"savcılar" - Translation from Turkish to Arabic

    • النيابة العامة
        
    • المدّعون
        
    • المدعون
        
    • المدعين
        
    • المدّعين
        
    • المدعي العام
        
    • الادعاء
        
    • مدعى عام
        
    Savcılar Mafioso'nun yalan söylemeyeceğini ileri sürüyor. Open Subtitles تؤكد النيابة العامة أن رجل المافيا لايستطيع الكذب
    Sınıfta hikâyemi duyduktan sonra, Savcılar hiçbir zaman birine zarar vermek istemediğimi söyleyebildiler. TED الآن نعود إلى الصف، وبعد سماع قصتي، أدرك المدّعون أنني لم أرد إيذاء أي شخص.
    Federal Savcılar 2008 yılında Eliot Spitzer'i istifaya zorlamak için kusurlarından yararlanmaktan çekinmediler. Open Subtitles كان المدعون الفيدراليون سعداء لاستعمال آثام إليوت سبيتزر لإجباره على الاستقالة فى 2008
    Tüm Savcılar bunu ikinci derece cinayet olarak görüyor. Open Subtitles كل المدعين يروا أن الاثنين سيتهموا بالقتل
    Hakettikleri zaman, kadın olmasalar bile Savcılar yerden yere vurulur. Open Subtitles حتىَ المدّعين العامين الغير أناث .يتَلقون شَتمَ عِندما يستحقونهُا
    Genellikle Savcılar, kararlarımızın etkisini az takdir ederek ve bizim niyetimizi dikkate almaksızın işe başlarlar. TED للأهميه فعمل المدعي العام يتضمن وعي لقراراته فهي مؤثره بغض النظر عن النية.
    Federal Savcılar yüksek riskli yatırım fonu yöneticisi David Clarke'ın göreve ihanet suçu davasını sonlandırdılar. Open Subtitles اختتم الادعاء الفيدرالي قضية الخيانة بحق مدير الصندوق الوقائي الموصوم (ديفيد كلارك).
    Burada gördüğüm gerçekleri dikkate alan tüm Savcılar ve en budala yargıçlar bile, benimle aynı sonuca varırlar. Open Subtitles بالحقائق الموجوده هنا أى مدعى عام أى قاضى أحمق سيقفز الى هذه الأستنتاجات ، بهذه البساطه
    "Savcılar şikâyetleri ırk, ten rengi ya da uyruğa göre araştıramazlar." Open Subtitles "النيابة العامة لن تقوم بالتحقق في الشكاوي المتعلقةبـ العنصرية,أو الدين,أو المنشأ"
    Yani tamamen rızası dışında ve haberi olmadan Savcılar, Risen'in telefon kayıtlarını aldılar. TED وبشكل سري ومن دون الحصول على موافقته، حصلت النيابة العامة على سجل مكالمات "رايزن" الهاتفية.
    Kaynakların söylediğine göre Savcılar aktöre verilecek ceza için karar noktasına gelmişler. Open Subtitles "أنبئتنا المصادر بأن النيابة العامة أقتربت من التقرير بإن ما كانت ستتهم الممثل"
    Dersin sonuna doğru, bizler serbest bırakıldıktan sonraki hayatlarımıza ilişkin planlarıımız hakkında konuştukça Savcılar heyecanlandı. TED وقرب نهاية الدراسة كان المدّعون متحمسين، حيث تحدثنا عن خططنا للحياة بعد إطلاق سراحنا.
    Federal Savcılar müvekkillerime karşı bir şey ispatlayamadılar. Open Subtitles المدّعون الفدراليون لم يثبتوا أى شئ على موكّلى
    Sadece ben değil, Savcılar da işlerini kaybedecekti az kalsın. Open Subtitles ليس أنا فقط، بل المدعون على وشك أن يفقدوا وظائفهم
    İddia makamı yıkıcı bir ifade istediği zaman Savcılar böyle şeyleri sık sık yaparlar mı? Open Subtitles نعم هل قام الإدّعاء بما يفعله المدعون العامون غالباًً حين يريدون شهادة مؤذيه؟
    Bu 30 yıllık savcı istifa ettiğinde, McKinley'in davasındaki görgü tanıkları ortaya çıktı ve ifade vermeleri için Savcılar tarafından baskı gördüklerini, bu baskının hapse atılma tehdidini de içerdiğini söylediler. TED عندما تنحى مدعي عام المقاطعة ذو الـ30 عاماً، ظهر شهود عيان قضية ماكينلي وقالوا إن المدعين العامّين للمقاطعة قد ضغطوا عليهم للإدلاء بشهاداتهم، وتضمن الضغط التهديد بالسجن.
    Batı Memphis'de Savcılar mahkemenin 3 katil zanlısı genç için idam cezası isteyeceğini doğruladı. Open Subtitles في "ويست ميمفيس"، أكد المدعين بأن المحكمة سوف تبحث عن عقوبة الموت للمراهقين الثلاثة.
    Savcılar bana benzerliği ile ilgili birşey dedi mi? Open Subtitles ما الذي قالة المدّعين حول تشابهِه لي؟
    US Savcılar Birliği, tüm olaylarla Dorlund'u köşeye sıkıştırdılar, ...bu olaylara Howard Graves'in öldürülmesi de dahil. Open Subtitles مكتب المدعي العام سوف يقاضي دورلاند بكل ما لديه بما فيها قتل هوارد جرافز
    Bu zamanda Savcılar çok güçIü. Open Subtitles الادعاء العام هو البطل
    Ama keşke bütün Savcılar benim gibi mahkûm olma deneyimini yaşasa. Open Subtitles لكنى أتمنى من كل مدعى عام بأن يكون لدية خبراتى يمشي وهو مدان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more