"satırları" - Translation from Turkish to Arabic

    • السطور
        
    Bu, Roy Chapman Andrews'un bu satırları yıllar evvel yazdığı dönemde geçerliydi. TED كان ذلك صحيحًا قبل عدة عقود عندما كتب روي تشابمان اندروز تلك السطور
    Duruma uysun diye sadece satırları değiştirdim. Open Subtitles لقد قمت بتغيير بعض السطور لتلائم المناسبة
    - Parmağıyla satırları takip ediyordu. Open Subtitles وهل فهم ما قرأه؟ كان يتبع السطور بأصابعه
    Yarın ondan ayrılmadan önce, o satırları okuyacağına söz ver. Open Subtitles غداً، قبل أن تتركها عدني أن تقرأ تلك السطور
    "Muhterem piskopos, ...tüm içtenliğimle bu satırları size yazıyorum. Open Subtitles الأسقف الشريف، اعبر عن حزني وانا أكتب هذه السطور
    2000 yıl önce havariler o satırları yazdığından beri her nesil bunun sadece ve sadece onları anlattığını düşünmüş her seferinde de yanılmışlar. Open Subtitles منذ أن كتب الحواريون هذه السطور قبل 2000 عام كل جيلٍ ظنها مكتوبةٌ عنهم وعنهم بالذات وفي كل مرةٍ كانوا مخطئين
    Dava dosyalarınızı okurken, tam olarak bu satırları dinliyordum... Open Subtitles ،لقد حدث ليّ وأن أستمعت لهذه السطور .في اللحظة التي أقرأ فيها ملفات قضيتكم
    Ben bir ebeyim ve Tanrı'nın yardımıyla bu satırları sana yazıyorum Johannes. Open Subtitles انا قابلة بنعمة الله واكتب هذة السطور لك جوهانس
    Ondan ayrıldığında, onunla işini bitirdiğinde şu satırları oku: Open Subtitles ... عندما تتركها، بعدأن تفعل ما تريد ان تفعله إقرأ هذه السطور
    İşte bu yüzden, iki elimle, kendim yazdığım bu satırları okuyacağım. Open Subtitles لهذا سأقرأ السطور التي كتبتها بنفسي.
    Joey, şu satırları tekrar edebilir miyiz? Open Subtitles جوي؟ يمكنك تذهب من خلال هذه السطور معي؟
    Bu gece en hüzülü satırları yazıyorum. Open Subtitles الليلة أكتب السطور الأكثر حزنا.
    Anlıyorsunuz işte, bazen satırları, bazen paragrafları ve bazen de tüm sayfayı atlıyordum. Ve tabiiki küçük oğlum kitabı ezbere biliyordu ve neticede tartışıyorduk. TED فكنت - تعرفون- أقوم بتخطي بعض السطور هنا, فقرات من هناك ، وأحيانا صفحة كاملة و بالطبع، ولدي الصغير يعرف الكتاب من الداخل الى الخارج ، ولذا كنا نتشاجر
    Bırakın yeni satırları okusun. Open Subtitles دعه يجرّب السطور الجديدة.
    satırları okuyamazsın... Open Subtitles ..لا يمكنكِ قراءة السطور
    Brooke'un yaptığı gibi satırları oku sadece. Open Subtitles اقرأ السطور فحسب كما ستقرأها (بروك)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more