Doğru şeyi yapmakla başarılı olmak arasında seçim yapmak zorundaydım. | Open Subtitles | كان عليّ أن أختار بين فعل الشئ الصحيح وأن أنجح |
Sonuç olarak, başkanın dostu veya düşmanı olmak arasında seçim yapmak gerekse, düşmanı olmayı tercih ederim. | TED | في النهاية، إذا كان يجب عليّ أن أختار بين أن أكون صديق الرئيس أو عدوه، أفضل أن أكون عدوه. |
Neden hep kadın pop modeller arasından seçim yapmak zorundayız? | Open Subtitles | لماذا يجب علينا دائما الاختيار بين نماذج البوب النسائيه ؟ |
Örneğin, yaşlı bir akrabanızın ameliyatı için iki hastane arasında seçim yapmak zorunda olduğunuzu düşünün. | TED | على سبيل المثال: تخيل أن عليك الاختيار بين مستشفيين من أجل عملية لقريبتك الكبيرة في السن |
İkimizden birini seç demiyorum ama bir noktada aramızda seçim yapmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | وانا لا أقول أنه يجب أن تختار أحدنا ولكن أحياناً ستضطر لاختيار أحدنا |
...aslında o kadar da iyi değil, çünkü benimle, yazmak arasında seçim yapmak zorunda kalsa, muhtemelen yazmayı seçerdi. | Open Subtitles | هذا ليس رائع جداً, في الواقع لأنه لو كان عليها الإختيار بيني وبين الكتابة هي على الأرجح ستختار الكتابة |
Henüz seçim yapmak zorunda değilsin, profilini çıkarmama izin ver. | Open Subtitles | ليس عليك إتخاذ قرار بعد دعني فقط آخذ لمحة عن حياتك |
Bazen kendimizi buna maruz bırakarak birbirleriyle doğrudan kıyaslanamaz riskler arasında seçim yapmak zorunda kalırız. | TED | أحياناً، يجب أن نختار بين تعريض أنفسنا للمخاطر التي يصعب مقارنتها بشكل مباشر. |
Ben seçimimi yaptım. Sezar'ın varisi olmak ya da aşkın arasında seçim yapmak zorunda idim. | Open Subtitles | إذا كان على أن أختار بين وريث القيصر و بين حبك |
Neyse hayatımda seçim yapmak zorunda kalacağım bir dönüm noktasına gelmiştim. | Open Subtitles | على أية حال، لقد وصلت إلى مرحلة حاسمة في حياتي حيث يجب أن أختار طريقي |
Fakat birçok konuda iyiyidin ve bir seçim yapmak zorundaydım. | Open Subtitles | لكنك كنت ماهراً في العديد من الأمور وكان لا بدّ أن أختار |
Ancak kanunlara uymak ile kendinizi ve ailenizi beslemek arasında seçim yapmak zorunda kalırsanız işi yine de yapacaksınız ve riski alacaksınız. | TED | لكن إذا كنت مجبرا على الاختيار ما بين إطاعة القوانين وإطعام نفسك أو عائلتك، ستقوم بالعمل على أي حال، وستجازف. |
Eğitim veya evlenme arasında seçim yapmak zorunda kalan çocuklarla tanıştım. | TED | عملت مع الأطفال اللذين كان عليهم الاختيار بين حصولهم على تعليم أو إرغامهم على الزواج. |
Hatırı sayılır bir kar ile mutlu çalışanlar arasında bir seçim yapmak zorunda değiliz. İkisine birden sahip olabiliriz. | TED | ليس علينا الاختيار بين موظف ملهم و ربح ضخم يمكننا ان نحصل على الاثنين |
- Sadece bir seçim yapmak zorunda. - Bana seçim bu tür veremez. | Open Subtitles | يجب فقط أن تختار إحدانا لا يمكنك أن تخيّريني هذا |
Ama eğer bir seçim yapmak zorunda kalırsan yaptığın seçimle yaşayabileceğinden emin ol. | Open Subtitles | لكن إذا كان عليك أن تختار تأكد أنه خيار تستطيع الحياة به |
Rachel Worth ne şanslı ki, bugün bir seçim yapmak zorunda kalmadı. | Open Subtitles | لحسن الحظ , بالنسبة لريتشيل وورث , اليوم ليس عليها الإختيار |
Russ, Burda şarkıları ben yazarım, yani seçim yapmak zorundasın. | Open Subtitles | ,راس", أنا من يقم بتأليف الأغاني هنا" لذا فعليك الإختيار |
Bir seçim yapmak zorundaydım. | Open Subtitles | كان عليّ إتخاذ قرار. |
Tüm bu iyi adaylar arasından seçim yapmak çok zor. | Open Subtitles | أمر عسير حقا أن نختار فائزا من بين كل أولئك المرشحين البارعين.. |
Eğer gerçek aşkı ve klima arasında seçim yapmak zorunda eğer Ama ben bir no-beyin olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ولكن إذا كان عليكِ أن تختاري بين الحب الحقيقي و التكييف سأقول إنه لا يستحق التفكير |
Ölünün ailesi daha sonra seçim yapmak zorundadır. | Open Subtitles | عائلة الضحيه لها أن تتخذ القرار يمكنهم أن يجعلوه يغرق و يمكنهم أن ينقذوه |
- Baban harika biri. Onlar bunu göremediler. Ben de seçim yapmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | هم فقط لم يستطعوا رؤية ذلك وقتها , و أنا تَحتَّم على أن أقوم بالأختيار. |
Üzgünüm ama müzik ve ailen arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | أنا أسف و لكن عليك الأختيار. إما العائلة و إما الموسيقى. |
Önemli olan nokta, biyolojik ve duygusal anlamda, - bir seçim yapmak zorunda olması. | Open Subtitles | الهدف هو أن العاطفة والجسدية تتكلمان لها الحق بالإختيار |
Ama siz gerçek annenizle gerçek babanız arasında seçim yapmak zorunda kalabilirsiniz. | Open Subtitles | لكن عليكم أن تختاروا بين أمكم الحقيقة أو أبوكم الحقيقي |