| Birçok seçmen seçim gününde dokunmatik ekranlar hakkında şikâyette bulunmuşlardı, | Open Subtitles | اشتكى العديد من الناخبين يوم الانتخابات حول الأصوات لمس بهم، |
| Terörizmden korunmak şart ama seçmen, daha büyük tehlikeler görüyor. | Open Subtitles | ،الحماية من الإرهاب طبعاً لكن الناخبين يرون مخاطر أكثر أهمية |
| İyi de seçmen gerek ama öncesinde teslimiyetini bana vermelisin. | Open Subtitles | ولكن يجب ان تختار في البدايه يجدر بك تستسلم لي |
| - Bu şekilde yaşanmaz. - Evet, gideri bu... - seçmen lazım. | Open Subtitles | لايمكن ان تعيش بهذه الطريقة هذه الايام يجب ان تختار |
| Tam burada. Belediye Binası. Oraya kayıtlı 11.000 seçmen var. | Open Subtitles | بقاعة المدينةِ،، 11 ألف ناخب مُسجل هناك،، الأكثر في المقاطعة |
| En çok beğendiğini seçmen gerekiyor çünkü yalnızca bir kez evlenirsin. | Open Subtitles | حسناً، يجب ان تختاري ما تحبينه أكثر لأنك تتزوجين مرة بحياتك |
| Aslında bu kataloğu ben sana getirdim, çünkü yeni bir sandalye seçmen gerekiyor. | Open Subtitles | في الحقيقة , وضعت الكتالوج في يديك , لأن عليك إختيار مقعد جديد |
| Bu kızlar bir grup kurdular ve bir kampanya başlattılar. seçmen kayıtları için. | TED | تجمعت هؤلاء الفتيات معا وكونن مجموعة وأطلقن حملة لتسجيل الناخبين. |
| Küçücük bir seçmen kitlesine anket yaparız ve ulusal seçimlerin sonucunu öngörürüz. | TED | فنحن نستطلع آراء نسبة ضئيلة من الناخبين ونتوقع نتائج انتخابات وطنية. |
| Neredeyse her seçmen zorluk çekmenin ne demek olduğunu ya kendilerinden, ya ailelerinden ya da komşularından dolayı çok iyi biliyordu. | TED | تقريباً كل الناخبين يعرفون معنى الصراع، إما في أنفسهم أو عائلاتهم أو حتى جيرانهم. |
| Aynı zamanda müşterileri ve topluluğuna kulak vermek için bir seçmen kayıt kampanyası düzenliyordu. | TED | كان أيضاً ينظم حملة لتسجيل الناخبين لإعطاء الصوت لزبائنه ومجتمعه. |
| 2014'te Demokratların tarafında kullanılan oydan daha fazla seçmen demek. | TED | وهذا العدد من الناخبين أكثر ممن انتخبوا من الحزب الديمقراطي لقسائم الانتخابات عام 2014. |
| Hayır, hayır,hayır,hayır.Sadece birini seçmen gerekiyor-aşık olmak için,yatmak için değil. | Open Subtitles | لا, لا, لا, لا, أنت من المفترض أن تختار واحدة.. كي تحبها, وليس لكي تضاجعها |
| Biliyor musun ki orduda her zaman daha zararlıyı seçmen gerekir? | Open Subtitles | ألا تعلم أنك أثناء الخدمة عليك أن تختار السوسة الأصغر |
| Senin dediğin gibi, iki şeytandan daha az zararlıyı seçmen gerek. | Open Subtitles | و كما قلت أنت فعليك أن تختار أفضل الحلول السيئة |
| ...ve bizim davamıza asker olarak hizmet eden 12.000 seçmen demektir. | Open Subtitles | ذكي جداً مع أولئك الذين يخدمون قضيتنا كضباط، حوالي 12،000 ناخب |
| Bilgin olsun, bir tane seçmen gerek. | Open Subtitles | لمعلوماتكِ, يُفترض بكِ أن تختاري لوناً واحداً فقط |
| Bu yemekler mönüyü seçmen için örnek olarak getirildi sana. | Open Subtitles | المواد الغذائية عبارة عن عيّنات لمساعدتك على إختيار قائمة طعامك |
| O zaman, yalnızca bir kez gösterilen sivil mesaj 270.000 ek seçmen olarak geri döndü. | TED | وتلك المرة، تلك الرسالة المدنية ظهرت مرة واحدة وقامت بحشد 270,000 مصوت إضافي. |
| Yıllardan beridir, büyümeye devam eden seçmen kitlemin bir bölümünü, Saygın İtalyan İnsanları oluşturmaktadır. | Open Subtitles | منذ سنوات و عدد ناخبي ذوى الاصول الايطالية فى ازدياد |
| Birini seçmen gerekse, hangisini seçersin? | Open Subtitles | لو أجبرت على أختيار واحده فقط, ماذا ستختار؟ |
| Başkanın memleketi Illinois'den 20 seçmen oyu Bay Obama'ya giderken Mitt Romney'nin memleketi olan Massachusetts'teki 10 seçmen oyu da aynı şekilde Bay Obama'ya gidiyor. | Open Subtitles | لا مفاجآت هنا , العشرون صوت في المجمع الانتخابي |
| Temudjin, seçmen gereken kişi benim. | Open Subtitles | ! تيموجين ، انه انا من يجب ان تختارني |
| İlla seçmen gerekse hayatın boyunca hangi yiyeceği yemek isterdin? | Open Subtitles | إن كان يجب أن تختارين طعامًا واحدًل لتأكليه بقية حياتكِ، فما سيكون؟ |
| Büyü artık. Seçimler yaklaşıyor. Kadın bir seçmen, görünüşe göre de zengin bir seçmen. | Open Subtitles | فالترتقي ، الأنتخابات قادمة إنها ناخبة ، و يبدو أنها غنية. |
| seçmen için bir sıra kadın da sunulmamıştı. | Open Subtitles | لم تُعرض عليك مجموعة من النساء للاختيار منها. |
| Tâ New York'tan buraya sırf jüriyi seçmen için, ha? | Open Subtitles | طول الطريق إلى نيويورك فقط لاختيار هيئة محلفين |
| Aslına bakarsanız, seçmen kahvaltıdan önce oy verdi. | Open Subtitles | في الحقيقة، أن المنتخب حضر هنا قبل الإفطار |