"sattığına" - Translation from Turkish to Arabic

    • باع
        
    • بعت
        
    • يبيعه
        
    • ستبيع
        
    • يبيعها
        
    • ستبيعه
        
    Abimin beni, sevimli işvelerine sattığına inanamıyorum. Open Subtitles ل لا أستطيع أن أصدق أخي باع لي أسفل النهر لامثالك.
    Arabasını sana sattığına inanamıyorum. Bu arabayı çok severdi. Open Subtitles أنا لا اُضدق بأنه قد باع لكَ سيارتهُ أنهُ يحب هذهِ السيارة
    Üniformalı bir polis memuruna ot sattığına göre geri zekalı olmalısın diye düşündüm. Open Subtitles بما أنك بعت مواد مخدرة لضابط يرتدي ملابسه الرسمية، أنه لابد وأنك متخلفاً
    Otele ajan gönderdim. Orada da bir belirti yok. Bilgi sattığına dair bir emare de. Open Subtitles لا أعراض للمرض على أي أحد هناك أيضاً، ولا أي معلومات أيضاً عمّا كان يبيعه.
    Bana o şeyleri gözden geçirme şansı vermeden sattığına inanamıyorum. Open Subtitles أنت تسد كامل باحتي. لا أصدق أنّك ستبيع أغراضي دون أن تعطيني فرصة لألقي نظرة عليها أولا.
    Yani, adamın ne kadar adi şeyler sattığına inanamazsın. Open Subtitles أعني, لن تصدق التفاهات التي يبيعها هذا الشخص
    Ben bu tekneyi kullanma şansı bulamadan sattığına inanamıyorum. Open Subtitles - . لا أستطيع أن أصدق بأنك ستبيعه . قبل أن تتاح لي الفرصة لعمل شيء مقرفاً هنا
    Arabasını sana sattığına inanamıyorum. Bu arabayı çok severdi. Open Subtitles أنا لا اُضدق بأنه قد باع لكَ سيارتهُ أنهُ يحب هذهِ السيارة
    Evet. Şirket sırlarını sattığına hala inanamıyorum. Open Subtitles نعم , لا استطيع ان اصدق انه باع اسرار شركتنا
    Polis bir dükkandan suç mahallinde bulunan kovanları sattığına dair bir telefon almış. Open Subtitles الشرطة تلقت مكالمة للتو من صانع سلاح قال أنه باع أغلفة رصاص البندقية التي وجدناها بمسرح الجريمة
    Büyükbabamın, ruhunu şeytana sattığına inanıyorlar. Open Subtitles فقد كان معروفاً أن جدي باع روحه للشيطان
    Büyükbabamın, ruhunu şeytana sattığına inanıyorlar. Open Subtitles فقد كان معروفاً أن جدي باع روحه للشيطان
    Bir düşünelim. Kurabiyeleri izci kızlar sattığına göre sende izcilerin geleneksel pankek kahvaltısı için bilet satıyor olmalısın. Evet. Open Subtitles لو فتيات الكشافة يبيعون الكعك أنت تبيع تذاكر للإفطار السنوى أجل، إن بعت 100 تذكرة أخرى سأربح مسدس لعبة
    Kamyoneti yabancı birine sattığına inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع ان اصدق انك بعت السيارة من اجل غرباء،
    -Kanını sattığına inanamıyorum. Open Subtitles الله، ل لا يمكن أن يعتقد أنك بعت دمك.
    Şerefsiz herifin sattığına inanamıyorum. Open Subtitles لديها لا أصدق أن الوغد يبيعه
    İnsanların burada neler sattığına inanamazsın. Open Subtitles لن تصدق ما يبيعه الناس هنا
    Babanın dükkanını sattığına inanamıyorum. Open Subtitles انا لا اصدق انك ستبيع محل والدك
    Elbette, ona dedim ki: "Paggy McFarland, Sarah´ın White O´ Mornin´i sattığına beni asla inandıramazsın." Open Subtitles قطعاً ، قلت له ذلك "باجي ماكفرلاند" لا أصدق أن (سارة) ستبيع مزرعة وايت مورنينج"
    Yani Roper anlaşmanın sonunda 360 milyon geri ödüyor ama bunun için ne sattığına bak. Open Subtitles روبر يدفع بشكل مؤخر 360 مليون في نهاية الصفقة ولكن انظر لماذا يبيعها
    Wilder'ın evine girip onu, 50 bin dolarlık kitaplar için öldürdüğüne ve size 100 papele sattığına inanmamızı mı bekliyorsunuz? Open Subtitles وقتله لأجل كتب بقيمة 50 ألف دولار حتى يبيعها لك بـ 100 دولار. -ذلك ليس منطقياً يا صاح .
    - Kime sattığına göre değişir. Open Subtitles - هذا يعتمد على من ستبيعه له.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more