| - Genelde sarhoşken daha iyi vururum. - Nişan almaktan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | ـ دائما ما أصيب الهدف وأنا ثمل ـ تعني أنك كنت توجه مسدسك؟ |
| Ve bir keresinde de, çok sarhoşken birine bel kemiği müdahalesi yapmıştım. | Open Subtitles | ومن ثم كانت هناك مرة كنت ثملاً جداً أعطيت شخصاً تسوية للظهر |
| Sen ayıkken kötü bir yalancısın. sarhoşken çok daha kötü bir yalancısın. | Open Subtitles | حسنٌ، أنتِ كاذبة فاشلة في إتّقاظكِ، وأكثر فشلاً في الكذب وأنتِ ثملة. |
| sarhoşken kabul etti diye onu o kadar da sarhoş sanma | Open Subtitles | لمجرد ان يعترف السكران انه سكران لا تجعل منه أي واقعية. |
| sarhoşken uçak kullanma suçu gizlenen, pilotları ortaya çıkarmıştı. | Open Subtitles | لقد قامت بالكشف عن طيار أدين بالقيادة تحت حالة سكر |
| Olay sarhoşken araba sürmekle başlayıp, ruhsatsız silah bulundurmakla bitti. | Open Subtitles | كان يقود وهو مخمور ، لكنهم كتبوا محضر حيازة سلاح |
| Sonra karım terketti ve sarhoşken bir kaza yaptım. | Open Subtitles | ثمّ فقدت زوجتي واصطدمت بسيارتي وأنا ثمل. |
| - Bu doğru zaman değil. Yolumdan çekil. - Böyle sarhoşken araba kullanmıyorsun. | Open Subtitles | ابعد عن طريقي لايمكنني السياقة وانت ثمل هكذا |
| - Sağ ol. sarhoşken erotik mağazadan sipariş verdim galiba. İyi bir şey çıkmaz bundan. | Open Subtitles | أخالني طلبتُ وأنا ثمل من متجر جنسيّ ولا تكون نتيجة ذلك خيرًا أبدًا |
| Ve bir keresinde de, çok sarhoşken birine bel kemiği müdahalesi yapmıştım. | Open Subtitles | ومن ثم كانت هناك مرة كنت ثملاً جداً أعطيت شخصاً تسوية للظهر |
| Adam körkütük sarhoşken tek atışta altı ördek vurmuştu. | Open Subtitles | رأيته ذات مرة يصيب ست بطات بطلقة واحدة عندما كان ثملاً |
| Küçükken sarhoşken bile yapabiliyordum bunu. | Open Subtitles | أنني كنت قادرة على فعل هذا و أنا ثملة عندما كنت طفلة |
| Seni sarhoşken görmelerine izin verme ve uslu ol. | Open Subtitles | لذا لا تدعيهم يروا أنكِ ثملة تماماً وستكوني بخير |
| Paparazzi'lerden biri dışarıda, adliyenin önünde Matt'in sarhoşken fotoğrafını çekmek için bekliyormuş. | Open Subtitles | وفي الخارج هناك .. مصور ينتظره ليأخذ له صور وهو يقود سكران |
| Dostum, sarhoşken bir fotoğrafın daha çıkarsa kanala tazminat ödeyeceksin. | Open Subtitles | يارجل، الإنترنت سيجن إن كانت هنالك صورة لك وأنتَ سكران |
| sarhoşken araba kullanır ve tepeden yuvarlanır. | Open Subtitles | عندما يكون في حالة سكر ، خذوه في سيارته و إدفعوه ليسقط من المنحدر |
| Kimse..sadece sarhoşken takıldığım bi kız.Piskopatın teki kız ya boşver | Open Subtitles | إنها مجرد فتاة تعرفت عليها وانا مخمور إنها مجنونة حقا لنذهب من هنا |
| Bu sınavda kopya çekmek ya da sarhoşken birini yaralamak gibi değil. | Open Subtitles | هذا ليس مثل اختبار للخداع او شيء ما اذاك عندما كنت سكرانا |
| O kadar sarhoşken evlenmemize izin vermiş olamazlar. | Open Subtitles | انهم لن يدعونا نتزوج ونحن بهذة الدرجة من الثمالة. |
| Belki sarhoşken araba kullandı, direksiyon başında uyuya kaldı? | Open Subtitles | ايوجد سبب كي يلوم امه على موتها؟ اكانت تثمل وتقود غفت اثناء القيادة? |
| Hep güzel eski bir evde sarhoşken ölmek istemişimdir. | Open Subtitles | دائماً ما كان حلمي أن أموت سكراناً في بيت جميل |
| Ayıkken komisyona söylemediğiniz bir şeyi, sarhoşken ona neden söylediniz? | Open Subtitles | تخبريه عن الشيء وانت سكرانه إذا لماذا لم تخبري اللجنة وانت صاحية؟ |
| Yani sarhoşken mi yoksa her zaman mı böyledir? - Sakıncası mı var? | Open Subtitles | أهو عندما تكون مخمورة أم أنها دائماً هكذا؟ |
| Bir gece polis sarhoşken birkaç gence çarparak onları yoldan çıkarmış. | Open Subtitles | في ليلة كان الشرطي مخمورا وا ازاح بعض الفتية عن الطريق |
| Belki de sarhoşken sahneye çıkmak bir içki dükkanı soygunu bencilce bir kahramanlık gösterisi ya da gecikmiş bir hasat Sudan'da bir soykırımına yol açabilir. | Open Subtitles | ربما تمثيل سكرانة او سرقة بلهاء لمحل خمور اداء بطولي اناني حصاد متأخر |
| sarhoşken nasıl birisiniz bilmiyorum ama şerefsizim, kesinlikle ayık halinizden daha iyidir. | Open Subtitles | أنا لا أعلم من كنتم عندما كنتم تشربون لكن بالتأكيد كالجحيم يجب أن يكون أفضل مِن وأنتم لستم ثملين |