"seçerek" - Translation from Turkish to Arabic

    • بإختيارك
        
    • لنسنج
        
    • بإختيار
        
    • بإختياركم للهدف
        
    • بإختياره
        
    • اختيار
        
    Adam yerine arkadaşın olarak beni seçerek hayatının en iyi seçimini yaptın. Open Subtitles لقد اتخذت أفضل قرار في حياتك "بإختيارك لي كصديق أفضل من "آدم
    Bu, doğru olanı seçerek, tek başınıza kazandığınız bir şeydir. Open Subtitles إنه شيء تكتسبه بنفسك بإختيارك الصواب
    - Aynı üniversiteyi seçerek değil mi? Open Subtitles بمدينة "لنسنج" الشرقية و ظل شجرة آن ؟
    Bu tanığı kim buldu. Davamı mahvetti, benim polisimi seçerek. Open Subtitles أجهل أنى لهم بهذه الشاهدة، ولكنها وفرّت مجهودي بإختيار ذلك الشرطي
    Size uygun yeri seçerek ki bu yer düşmanın sizi beklediği yer olmayacak. Open Subtitles لأنّه بإختياركم للهدف الخاص بكم و ليس الهدف الّذي قد يتوقعه منكم العدو،
    En göz önünde olan yerleri seçerek o mahalleye dehşet saçıyor, bu da onun güç hissini kuvvetlendiriyor. Open Subtitles بإختياره مواقع مكشوفة كلياً إنه يسبب أعلى مستوى خوف في ذاك الحي مما يعزز شعوره بالقوة
    Bebekler çok kısa sürede ilkini seçerek tercihlerini ortaya koyuyorlar. TED أظهر الرضع بسرعة ما يفضلونه عن طريق اختيار الحلمة الأولى.
    Daha iyi bir insan olmayı seçerek. Open Subtitles بإختيارك أن تكوني شخص افضل
    Korkusuzlar'ı seçerek hata yaptın. Open Subtitles -اقترفتِ خطأ بإختيارك للشجعان .
    - Aynı üniversiteyi seçerek değil mi? Open Subtitles بمدينة "لنسنج" الشرقية و ظل شجرة آن ؟
    Her biri doğru uzunlukta budanmış çimen tanelerini dikkatle seçerek hayli özel bir şey yaratıyor. Open Subtitles بإختيار العشب بعناية وقص الطول الصحيح هو يصنع شيئًا خاصًّا
    Başarıya odadaki süper yıldızları, en zeki adamları veya zaman zaman kadınları seçerek ve onlara bütün kaynakları ve bütün gücü vererek erişildiğini düşündük. TED كنا نحسب ان النجاح يأتي بإختيار اللامعين الأذكياء أو ألمع الرجال او احياناً النساء في الغرفة و إعطائهم كل الموارد و كل النفوذ.
    Bunu kıyafet seçerek değil, ağlayarak yapar. Open Subtitles {\pos(192,220)} وسيفعل ذلك بالبكاء، وليس بإختيار الملابس.
    Kendi sahanızı seçerek ki bu düşmanın sizi beklediği yer olmayacak. Open Subtitles لأنّه بإختياركم للهدف الخاص بكم و ليس الهدف الّذي قد يتوقعه منكم العدو،
    Hoşlanacağınızı sandığı bir konuyu seçerek sizi memnun etmeye çalışıyordu. Open Subtitles كان يحاول إرضائكِ بإختياره موضوعاً إعتقد أنّكِ ستحبينه.
    Senatörlerden birini seçerek hangi yasalarla ilgili çalıştığını, ne oy verdiğini görebiliyorsunuz. TED بإمكانك اختيار السيناتور الذي يمثلك، وعندها سترى لائحه بجميع الفواتير التي راعاها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more