"savunacağım" - Translation from Turkish to Arabic

    • سأدافع
        
    • أدافع
        
    • لأدافع
        
    • أُدافع
        
    Evlat emin ol durumun ne olursa olsun seni son nefesine kadar savunacağım. Open Subtitles حسنًا يا بني، إطمئن مهما كان وضعك سأدافع عنك حتى أخر نفس لديك
    Onu senin gibi şerefsizlere karşı kendi oğlum gibi savunacağım. Open Subtitles و سأدافع عنه كأنه ولدي بالضبط ضدك و ضد اي لاعب من الفريق الاخر
    Eğer konuşmama izin vermezseniz suçlamalara karşı kendimi nasıl savunacağım? Open Subtitles كيف سأدافع عن نفسي ضد هذه الاتهامات إن لم تسمح لي بالحديث
    Ve elimden geldiğince, Birleşik Devletler Anayasasını esirgeyecek, koruyacak ve savunacağım. Open Subtitles و سأفعل ما بوسعي لكي أحافظ و أحمى و أدافع عن دستور الولايات المتّحدة
    Bu grupla Kıştepesi'ni nasıl savunacağım? Open Subtitles كيف من المفترض بي أن أدافع عن وينترفيل بهذه المجموعة؟
    Bir kez daha şövalyelerimle sefere çıkacağım... eskiden yaşananları ve... geleceğin vaat ettiklerini savunacağım. Open Subtitles و الآن لمرة أخرى يجب أن أمضي مع فرساني لأدافع عما كان و عما نحلم أن يكون
    Sadece çalışmamızı savunacağım. Bilim adamları arasında. Open Subtitles أنظر، أنا فقط سأدافع عن عملنا، من عالم إلى عالم.
    Sen gerçeği söylersen seni nasıl savunacağım? Open Subtitles كيف سأدافع عنك إذا كنت ستقول الحقيقة؟
    Doğru veya yanlış, kendimi savunacağım. Open Subtitles سواء أكان صحيح أو خاطئ سأدافع عنه
    Ah, bu davada kendimi savunacağım. Open Subtitles انا سأدافع عن نفسي بتلك القضيه
    Camelot'u bu beceriksizlerle nasıl savunacağım? Open Subtitles كيف سأدافع عن كاميلوت بهؤلاء الحثالة؟
    Fakat tekrar gelirse, kendimi savunacağım. Open Subtitles ولكن اذا هاجمني سأدافع عن نفسي
    Sizi savunacağım... açıkça. Open Subtitles و انا سأدافع عنك علانية
    - Ne? Bugün sizi savunacağım. Open Subtitles سأدافع عنك اليوم.
    Burayı hayatımla savunacağım efendim. Open Subtitles سأدافع عنها بحياتى يا سيدى
    Seni gurur, asalet ve metroda bulduğum yeni rujum ile savunacağım. Open Subtitles سوف أدافع عليك بالكرامة والرقي وأحمر شفاهي الجديد الذي وجدته للتو في قطار الأنفاق.
    Evet, peki, Basını halledeceğim, ve ölene kadar Daniel'ı savunacağım. Open Subtitles أجل سوف أتولى أمر الصحافه وسوف أدافع عن دانييل حتى أموت
    Katil sensen kendimi bu kanca ile savunacağım. Open Subtitles حسناً، إن كنتَ أنت، سوف أدافع عن نفسي بهذا المنجل الصغير.
    Hayatımın %12'sini bitmek bilmez bir hırsı savunacağım diye harcadım. Open Subtitles قضيت 12 بالمئة من حياتي ! أدافع عن سمعة مبيد عشب ضار قاتل
    İçeri gel ve kendimi savunacağım. Open Subtitles تعال للداخل و أنا أدافع عن نفسي
    Elimde savunacağım bir cinayet suçlaması var onun için gerçekten neden burada olduğunu söylemiyorsun? Open Subtitles .و الآن، لدي تهمة قتل لأدافع عنها لذا، لما لا تخبرني سبب وجودك هنا؟
    Ve bu yüzden, bu akşam onu kutlayacağım, ve onu savunacağım, savunmak için can atıyorum? Open Subtitles ولهذا السبب أنا سأحتَفِلُ بِه الليله، وسأكون راغِبَةً أن أُدافع عنْهُ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more