"savaşıyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يقاتلون
        
    • يتقاتلون
        
    • يحاربوننا
        
    • يقاتلوا
        
    • يتقاتلان
        
    • يحاربون
        
    • ويحاربون
        
    • ومحاربون
        
    • يتحاربون
        
    • لقد قاتلوا
        
    • المحاربين الموتى
        
    Bu yüzden Meksika'da, vatandaşlar, büyük riski altında etkili bir çözüm inşa etmek için savaşıyorlar. TED إذا في المكسيك، المواطنون في خطر كبير يقاتلون من أجل حل فعال.
    Efendim, eğitimleri fena değil, oldukça iyi savaşıyorlar. Open Subtitles حسناً , سيدي , هم يقاتلون بشكل جيد ويتدربون بشكل جيد
    Hâlâ savaşıyorlar. Open Subtitles لم يكن بوسعى البقاء آمناً فى المنزل بينما رفاقى يقاتلون بالخارج
    Kadınlar gibi Japonya'nın iyiliği için savaşıyorlar. Open Subtitles إنّهم يتقاتلون جميعا على تملّق اليابان كالنساء
    Yanında savaşıyorlar, çünkü senden ayrılamıyorlar. Open Subtitles إنهم يقاتلون بجانبك لأنهم لا يمكن أن يتخلوا عنك
    Yanında savaşıyorlar, çünkü senden ayrılamıyorlar. Open Subtitles إنهم يقاتلون بجانبك لأنهم لا يمكن أن يتخلوا عنك
    Orduları uzak ve geniş bir şekilde yayılmış, sınırları koruyorlar, yagmacılarla savaşıyorlar. Open Subtitles جيوشهم متبعثرة في كل صوب وحدب، مدافعين عن حدودهم، يقاتلون المغتصبين.
    Dünyanın her yerinde yoldaşlarımız ellerinde silahlarla savaşıyorlar. Open Subtitles جميع الرفاق بكل أنحاء العالم يقاتلون بمسدسات تحت أيديهم
    Çünkü Jedi şövalyeleri ve klon askerler gezegenin kontrolü için droid ordusuyla savaşıyorlar. Open Subtitles الانفصاليين لان فرسان الجاداي والجنود المستنسخين يقاتلون جيش الاليين
    Çünkü Jedi şövalyeleri ve klon askerler gezegenin kontrolü için droid ordusuyla savaşıyorlar. Open Subtitles الانفصاليين لان فرسان الجاداي والجنود المستنسخين يقاتلون جيش الاليين
    Pasifikte Amerikalılarla savaşıyorlar ve size ilgi duymuyorlar. Open Subtitles انهم يقاتلون الأمريكيان في المحيط وليس لديهم مصلحة بكم
    Aileleri için ve şehirlerini geri almak için savaşıyorlar. Open Subtitles يقاتلون لأجل عائلاتهم و ليستعيدو المدينة
    Ülkeleri için değil, senin için savaşıyorlar. Open Subtitles لانهم الان يقاتلون من اجلك وليس من اجل ستالينجراد
    Sırf eğlencesine savaşmıyorlar. Cesaretlerini kanıtlamak için savaşıyorlar. Open Subtitles إنّهم لا يتقاتلون للمرح وحسب بل يتقاتلون لإثبات شجاعتهم
    "Şehrin içinde savaşıyorlar. Tehlikeden çok uzağız." Open Subtitles انهم يتقاتلون في المدينة نحن على بعد اميال من الخطر
    "Şehrin içinde savaşıyorlar. Tehlikeden çok uzağız." Open Subtitles انهم يتقاتلون في المدينة نحن على بعد اميال من الخطر
    Onlar bizimle savaşıyorlar çünkü biz onları öldürmeye çalışıyoruz. Open Subtitles أنهم يحاربوننا لأننا نحاول قتلهم
    Birlikte savaşacaklarına, birbirleriyle savaşıyorlar. Open Subtitles يقاتلون بعضهم عوض أن يقاتلوا جنبا لجنب
    Hala bunun için savaşıyorlar ama Megan'ı tanıyorsam hazır olsan iyi olur. Open Subtitles حسناً، هما مازالا يتقاتلان عليها في الوقت الحالي، ولكن معرفة من (ميغان)، أود أن أقول، استعدي.
    Onlar istenmeyen kişiler. Yine de bizim toplumumuz ve özgürlüğümüz için savaşıyorlar. Open Subtitles و بالرغم من ذلك فهم يحاربون من أجل مجتمعنا و حريتنا
    Ama ateş edip savaşıyorlar. Bu da orduya yetiyor. Open Subtitles ولكنهم يطلقون ويحاربون هذا كاف للجيش
    Zor hayatlar sürüyorlar. Toprağı işleyip, savaşıyorlar. Open Subtitles حسناً، إنهم يعيشون حياةً صعبة فلاحون ومحاربون
    Ama neden savaşıyorlar? Open Subtitles لكن لماذا هم يتحاربون ؟
    Uzaylılarla savaşıyorlar ve öldürülürlerse yerlerini diğerleri alıyor. Open Subtitles لقد قاتلوا الغزاة، وإذا ماتوا سيحضر اخرين مكانهم
    Bütün ölü savaşçılar her sabah bahçede yine savaşıyorlar ve birbirlerini yine öldürüyorlar! Open Subtitles حيث ينشب القتال بين المحاربين الموتى في الباحة كل صباح لقتل بعضهم بغضاً مجدداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more