"satürn'" - Translation from Turkish to Arabic

    • زحل
        
    Ares oldu Mars, Zeus oldu Jüpiter, Kronos oldu Satürn. Open Subtitles أيرز ، مارس ، زيوس ، جابتر وكرونس أصبحوا زحل
    Neyseki oğlum, Satürn'ün yükseleni Aryan'da doğduğu için farklı oldu. Open Subtitles ولحسن الحظ، ابني من برج الحمل مع تدخل لكوكب زحل
    Jüpiter'in bulutlarında yaşam olsun yada olmasın Jüpiter gibi gaz devleri ve komşusu Satürn gereken tüm bileşenlere sahipler. Open Subtitles سواءً تواجدت الحياة على سحاب المشتري أو لا فإن العمالقة الغازية مثل المشتري وجاره زحل لديها كافة المكوّنات المناسبة
    Satürn'ün bahardan yaza geçerek ısınmasıyla bir başka dünya da canlanır. Open Subtitles عندما ترتفع حرارة زحل من الربيع للصيف يحيا عالم آخر، أيضًا
    Bulutlar ve sis Satürn'ün dev uydusu Titan'ın yüzeyini tamamen örtüyor. Open Subtitles تُخفي الغيوم و الضباب سطح تيتان بشكلٍ تام قمر زحل الضخم.
    Tüm kuyrukluyıldızlarda, kendilerine en yakın komşularına Dünya'nın Satürn ile mesafesi kadar uzaklar. Open Subtitles وكل مذنب يبعد عن أقرب جار له كبعد كوكب الأرض عن كوكب زحل
    Hareket yokmuş gibi görünmesinin nedeni, Satürn'ün 1 milyon km ötede olması. Titan ise yaklaşık 7000 km ötede. TED يبدو فقط أنه لا شيء يتحرك لأنه، حسنا، زحل هنا على بعد 700,000 ميل، وتيتان هنا على بعد 4,000 إلى 5,000 ميل.
    Kamerayı Satürn'ün üstüne merkezleyeceğim, buraya. TED وسأقوم بإعادة تركيز آلات التصوير على زحل هنا.
    Geri çekilip, size Voyager-1'in Satürn'ün yanından geçişini göstereyim. TED وسأنسحب، وأنا أريد أن أريكم فوياجر 1 وهو يحلق بجوار زحل.
    Böyle 3 boyutlu bir tabloya bakıp, Kitapta kendimi uzay araştırmalarına adama sadece Voyager-1'in Satürn'ün yanından geçtiği söylenmez. TED مع مرئيات ثلاثيات الأبعاد كهذه، لا يمكننا إلا مجرد القول أن فوياجر 1 حلق بجوار زحل.
    Her gece beni omuzlarında terasa çıkarır Jupiter'i gösterirdi ve Satürn ile Büyük Ayı'yı. TED ليلة بعد ليلة، اخذني الي اعلي الشرفة، على الكتفين، وأشار إلى كوكب المشتري وكوكب زحل والدب الكبرى بالنسبة لي.
    Mesela Galile'nin teleskobunu Satürn'e çevirdiğinde iki sorunu vardı. TED في حالة غاليليو، كان لديه مشكلتين عندما وجه منظاره نحو زحل.
    Bu Christiaan Huygens'in Satürn'de neler döndüğünü anlamaya çalışanların yaptığı hataları topladığı kitabından bir sayfa. TED هذا كتاب كريستيان هويجنز والذي بَوَب فيه كل اخطاء الناس في المحاولة لمعرفة ما كان يحدث مع كوكب زحل.
    Bu projenin amacı nükleer bomba ile çalışan 4000 tonluk Satürn ve Jüpiter'e gidecek bir uzay aracı inşa etmekti. TED كان ذلك مشروعا لبناء سفينة فضاء تعمل بأربعة آلاف طن من الوقود النووي للسفر إلى كوكبي زحل والمشتري.
    Babam Satürn'e giden bir uzay gemisi yaptığını söyleyebilirdi ama bu konuda daha fazla bir şey söylemezdi TED والدي كان قد أخبرني أنهم يقومون ببناء سفينة فضائية وأنه كان سيذهب بها إلى زحل, لكنه لم يقم بإخباري أي شيء أكثر من ذلك.
    Satürn'ün uydusu Enseladus'un yüzeyinin altındaki başka bir okyanus, TED كما أنّ المحيط آخر الموجود تحت سطح قمر كوكب زحل انسيلادس هو مصدر الينابيع الفوّارة التي تنطلق إلى الفضاء.
    Yani, size şimdi bu Satürn sisteminin neye benzediği hakkında ufak birşeyler göstereyim. TED دعوني إذاً أريكم بعضاً مما يبدو عليه نظام كوكب زحل.
    Çok, çok ince. Burada gördüğünüz şey, halkaların Satürn'ün kendi üstüneki gölgesidir. TED و ما ترونه هنا هو ظل هذه الحلقات على زحل نفسه.
    Jüpiter gibi Satürn de aynı zamanda yaşam için aynı şartlara sahip olabilen uydulara sahip. TED كالمشتري، يمتلك زحل أقمارًا قد تكون فيها الظروف الملائمة للحياة.
    Orada geride, devasa Jüpiter ve Satürn'ü görebiliyoruz. TED هنالك في الخلف، نرى كوكب المشتري العظيم ثم زحل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more