"seçmez" - Translation from Turkish to Arabic

    • يختار
        
    • يختارون
        
    • سيختار
        
    Tek bir elektron sağa ya da sola gitmeyi seçmez, aynı anda hem sağdakinden hem soldakinden geçer. TED فالإلكترون الواحد لا يختار أن يتحرك إلى اليمين أو اليسار، بل يتحرك إلى اليمين واليسار معًا.
    Aslında, bu gezegende gerçekten kimse kimseyi seçmez. Open Subtitles فى الواقع لا أحد فى العالم يختار الأخر فعلا.
    Dünyaya gelmek için güzel, uygun bir saat seçmez. Open Subtitles إنه لا يختار وجها جميلاً . حين ياتى للعالم
    Ancak tartışmacılar taraflarını seçmez. TED لكن المناظرين لا يختارون قضاياهم التي يدافعون عنها.
    -Kolay demiyorum, bazilari kötü olmayi seçmez demiyorum. Open Subtitles لا أقول إن ذلك سهل وإن البعض لا يختارون السوء
    Sence de daha iyi bir insan seçmez miydi? Open Subtitles ألا تعتقد بأنه كان سيختار شكلاً أفضل؟
    Dünyaya gelmek için güzel, uygun bir saat seçmez. Open Subtitles إنه لا يختار وجها جميلاً . حين ياتى للعالم
    O birini seçer seçmez, ağlayacak bir omuz arayan 100 tane depresif kız olacak. Open Subtitles حالما يختار واحدة سيكون هناك 100 بنت مكتئبة تبحث عن كتف للبكاء عليه
    Kimse hayatını adadığı şeyi kazara seçmez. Open Subtitles لا أحد يختار ما يُكرّس حياته فيه عن طريق الصُدفة.
    Kimse hayatini adadigi seyi kazara seçmez. Open Subtitles لا أحد يختار ما يُكرّس حياته فيه عن طريق الصُدفة.
    Ancak çoğu insan bunu seçmez. TED ولكن لا يختار معظم الناس القيام بذلك.
    Sana bir şey söyleyeyim, evlat. Şoför adam araba seçmez. Open Subtitles دعنى أقول لك شئ السائق لا يختار سيارته
    Kimse ucube olmayı seçmez. Open Subtitles لا أحد يختار أن يكون غريب أطوار
    Kimse Interpol'de kalmayı seçmez. Open Subtitles لا أحد يختار أن يبقى مع الإنتربول
    Çok bariz olduğu için kimse 1'i seçmez. Open Subtitles لا أحد يختار رقم 1 لأنه يبدو واضحا
    Noel, seninle olmak varken, başka biri ile olmayı hayatta seçmez. Open Subtitles (نول) لن يختار أبداً أن يكون مع شخصاً آخراً, بينما يمكنه أن يكون معكِ.
    Kimse bu işi seçmez. İyi olacak. Open Subtitles لا يوجد من يختار هذه الوظيفة
    Çoğu katil, kurbanlarını kan gurubuna göre seçmez. Open Subtitles معظم القتلة لا يختارون ضحاياهم عن طريق فصيلة الدم.
    Vahşi ve etkili hırsızlar rastgele hedefler seçmez. Open Subtitles السارقون العنيفون لا يختارون أهدافا عشوائية
    Hiçbir kadın bir yuvası olmadan yaşamayı seçmez. Open Subtitles لأنهم يختارون ألا يفعلوا ...ـ لم تختار امرأة أن تعيش
    Jo, başka seçeneklerin var. Aklıselim hiç kimse bu hayatı seçmez. Open Subtitles لديكِ خيارات يا (جو) لا يوجد عاقلاً سيختار هذه الحياة
    Kimse böyle bir ayakkabı seçmez. Open Subtitles لا أحد سيختار هذا الحذاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more