"savaşırım" - Translation from Turkish to Arabic

• سأقاتل
• أقاتل
• سأحارب
• أحارب
• أكافح
• اقاتل
• سأحاربك
• سأقاتله

Bana ihtiyacınız olursa gelir, ölümüne savaşırım!
لو كان هناك حاجة ليّ سأقاتل وأموت من أجلها

Ulric ile ilk ölecek kişi için savaşırım!
سأقاتل يا أورليك من أجل حقي أن أموت أولاً

Malzemelerim olmadan bu şeylerle nasıl savaşırım?
كيف يفترض أن أقاتل هذة الأشياء بدون أدواتي؟

Yanlızca şunu; eğer bana boşanma davası açarsa bununla savaşırım.
يعني شيئا واحدا .. اذا ما قامت باتخاذ أي اجراء من أجل الطلاق .. فانني سأحارب ذلك

Burada kalmak için onlarla savaşmam gerekirse savaşırım.
إن لزم أن أحارب مصلحة سكة الحديد, لا مانع لدي

Eğer hayatımda birilerinin olması için güçlü bir sebebim varsa, onlar için savaşırım.
نه فقط لو كان هذا سبب قوي لي لأقابل شخصاً ,في حياتي سوف أكافح لأجلهم

Bana sorarsan, bu amaç için ölümüne savaşırım.
أما بالنسبة لي، فسوف اقاتل حتى الموت فى سبيل هذه المثل العليا.

Benim başıma gelenlerle yüzleşmemeniz için ölümüne savaşırım.
سأقاتل حتى صراعي لأضمن أن لا أحد من أخوتي سيضطر لمواجهة ما قد واجهتُه

Kendi halkım için savaşmaya gidiyorum sana bunu yapan insanlar için. Zorunda kalırsam abimle bile savaşırım ama bunu yalnız yapamam.
إنّي عائدة لقتال قومي، مَن فعلوا بك هذا سأقاتل أخي إن أضطررت لكن لا أقدر على ذلك بمفردي

Kazanırım veya kaybederim, ama yalnız savaşırım .
سواء فزت أو خسرت , سأقاتل لوحدي.

Şeref için savaşırım, altın için değil!
سأقاتل من أجل النصر، وليس من أجل الذهب

Hayır, doğuştan tembelim sadece, ama gerekirse savaşırım ve görünüşe göre savaşmak zorundayız.
لا، أنا كسول بطبيعتى لكننى سأقاتل إن اضطررت... ... ويبدو أننا سنضطر إلى ذلك.

Sizin aksinize, ben özgürlük için savaşırım gösteriş için değil.
إنني أقاتل في سبيل الحرية، لا الباطل، على خلافك.

Ben de her şeyimle savaşırım.
و أنا هناك أقاتل ذلك بأسناني و أظافري

Adamlarla savaşırım, oğlanlarla değil.
أنا أقاتل الرجال, و ليس الأولاد

Bak, ölümüne savaşırım kimi seveceksen onu sevme hakkın uğruna ama sen kollarımda daha minik bir bebekken beysbol maçı ve kızlar hakkında konuşacağımızın hayalini kurdum mu?
انظر, سأحارب حتى الموت بحقك لتحب من تشاء لكن عندما كنت طفلا رضيعا بين يدي

Seni kurtarmak için bunun iki kat fazlası orduyla bile savaşırım, eski dostum.
سأحارب جيش ضعفي هذا الحجم لأنقذك, صديقي القديم

Suçla bazen sokaklarda, bazen de mikroskop kullanarak savaşırım.
تعرفي، أحيانًا أحارب الجريمة في الشوارع، أحيانًا أحارب الجريمة هنا بإستعمال مجهر

Ben de düşündüm ki, bu olayla olayın içine girerek savaşırım.
لذا أنا أحاول أن أجد طريقةً ما بأن أحارب من أجل ذلك من الداخل

Ben suçla sokaklarda savaşırım, arkasına saklanabileceğim sikik bir masada değil.
أنا أكافح الجريمة في الميدان وليس من خلف مكتب لعين

Spor için savaşırım.
الرياضة ,هو الذي أكافح من أجله.

O kapıdan kim çıkarsa çıksın ben kendim savaşırım.
سوف اقاتل لـــ وحدي لا يهم من سيعبر من هذه البوابه

Onun hayatı için seninle savaşırım.
ثم سأحاربك دفاعا عن حياتها

Ve en sonunda öne çıkacak tek insan genç bir çoban ve Saul'un yanına gider ve şöyle der, "Ben onunla savaşırım."
وأخيرا الشخص الوحيد الذي سيتقدّم هو ذلك الراعي الصغير، يذهب للملك شأوول ويقول له:"أنا سأقاتله."