"sarkıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يتدلى
        
    • تتدلى
        
    • يتدلّى
        
    • يبرز
        
    • مترهل
        
    Sanki bir tenis ayakkabısı yuttun ve bağcıkları dışarı sarkıyor. Open Subtitles يبدو وكانك ابتلعت كرة تنس ان لعابك يتدلى
    Tabii. Öyle üzgünsün ki dilin dışarı sarkıyor. Open Subtitles نعم ، تشعر بالأسى لدرجة أن لسانك يتدلى شهوة
    İşte, sonunda yakaladı. Avının bir kısmı ağzından sarkıyor. Open Subtitles هنا يتضح بأنها تتغذى, توجد قطعه من وجبتها تتدلى خارج فكيها
    Sence de bu şekilde tavandan sarkıyor olman tuhaf değil mi? Open Subtitles بعد كل شيء انت الوحيدة التي تتدلى من السقف الاتظنين ذلك غريبا
    Cinsel organın sarkıyor mu, acımasız cadı? Open Subtitles هل يتدلّى عضوك الجنسي أيتها العاهرة المتوحشة؟
    Sikin pantolonunun dışına sarkıyor. Open Subtitles حسنا, قضيبك يبرز خارج ملابسكَ الداخلية.
    Donunun üzerinden sarkıyor. Open Subtitles مترهل على شورتك
    Bir metre uzunluğundaki son derece hassas olan kuyruk, vücudunun çeyreğini oluşturan başından sarkıyor. Open Subtitles ..ذيل حساس جدا يبلغ طوله متر واحد يتدلى متعلقا من الرأس الذي يشكل ربع حجم الجسم
    Erkek reyonundan bakmadığım sürece giydiğim her kot üzerimden sarkıyor. Open Subtitles وأحسدكِ على هذا, لأنني لم أجرب هذا الإحساس قط .. فكلّبنطالأرتديه,يتدلى.
    O gün balonumuzun gün batımında çekilen bir fotoğrafı var. Ucunda FIREBall sarkıyor, Ay'ın neredeyse dolunay hâli. TED ومعي تلك الصورة التي التَقطت مباشرة بحلول غروب الشمس في ذلك اليوم للبالون، كرة النار يتدلى منه، والقمر المكتمل تقريبًا.
    Derin, kemiklerinden sarkıyor. Open Subtitles جلدك يتدلى من على عظامك.
    Sonra sırtındaki deri vücudundan soyuluyor ve şerit halinde aşağı sarkıyor. Open Subtitles حتى يبدأ جلده بالتدلي "" المقصود من التمزيق يتساقط "" .... جسده يتدلى كشرائط ممزقه إربا.
    Burnundan birşey sarkıyor. Open Subtitles هنالك شيء يتدلى من أنفك
    Hakkımdaki artık hükümsüzleşen celp de... minik ağzından mı sarkıyor? Open Subtitles وإن مذكرة البحث ضدي تتدلى من فمه الصغير
    Kemerinizi bağlasanız iyi olur çünkü göğsünüz sarkıyor. Open Subtitles شدّي على حزامكِ لأن أثدائك تتدلى
    Crixus sadece isim olarak şampiyon. Gerçi öyle, ama kolları şişe gibi gövdesinden sarkıyor gibi. Open Subtitles (كريكسوس) هو بطل بالاسم فقط، إنه ليس سوى اطراف تتدلى من جذع معطوب
    Gözün sanki dışarı sarkıyor gibi. Open Subtitles عينك ، كما لو أنها تتدلى
    Takım elbisem üzerimden sarkıyor. Open Subtitles الثوب يتدلّى علىّ.
    Sikin pantolonunun dışına sarkıyor. Open Subtitles حسنا, قضيبك يبرز خارج ملابسكَ الداخلية.
    -Şuradan bir şey sarkıyor. -Onu içeri sok. Open Subtitles شيء ما يبرز من هنا - أدخله -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more