"savunacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • للدفاع عن
        
    • يدافع عن
        
    • ستدافع عن
        
    • تدافع عن
        
    • دفاعاً
        
    • الدفاع عن
        
    • أدافع
        
    • سيدافع عن
        
    • لتدافع عن
        
    • على الدفاع
        
    • ليدافع عن
        
    • حُجّة المدعى
        
    • دفاعا عن
        
    • يدافع عنك
        
    • لأدافع
        
    Ama kendilerini savunacak, inanılmayacak teknolojideki silahı inşa etmişler. Open Subtitles ومع ذلك فقد تمكّنوا من سلاح متقدّم لا يصدّق للدفاع عن انفسهم
    Ayrıca tek başıma karideslerimi savunacak gücüm de yok. Open Subtitles و ليس لدى القدرة للدفاع عن الجمبرى بمفردى
    Bu çılgınlığı savunacak son kişi benim çünkü beni delirtmişti. Open Subtitles حسنا انا اخر شخص يدافع عن جنونه لانه قادني الى الجنون
    ABD hükümeti Batı Avrupa'da ki çıkarlarını savunacak. Open Subtitles الحكومة الأمريكية ستدافع عن مصالحها في أوروبا الغربية
    İçeride ve dışarıda, İngiltere müttefiklerini ve çıkarlarını savunacak. Open Subtitles بريطانيا العظمى سوف تدافع عن حلفائها، وعن مصالحها في الداخل والخارج
    Yaptığınız şey tamamen yanlış olduğu için sizi de savunacak bir şey söyleyemedim. Open Subtitles ولم يكن هناك حرف واحد أقوله دفاعاً عنكم لأن ما فعلتموه خاطئاً جداً
    Yaptığı her şeyi savunacak değilim ama saf kötü biri değildir. Open Subtitles لا أستطيع الدفاع عن أي شيء فعلته لكنها ليست شر خالص
    Onu savunacak değilim. Oyununu çok çirkef oynar. Open Subtitles تبا له , لن أدافع عنه إنه يقاتل بقذارة
    Büyük hiristiyan kahraman köleci Zübeyir'i savunacak. Open Subtitles البطل المسيحى العظيم سيدافع عن الزبير النخاس
    Kendi karını savunacak kadar bile cesaretin yok mu senin? Open Subtitles أنت لا تملك حتي عزيمة كافية لتدافع عن زوجتك ؟
    Juan, şu anki durumunla hiçbir şeyi savunacak halde değilsin. Open Subtitles خوان ,في حالتك هذه أنت بحالة لا تصلح للدفاع عن أي شيء
    En sevdiğim üç kişi, aynı ortamda tıkılı kaldılar... kendilerini savunacak hiçbir şeyleri yok. Open Subtitles ثلاثة من المفضلين لدي محاصرون في مكان واحد بلا مجال للدفاع عن أنفسهم
    Babam artık kendini savunacak konumda değil. Ve yaptığı şeyleri savunacak bir kelime yok. Open Subtitles أبي ليس هنا للدفاع عن نفسه، ولا أجد كلمات لتبرير أفعاله.
    Annenin cinayet davasında onu savunacak bir avukat bulmak için uğraşıyordum. Open Subtitles لقد علقت في محاولتي لإيجاد شخص يدافع عن أمك في محاكمة قتل.
    "Babalar en iyisini bilir"in bu sefer biraz kötü gittiğini biliyorum, ve ben de babanı savunacak son kişiyim. Open Subtitles الابيعرفافضلواخطأبشكل فظيع وانا اخر شخص يدافع عن والدك
    Köyü savunacak mısın? Open Subtitles هل ستدافع عن القرية ؟
    Bu akşam programa gidecek Mellie'nin senato yarışını savunacak ve o yayında olacaksın. Open Subtitles انت ستذهب للبرنامج الليلة وسوف تدافع عن ترشح ميلي وسوف تكون معنا في هذا
    Kendimi savunacak olursam, e-posta olayı o zamanlar yeniydi ve yakışıksız olup olmadığı muallaktaydı daha. Open Subtitles دفاعاً عن نفسي , الرسائل الإلكترونية كانت حدث جديد بتلك الأيام و لا زلت حينها مشوشاً و لا أظن أنه أمر لائق
    Evet, elbette. Bunu savunacak değilim. Open Subtitles نعم ، إنه كذلك بالتأكيد إننى لا أحاول الدفاع عن ذلك
    Değilim kendimi savunacak. Open Subtitles أدافع عما فعلت ؟ لا أستطيع ذلك
    Gün geldi neredeyse, kendini nasıl savunacak? Open Subtitles إنها تقريباً تفوق قدراته كيف سيدافع عن نفسه؟
    Yani kendini savunacak yaşa gelene kadar. Open Subtitles عندما أصبحتَ أخيراً كبيراً كفاية لتدافع عن نفسِك ؟
    Ama onun haklarını savunacak tek kişi benim, ve onu hayal kırıklığına uğrattım. Open Subtitles ولكننى الوحيدة القادرة على الدفاع عنه فى هذا العالم ولقد خذلته تماما
    Ordusunu ve kendisini savunacak bir strateji bulacağına şüphem yok. Open Subtitles أنا متأكد أنه سيجد تدبيراً ليدافع عن جيشه وعن نفسه
    Kamuoyu Alderson'a karşı davasında davalı kendini nasıl savunacak? Open Subtitles (في قضية الشعب ضد (ألدرسون ما حُجّة المدعى عليه؟
    Kendimi savunacak olursam dinlediğini bile bilmiyordum. Open Subtitles لكن دفاعا عن نفسي، لم أكن أعرف إن كنت منصتا
    Bu evde seni savunacak tek kişiydim, anne şimdi beni de kaybettin. Open Subtitles كنت آخر شخص يدافع عنك داخل هذا المنزل، أمي والآن خسرتني أيضاً
    Bu sadece... sonunda savunacak gerçek bir şeref bulmak. Open Subtitles بل كل ما بالأمر أنني اكتشفت أخيرًا شرفًا حقيقيًا لأدافع عنه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more