"satışına" - Translation from Turkish to Arabic

    • ببيع
        
    • مبيعات
        
    • لبيع
        
    • صفقة بيع
        
    Korsan istasyonların varlığı reklam satışına bağlı. Open Subtitles إن محطة القراصنة موجودة فقط لأنهم يقومون ببيع الاعلانات.
    Ayrıca elimden geldiğince toptan turta satışına devam edeceğim. Open Subtitles وسأستمر ببيع الفطائر بالجمله بقدر الامكان
    Yapacaksın. Kendine güven. Bahçe satışına başladık. Open Subtitles لك ذلك يبدو أن هذا كل ماتملك حصلنا على مساحة مبيعات إنه ليس سباق دوايت
    Menajeri olarak onun öldüğünü düşünmelerinin bilet satışına pek fayda sağlayacağını düşünmüyorum. Open Subtitles وبصفتي مُديرة أعمالها، لا أتصوّر أنّ ذلك سيُفيد مبيعات التذاكر لو إعتقد الجميع أنّها ميّتة.
    Hapisten çıktı, hiç bir görünür mali desteği olmadan araba satışına başladı. Open Subtitles بعدها يخرج من السجن، ويفتتح وكالة لبيع السيارات بدون دعم مالي معروف.
    Neyse, adamı bir garaj satışına kadar takip ettik ve orada muhteşem şeyler vardı. Open Subtitles على أية حال, لحقنا بذلك الرجل إلى مكان لبيع الأشياء القديمة و كان لديهم أروع الأشياء
    Buraya teröristlere füze satışına mani olmaya geldim. Open Subtitles لقد تم إرسالي إلي هنا لإحباط صفقة بيع... تقنيات تسليح لبعض الإرهابيين
    Storybrooke rahibeleri, her zamanki gibi bu etkinliğe herkesin katılacağını ve el yapımı mumlarının satışına yardımcı olacağını umuyor. Open Subtitles كالمعتاد، تأمل راهبات ''ستوري بروك'' بمشاركة الجميع و المساعدة ببيع شموعهنّ الرائعة.
    Emlak satışına başlamadan önce birçok hobisi varmış. Open Subtitles لقد كانت لديها الكثير من الهوايات قبل أن تبدأ ببيع العقارات
    Neyi satmazsın? Amacı masum insanlara zarar vermek olan hiçbir şeyin satışına izin vermiyoruz. Open Subtitles نحن لا نسمح ببيع أي شيء يكون الغرض الرئيسي منه هو إيذاء الناس الأبرياء
    Amerikan Tarım Bakanlığı eyaletin et ve kümes hayvanları müfettişlerinin ürünün ülke genelinde satışına izin verecek kadar iyi olup olmadıklarını kontrol ediyor. Open Subtitles قسم الولايات المتحدة للزراعة تقوم بفحص هيئة التفتيش على اللحوم والدجاج اذا كانوا على جودة كافية تسمح ببيع المنتجات قومياً
    Elmasların çok yüksek fiyattan toptan satışına devam ederler. Open Subtitles سيستمرون ببيع الماسات بأسعار مذهلة
    Washington eyaletinde marketlerde ateşli silah satışına izin verilmemekte. Open Subtitles ولاية "واشنطن" لاتسمح بقيام البقال ببيع الأسلحة النارية في المحال التجارية
    Yarın favori butiklerimden birinin davetiyeye özel satışına gideceğim. Open Subtitles سأذهب إلى سوق مبيعات المدعوين فقط عند إحدى متاجري المفضلة غداً
    Daha çok bahçe satışına gitmek isterdim ama başkalarının bahçesine girmek gerek. Open Subtitles كنت سأزور مبيعات مرآب أكثر بنفسي، لو لم يتطلب الأمر دخول باحات الناس.
    İnternette tıklanması, otomatik olarak baskı satışına da yansıyacağı anlamına gelmez. Open Subtitles مهاجمات الانترنت لا تترجم تلقائيا الى مبيعات مطبوعه
    Ben de derginin satışına katkıda bulunabileceğim böyle seksi bir yol olunca "işte budur" dedim. Open Subtitles وقلتُلنفسي"هاهيذي،هنا" بطريقة مثيرة أحسستُ بأنها ستساعدُ في زيادة مبيعات المجلة
    Evet ama birkaç oyuncak serpiştirmezsen hüzünlü, yaşlı bir yatalağın ölmeden önceki satışına benziyor. Open Subtitles حسنا إذا لم تنثر بعض الألعاب سيبدو كأنك تقيم معرضا حزينا قديما لبيع ماتملكه قبل أن تموت
    ABD Gıda ve İlaç İdaresi'nin, e-sıvı aromaları içeren cihazların market ve benzin istasyonlarında satışına ve internet üzerinden reşit olmayanlara satışına daha katı bir yönetmelik getireceğini duyduk. TED سمعنا مؤخرًا أن وكالة الطعام والمخدرات تعتزم سَنّ قوانين أكثر صرامة بالنسبة لبيع هذه الأجهزة الحاوية لنكهات سائل التدخين الإلكتروني في مراكز البيع، مثل المحلات التجارية ومحطات تعبئة الوقود، وأيضًا سنّ قوانين صارمة بشأن بيع الأجهزة للأشخاص تحت السن القانوني عبر الإنترنت.
    Bu eski eşya satışına nasıl geldi? Open Subtitles كيف يصل هذا لبيع التبرعات؟
    Rosamund'tan duydum, della Francesca'nın satışına katılacakmış. Open Subtitles وصلني خطاب من (روزموند) هذا الصباح تقول فيه أنها ستحاول إغلاق صفقة بيع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more