Birinci hedefimiz, yapay zekâ algoritmalarını eğitmek için gereken görüntü sayısını azaltmaktı. | TED | الهدف الأول كان تقليص عدد الصور الطبية المطلوبة لتدريب خوارزميات الذكاء الاصطناعي. |
Bu, okula gitmeyi başarıp onun gibi hayatını garantileyebilen kızların sayısını katlıyor. | TED | وهذا ضاعف عدد الفتيات في المدارس وفي تأمين سبل العيش كما فعلت. |
Sana bu kaleyi verdim sana bırakıp çıktım, muhafızlarımın sayısını azalttım. | Open Subtitles | ،لقد سلمتك القلعة وانتقلت إلى البرج الخارجي وقللت من عدد حاشيتي |
Sigaradan ölen Amerikalılıarın sayısını gösteren bir çalışma yapmak istedim. | TED | أردت أن أعمل لوحة تظهر العدد الفعلي للأمريكيين الذي يموتون من التدخين. |
Aslında şu soruyu sormalıyız: Dünya bu kadar fazla otomobil sayısını kaldırabilir mi? | TED | يجب علينا فعلا أن نسأل سؤال : هل يمكن للعالم إستيعاب هذا العدد من السيارات؟ |
O kadar çok dertte yanında olduk ki, sayısını unuttum. | Open Subtitles | لقد تبعناك في أمور أكثر مشقة تفوق قدرتي على العد. |
Seni tanıyabilmem için gerçekleşmesi gereken olayların sayısını düşündün mü hiç? | Open Subtitles | هل فكّرتِ من قبل بعدد الأمور التي حدثت لي حتى أعرفك؟ |
Benim taramalarım gemide olan iki ayaklı canlıların sayısını gösterir. | Open Subtitles | ماسحاتي تظهر عدد من الكيانات ذوي القدمين يتحركوا عبر السفينة |
Eğer bu akşamın seyirci sayısını bilirsen, seni geri alacağım. | Open Subtitles | وسأقبل بالرجوع إليك إذا استطعت أن تحزر عدد الحضور اليوم |
Gidecek kişi sayısını azaltmak zorunda kaldım ve sen gelemiyorsun. | Open Subtitles | كان عليّ أن أُخفّض عدد الطلاب المسافرين وتوجّب حذف اسمك |
Tek bir kişinin sahip olabileceği iş sayısını kısıtlayan bir yasa | Open Subtitles | وهدفه هو تقليل عدد الاعمال مع اى شخص يمتلك اعماله الخاصه |
Bizimkiler ölü sayısını doğrulamak için gittiğinde onun birkaç arkadaşının kalıntılarını bulmuşlar. | Open Subtitles | و عند ذهاب رجالنا للتأكد من الضحايا وجدوا بقايا عدد من رفاقه |
Artan ölü sayısını bilerek acilen başlamak üzere Pretty Lake'i tam karantinaya alıyoruz. | Open Subtitles | ونظراً لتصاعد عدد الضحايا بدأنا حالاً في وضع بحيرة الجمال تحت الحجر الصحي |
Biri füzeyi, ölü sayısını azaltmak için başka yere yönlendirdi. | Open Subtitles | ثمّة شخص غيّر مسار القذيفة للخروج بأقل عدد ضحايا ممكن. |
Şimdi, "U.S. News and World Report" alanınız var mı bilmiyorum -- Ben son sayısını aldım. | TED | الآن، أنا لاأعرف إذا كان أي منكم قد تلقى أخبار الولايات المتحدة وتقرير العالم حصلت على العدد الأخير. |
Bu sayıyı daha da indirebiliriz. Altı ay içinde bu ülkedekilerin sayısını bulabiliriz. | Open Subtitles | نحن يمكن أن نخفض العدد إذا لم يتجاوز وجودهم الست شهور |
Kasetleri izledikten sonra aday sayısını üçe indireceğiz. | Open Subtitles | سنقلل العدد إلى 3 متقدمين فقط بعد أن نشاهد الأشرطة |
O kadar çok dertte yanında olduk ki, sayısını unuttum. | Open Subtitles | لقد تبعناك في أمور أكثر مشقة تفوق قدرتي على العد. |
Örneğin buradaki penguen sayısıyla ördek sayısını eşleştirmenizi istesem bunu sayarak yapardınız. | TED | مثلاً، لو طلبت منكم مُطابقة عدد البطاريق هذه بعدد مُماثل من البط، ستتمكن من فعل ذلك بواسطة العد. |
Bazen Khal kendisine sunulan köle sayısını hakaret olarak görebilir. | Open Subtitles | بعض الأحيان خال يشعر بالإهانة بعدد العبيد الذين يعطون له |
Senin gibi biri yattığı kız sayısını attırmak istiyorsa kaliteyi düşürmeli. | Open Subtitles | انصت لو أراد فتى مثلك زيادة رقمه من الفتيات فستضطر إلى تخفيض الجودة |
"Ücretli işçi sayısı kamptaki maden arayıcılarının sayısını geçene kadar... | Open Subtitles | إلى أن يكون العمال قد فاقوا المنقبين الفرديين عدداً في المعسكر |
Radyoaktif Adam'ın 814 tane sayısını okuduk. | Open Subtitles | بيني وبينك نحن قرأنا جميع أعداد الرجل المشع الـ 814 |
Ama bu Time dergisi ve her sayısını bulmak oldukça zor olacaktır. | Open Subtitles | لكنها مجلة التايم من المحتمل سيكون صعبًا العثور على كل نسخه |
Toprağın çiğnenişine bakarsak, buradan geçen insan sayısını 5 ya da 10 ile çarpmalısın. | Open Subtitles | , سطح الارض مداس . يجب ان تحسب خمسة او عشر اضعاف اعداد الناس الذين اتوا من هنا |
Çünkü veri tabanımızda her teknenin kimliği var, onların büyüklüğünü, tonajını, motor gücünü, gemideki eleman sayısını biliyoruz. | TED | ولأننا نعلم هوية كل قارب في قاعدة البيانات، فإننا نعلم حجمه وحمولته وقوة محركه، وعدد طاقمه الذي يعمل على متنه. |
Son 10 yılda tren hatlarındaki faaliyetiniz 2 kat arttığı halde... çalışanların sayısını yarı yarıya azaltmışsınız, doğru mu? | Open Subtitles | ..زخم شحنكم تضاعف في العقد الأخير، إلا أنكم قمتم بتسريح نصف طاقمكم. |