء في ثلاث خطوات بسيطة
    Çünkü arkadaşın olarak sana şunu söylemem gerekiyor: Saçma sapan konuşuyorsun. Open Subtitles : لأني كصديقتك ، يجب أن أقول لك أنتِ مليء بالهراء
    Yüzlerce dergi çıkarılıyor, saçma sapan olanları at bir kenara al iyilerden bir tane ve koy ön cebine. Open Subtitles لقد اخذوا المئات من المجلات يستخلصوا التفاهات
    Saçma sapan sorular, Arnavutça konuşmalar... Peki, ne yapıyor diyorsun? Open Subtitles فالرجل الآخر سيسرقه فكر بتلك الأسئلة التافهة و الشيء الألباني
    Ağzından çıkan o saçma sapan şeyleri kulakların duyuyor mu? Open Subtitles هل تستمعين لنفسك حتى. هل تسمعين الكلام المجنون الذي تتفوهين به ؟
    Annen gittiği için şanslısın, saçma sapan laflarını duymuyor. Open Subtitles أنتَ محظوظ أنّ أمّك ليست هنا لتسمعك تنطق بهذا الكلام المجنون
    Ancak bir delinin teki okyanuslar zamanı hakkında saçma sapan konuşurdu. Open Subtitles فقط المجنون هو الذي يتكلم عن زمن المحيطات
    Yediğin tüm o saçma sapan bokları benim için, bizim için yaptığını anladım sonradan. Open Subtitles سوف أنسى أمر تلك الأمور المجنونة التي قمت بها لقد كانت دائما لي، دائماً لنا
    Açılmayan pencereler, kart şeklinde saçma sapan anahtarlar... Open Subtitles النوافذ التي لا تفتح، المفاتيح المجنونة التي تشبه البطاقات
    Olmaya çalışıyorum. Ama son zamanlardaki filmler saçma sapan. Open Subtitles أحاول هذا، لكن الأمر صعب بوجود هذه الأفلام السخيفة التي ينتجونها هذه الأيام.
    Gelip sana saçma sapan sorular sormaya kalkarsa lütfen onunla konuşma. Open Subtitles وأنا أردت أن أقول لك أن توقفه عند حده وتطلب منه التوقف عن أسئلته السخيفة
    Saçma sapan konuşan biri. Open Subtitles إنها تتحدث بكلام لا معنى لهُ هذا صحيح
    Görünüşe bakılırsa sapan oyunumuz burada bitiyor. Open Subtitles يبدو أن لعبة المقلاع الخاصة بك تنتهي هنا
    Çünkü arkadaşın olarak sana şunu söylemem gerekiyor: Saçma sapan konuşuyorsun. Open Subtitles : لأني كصديقتك ، يجب أن أقول لك أنتِ مليء بالهراء
    Bu hayatımda duyduğum en saçma sapan laf. Open Subtitles هذا أسخف جزء من التفاهات الفلسفية التي سبق ان سمعتها
    Saçma sapan, ıvır zıvır, boş beleş yapmacık şeyler söyleme bana. Open Subtitles اهتمي بأمورك وعملك الخاص وقصصكِ التافهة بالموارد البشرية، والكلام الفارغ اليساري
    - O bir sapan. Open Subtitles -إنها مجرد نبلة
    sapan bataklık kumuna termit katılır. Open Subtitles المصيدة الرمال المتحركه ذو اربطة مع الثيرمايت.
    Bak, buraya, bana saçma sapan dürüst cevaplar ver diye gelmedim. Open Subtitles تعرفين،أنا لم اتي إلى هنا إليك لكي تعطيني بعضاً من الأجوبه التافهه الصحيحه
    Saçma sapan konuşmamak için havalardan bahsediyoruz. Open Subtitles نحن نننسى هذا لكي نستطيع البقاء وسط تلك السخافات
    şehvet olsaydı sinirli olurdum sinirli olsaydın saçma sapan konuşurdum saçma sapan konuşmadığıma göre de şehvet yok. Open Subtitles إذا كان هناك إنجذاب سأكون متوتراً و إذا كنت متوتراً فسوف أثرثر و أنا بالتأكيد لا أثرثر و هذا يعني أنه لا يوجد إنجذاب
    Yapmayın, Bay Florin. Saçma sapan konuştuğunu görmüyor musunuz? Open Subtitles هيا يا سيد فلورين، ألا ترى انه بدء يتفوّه بالتراهات ؟
    "sapan" programını biliyor musun? Open Subtitles أأنت على دراية ببرنامج (سلينج شوت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more