"sarılmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • ملفوفة
        
    • ملفوف
        
    • محاصرون
        
    • ملفوفا
        
    • محاط
        
    • لَفَّ حول
        
    • مغلفة
        
    • مغلفه
        
    • مغلّفة
        
    • ملفوفتان
        
    • ملفوفاً
        
    • مغلف
        
    • محاطاً
        
    • محاطين
        
    • بورقة
        
    Onun üzüleceği tek şeyin kötüce sarılmış bir esrar olduğunu sanmıştım. Open Subtitles اعتقدت أن الشيء الوحيد الذي أغضبه هي سيجارة ملفوفة بشكل سيء
    Kadın pedi. Koli bandına sarılmış. Bir de una bulanmış. Open Subtitles سدادة قطنية، ملفوفة بشريط لاصق، و موضوعة فى مسحوق الخبز
    Bir parça kablo sarılmış bir spiral. TED اللفافة هي قطعة من الأسلاك ملفوفة حول نفسها.
    Her biri DNA'nın sıkı sarılmış bir molekülüdür, ünlü ikili sarmal. Open Subtitles كل منها هو جزيء حمض نووي ملفوف بإحكام اللولب المزدوج الشهير
    Etrafımız sarılmış, ...ben çıkmaya çalışacağım, sen arabayla ilgilen. Open Subtitles إننا محاصرون.. سأحاول التخلص منهم اعتن بالعربة
    Bunlar aslında "muslin"e (kumaş) sarılmış ve bitkisel boyalarda bekletilmiş teller. TED وهي في الواقع عبارة عن مجموعة أسلاك ملفوفة في نسيج قطني ويتم غمسها في الصبغة النباتية.
    Kimse bir torbaya sarılmış hâlde çöplüğe atamayacak. Open Subtitles من المستحيل أن ينتهي بي المطاف ملفوفة في بلاستيك ومرمية في مكب نفايات
    Kahyası onu gecenin bir yarısı çan kulesinde otururken bulmuş sarılmış bir battaniyeye ninni söylüyormuş. Open Subtitles مدرسه الخاص وجده يجلس في منتصف الليل على برج الجرس يغني تهويدة لبطانية ملفوفة
    Orada bir kız vardı, küçük kardeşi arkasına sarılmış. Open Subtitles كان هناك بنتٌ واحدة كان عِنْدَها أختُها الصَغيرة ملفوفة على ظهرها
    Etkisi, beyninizin çevresine bir limon dilimi sarılmış büyük bir altın tuğla tarafından parçalanmasına benzer. Open Subtitles تأثيره يشبه و كأن تم تحطيم مخّك بواسطه شريحة ليمون ملفوفة حول قرميدة ذهبية كبيرة
    - Babanın uçağında sarılmış esrar bulduk. Open Subtitles تعرف، وجدنا سيجارة ملفوفة يدوياً على طائرة أبيك
    Naylona sarılmış ve pencere oturağına saklanmış. Open Subtitles كانت الجثّة ملفوفة بكيس بلاستيكي ومخزنة بمقعد النافذة
    İster teneke kutuda, ister selofan ya da battaniyeye sarılmış ol, seni evde istiyorum. Open Subtitles في علبة قصدير، ورق سيلوفان أو ملفوف في بطانية أريدك باليت.
    Temiz giysilerle, bir battaniyeye sarılmış şekilde bir heykelin altında özenle yatırılmıştı. Open Subtitles ملفوف في بطانية بيضاء وضع بعناية تحت تمثال
    -Kafası kesilmiş bir öğrencinin kafasına sarılmış halde bulduk. Open Subtitles وجدته ملفوف على رأس ضحية تلميذة مقطوعة الرأس
    Öldüklerini görmüyorsun, ama çevreleri sarılmış. Open Subtitles مع أنك لا تراهم يموتون أبداً، لكنهم محاصرون كلياً.
    İkisi de şeffaf plastiğe sarılmış. Open Subtitles كلاهما عثر عليه ملفوفا ببلاستيك شفاف
    Kendini etrafı Amerika'nın önemli işadamlarıyla sarılmış bir toplantı masasının başında otururken mi gördün? Open Subtitles هل رأيت نفسك تجلس على طاولة مؤتمر وأنت محاط بكل الرجال الأقوياء العواجيز في أمريكا؟
    Ben daha küçük, yasadışı bişey sarılmış gibi evraklar bekliyordum. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّهم سَيَكُونونَ أصغرَ و لَفَّ حول شيءِ غير شرعيِ.
    İşçi dövizleri özenle sarılmış dolarlardır. TED الحوالات النقدية دولارات مغلفة بالرعاية
    Üzerinde seks yapılabilecek kadar dayanıklı bir bulut tarafından sarılmış gibiyim. Open Subtitles كأنك مغلفه بالغيوم و قوي كفايه لنمارس الجنس عليه حسنا ..
    Plastiklere sarılmış bir muamma... Open Subtitles "أحجية مغلّفة بالبلاستيك"
    İki ceset sarılmış, iki ceset açık bırakılmış. Open Subtitles اذن لدينا جثتان ملفوفتان و جثتان مكشوفتان
    Hey, bakın köpek kulübesine sarılmış halde ne buldum. Open Subtitles أنتم، انظروا ماذا وجدت ملفوفاً حول بيت الكلب.
    Çerçevesi kaslardan yapılmış bir resme sarılmış bir heykel o. Open Subtitles هو تمثال مغلف بلوحة بإطار مصنوع من العضلات
    Orada cesetlere sarılmış yatıyordum, onlardan biri olmak için dua ederek. Open Subtitles ، وكنت أرقد محاطاً بالجثث وأدعو لأصير جثة مثلهم
    Büyükbaba ve büyükannem çok büyük odalarda çalışanla sarılmış yaşadılar. Open Subtitles لقد عاش جدايّ في غرف واسعة محاطين بالخدم
    Etrafına 20'lik sarılmış bir demet birlik olmadığını ne bileyim? Open Subtitles كيف لي أن أعرف أنها ليست بالقليل من الدولارات المغطاة بورقة من فئة العشرين؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more