"saplanmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • عالقة
        
    • طعن
        
    • إخترق
        
    • مغروز
        
    • مغروزة
        
    • مغروساً
        
    • طُعن
        
    • طعنه
        
    • عالق في
        
    • بطعنة
        
    • أصابت
        
    • إخترقت
        
    • مغروسة
        
    • عموده
        
    • استقرت في
        
    Korkarım bu at arabası Sabbath sonuna dek buraya saplanmış kalacak eğer yardım getirmezsem. Open Subtitles أخشى أن هذه العربة ستبقى عالقة لبعد السبت حتى آت بالمساعدة لنشلها
    O baş belası bir hayalet olabilir veya gençlere özgü karşı koyma eğilimden saplanmış kalmış olabilir. Open Subtitles إنها قد تكون مجرد شبح مزعج أو انها عالقة في جموح المراهقه
    Onu ertesi sabah kalbine bir bıçak saplanmış olarak bulduk. Open Subtitles لاشئ، وجدناه الصباح التالى وقد طعن نفسه بسكين
    Sert damaktan beyne doğru giden yol boyunca bir şeyler saplanmış. Open Subtitles شيء ما إخترق نسيج الحنك القاسي وصولاً للدماغ
    Ama arka tarafıma saplanmış büyük bir kabuk parçası var... Open Subtitles ولكن هنالك لحاء شجرة كبير مغروز في مؤخرتي...
    Biliyorsun, eğer bacağıma devasa bir metal parça saplanmış olmasaydı şu halimiz neredeyse romantik bile olabilirdi. Open Subtitles أتعلم، لو لمْ تكن لديّ قطعة معدنيّة عملاقة مغروزة في ساقي، لكان سيكون هذا رومانسيّ تقريباً.
    - Tamam. Boynuma saplanmış bu ufak mızrağı bulduğum yerden başlayalım. Open Subtitles هذا جيد ، سوف نبدأ من حيثُ وجدت ذلك الرمح الصغير مغروساً في عُنقي
    Fırsat budur. Onun boğazına saplanmış küçük bir kesici aletleri var. Open Subtitles لديهم أداة تشذيب صغيرة طُعن بها في حلقه.
    Hayır ıspanak yok ama aşağı yukarı 25 tane iğne saplanmış suratına. Open Subtitles لا سبانخ , لكن حوالي 25 إبرة عالقة في وجهك
    Çocukluk boğazınıza saplanmış bir bıçaktır. Open Subtitles الطفولة مثل سكين عالقة في الحلق
    Bıçak saplanmış,bilinçsiz, nefes alıyor, kan basıncı 60 ve düşük. Open Subtitles طعن بسكين, فاقد الوعى, يتنفس, انخفاض ضغط الدم: 60
    Mızrak saplanmış bir adamın acı dolu çığlığını duysan böyle söylemezdin. Open Subtitles ما كنتَ ستقول هذا لو أنك سمعت تأوهات رجل قد طعن برمح..
    Kaza anında çit direği arabaya saplanmış olmalı. Open Subtitles القطب السياج يجب أن يكون طعن السيارة عندما تحطمت.
    Beyine saplanmış olan silah hakkında bir şeyler bulabildin mi? Open Subtitles هل حالفكِ الحظ للتعرف على السلاح الذي إخترق دماغها؟
    - Evet. Omzuna saplanmış bir sistre bıçak ucu vardı. Bebeği fırlattığım zaman düştü ama. Open Subtitles بمنقار مشرط مغروز في الكتف
    20 yaşında, ahşap saplanmış biriyle acil olacak geliyoruz. Open Subtitles بسرعة مع ضحية في الـ 20 مغروزة بأداة
    Yerde yatıyordu göğsüne saplanmış bir hançerle. Open Subtitles ... كان مُلقً على الأرض مع خجراً مغروساً في صدره
    Bu adama kazık saplanmış nasıl hiç kimse 4 ay boyunca kanı farketmemiş? Open Subtitles هذا الرجل طُعن بالحديد كيف لم يلحظ أحد الدمّ لأربعة أشهر؟
    Bir fincan kahve almaya gidiyormuş ve tökezlemiş sivri bir şeye saplanmış. Open Subtitles الرجل كان ذاهب لتناول كوب قهوة وتعثر وتعرض لشيء حاد طعنه
    Kariyer yapamayacağım bir işe saplanmış olabilirim, ama bu demek değildir ki benim de hedeflerim yok. Open Subtitles هيه ، لمجرد أنني عالق في الوقت الحالي في نهاية مغلقة لوظيفة لا مستقبل لها فلا يعني ذلك بأنه ليست لدي طموحات أكبر
    Kendimizin ve boynuna vampir dişleri saplanmış tüm insanların acısının intikamını alabilirim. Open Subtitles يمكنني الانتقام لمعاناتنا ومعاناة كل إنسان ممن شعروا بطعنة أنياب مصاصي الدماء
    Yani mermi ciğerine saplanmış. Open Subtitles دمك أسود تقريباً هذا يعنى أن الرصاصة أصابت الكبد
    Bence mermi, yolcu koltuğundaki camı kırarak maktülün göğsüne saplanmış. Open Subtitles أظن أن تلكَ الرصاصة كسرت زجاج السيّارة ثم إخترقت صدر المجني عليها.
    Şarapnel bir beyin içi artere saplanmış. Open Subtitles الشظية مغروسة منذ البداية في شريان داخل الجمجمة
    Bununla birlikte, yaralılardan birinin omurgasına bozulmamış bir mermi saplanmış. Open Subtitles مع هذا,واحد من المرضى دخلت رصاصة سليمة فى عموده الفقرى
    Bir kurşun uyluk dokusuna saplanmış. Open Subtitles واحدة من الرصاصات استقرت في أنسجة عضلة ألوية الوسطى، و الآُخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more