Ama yine de iyi bir savunmayı hak ediyorlar, değil mi? Hem yiyip hem de sizinle konuşabilirim? | Open Subtitles | منذ هم كانوا بعمر خمسة اعوام لكنهم يستحقون دفاع جيد |
Eski eşim de, bana saldırması sonucu yapılan duruşmada aynı savunmayı kullanmıştı. | Open Subtitles | هل تعرف عندما كان زوجي السابق تحت المحاكمة لمهاجمتي، إستخدم نفس دفاع حالة الحلم، |
savunmayı yok ederler, sizi ele geçirip sonra da beni götürürler. | Open Subtitles | لهذا يزيلون الدفاعات أولاً، وهؤلاء هم أنتم، ثم يجهزون علي بعدها |
Çünkü karşı dava açmamız gerektiğini düşünüyorum, savunmayı oynamayı bırakmalıyız. Hayır. | Open Subtitles | لأنّني أفكّر أنّ علينا الرّد، والتّوقّف عن الدفاع |
Makinelere gerçekten de düşünmeyi öğretiyoruz, davranışlarımızı anlamayı, kendilerini savunmayı ve hatta aldatmayı. | TED | نحن فعلياً نعلم الآلات كيف تفكر، كيف تفهم سلوكنا، كيف تدافع عن نفسها وحتى أن تمارس الخداع. |
Tatlım, kendini savunmayı öğrenmeli, öyle değil mi? | Open Subtitles | عزيزتي ، عليه أن يتعلم كيف يدافع عن نفسه ، صحيح؟ |
lanet olasıca pis cadı biz kendimizi savunmayı öğrenmiyoruz biz TİD'lerden geçmeyi öğrenmiyoruz | Open Subtitles | نحن لا ندرس كيف ندافع عن انفسنا نحن لا ندرس كبف نمرر بوماتنا |
Ve saygın dostlarım Sir Wilfrid Robarts ve Bay Brogan-Moore savunmayı temsil edecekler. | Open Subtitles | و أصدقائى المتعلمون سير ويلفريد روبارتس و مستر بروجان مور سيظهرون للدفاع |
Nasıl bir savunmayı sızlanma olarak algılamazlar? | Open Subtitles | أي دفاع سيعتبرها ليس استعطافاً ؟ ماذا وجدت ؟ |
Fena olmasa da en iyi seçim olarak nitelendirilemeyecek bir savunmayı seçmenin sonucuydu bu. | Open Subtitles | هذا نتيجة استخدام دفاع ليس سيّئًا، لكنّه لم يكُن الخيار الأفضل. |
O dava düşecek! Hak ettiğin savunmayı ben yapacağım. Neden mi? | Open Subtitles | سأخلصك من قضيتك، سأمنحك أفضل دفاع تستحقه، لماذا؟ |
O adamın savunmayı yarmasını seyretmek için bütün çocukluğumu ekran karşısında geçirdim. | Open Subtitles | يا صاح, لقد قضيت طفولتي ,ملتصقاً بالتلفزيون مشاهداً هذه الرجل يخترق الدفاعات |
Taburun komuta merkezini vurdular. O savunmayı organize ediyordu. | Open Subtitles | و ضربوا مركز قياد الفرقة الثانية بشدة بينما كان ينظم الدفاعات |
2. Tabur'u vurdular. O savunmayı organize ediyordu. | Open Subtitles | و ضربوا مركز قياد الفرقه الثانية بشده بينما كان ينظم الدفاعات |
Virginia, savunulmaz olanı savunmayı bırak. | Open Subtitles | فيرجينيا, كُفّي عن الدفاع عن ما يتعذر الدفاع عنه. |
Bugünlerde, bir kadın kendini savunmayı bilmeli. | Open Subtitles | هذه الأيام يجب على المرأة ان تعرف تدافع عن نفسها. |
- Zamanı geldi diye düşündüm. Kendisini savunmayı öğrenmeli. | Open Subtitles | ظننت أنّه قد حان الوقت، إنّه بحاجة لمعرفة كيف يدافع عن نفسه. |
Tasarımımızı eleştirilere karşı savunmayı öğreniyoruz. | TED | لقد تعلّمنا أن ندافع عن تصميمنا إزاء النقد. |
İmparator olduğunda ordulara komuta edip topraklarımızı savunmayı becerebilecek misin? | Open Subtitles | عندما تصبح ملكاً, كيف ستقود الجيس للدفاع عن الوطن؟ |
İnsan nasıl olur da hayvanları seyrederek, onlar gibi davranarak kendini savunmayı öğrenir? | Open Subtitles | فيليس فوج ...كَيْفَ لرجل أن يَتعلّمُ للدِفَاع عن نفسه بمُرَاقَبَة الحيوانات تَتصرّفُ مثل... |
Müttefik komutanlar, savunmayı sayıca üstün olarak kırabileceklerini farkettiler. | Open Subtitles | قيادة الحلفاء أدركت أخيراً أنه ... لكى تستـولى عـلى الجبـل فعليها أن تسحق ... المدافعين بالتفوق العددى |
Bu yüzden, pısırık, ufak veya bu tip çocukları savunmayı bırakacağım. | Open Subtitles | لذا ينتهي بي المطاف بالدفاع عن من همصغار أو ضعاف أو أيّ من هذا |
- savunmayı açın! | Open Subtitles | - نشّطُ الدفاعاتَ |
O zaman savunmayı dinleyip davayı karara bağlayacağım. | Open Subtitles | في ذلك اليومِ سَأَسْمعُ مرافعة الدفاعَ وفوراً بعد ذلك سَأَعطي قرارَي |
savunmayı geçiyor. | Open Subtitles | تَبْدو جيّد جداً. الزق الدفاعِ الرئيسيِ. |
savunmayı onun yapmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | انت لا يمكن ان تدعه يترافع |
Milisi gönderip savunmayı zayıflatmak için bu adamın fikrinden başka kanıtlara ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة لدليل أكثر إقناعاً عن رأي ذلك الرجل قبل أن أضعف قوة الدفاع بتسريح الميليشيا |