"seattle'daki" - Translation from Turkish to Arabic

    • في سياتل
        
    • فى سياتل
        
    Bizim Seattle'daki tesisimiz dünyanın her yerinde yapılması için bir model olabilir. TED منشأتنا في سياتل ستكون بمثابة نموذج لهذه الأمكنة في جميع أنحاء العالم.
    Bu bina Seattle'daki bütün p-pozitiflerle doluysa bile, operasyon odasına gidiyoruz. Open Subtitles نعم أنا لا أهتم إذا هذا المكان الوحيد الأمن في سياتل
    Bu doğrulama listesini dünyada sekiz hastanede uyguladık, bilerek kırsal Tanzanya'dan Seattle'daki Washington Üniversitesi'ne kadar yerlerde. TED نفذنا هذه المرجعية في ثمانية مستشفيات في أنحاء العالم، عمدا في أماكن من تنزانيا الريفية بجامعة واشنطن في سياتل.
    Seattle'daki benzer bir deneyim yaşayan arkadaşları ile konuştular. TED كان عليهم التكلم مع أصدقائهم في سياتل الذين مرّوا بنفس التجربة.
    Miners, Seattle'daki sezonun son oyununda NCAA elemelerinde başarılı olabilecek mi? Open Subtitles السؤال. لعمّالالمناجم،هلستكون أخر مباراه لهم هذا الموسم فى سياتل. هليأخذالمركزالأول في منافسات إن سي أيه أيه ؟
    Dostum, sadece kızın adını söyle tamam mı? Seattle'daki herhangi bir kızın adını söyle. Sana ayarlayacağım. Open Subtitles ياصاحبي, اذكر اسم أي فتاة في سياتل, وأعرفك عليها
    Son görünüşü Seattle'daki merkez ofisinden Zetatron ortakları toplantısına... Open Subtitles و كان آخر ظهور له عبر بث متلفز من المكتب الرئيسي في سياتل
    Seattle'daki doktorunuz Dr. Koji ile konuştum. Open Subtitles تَكلّمتُ مَع دّكتورِ دكتور كوجي في سياتل.دكتور أيدان
    Cuma akşamı, Seattle'daki yoksul mahallelere yardım amaçlı sanat kurulu toplantısı var. Open Subtitles هناك زياره الى مجلس الفنون بوسط المدينه في سياتل ليلة الجمعه
    Cuma akşamı, Seattle'daki yoksul mahallelere yardım amaçlı sanat kurulu toplantısı var. Open Subtitles هناك زياره الى مجلس الفنون بوسط المدينه في سياتل ليلة الجمعه
    İki yıl önce Seattle'daki bir hava trafiği güvenliği konferansında 9/11 olayından sorumlu kişilerin, bir gün, havacılıkta çığır açtıklarının kabul edileceğini anlatan bir sunum yapmış. Open Subtitles 2 منذ سنوات , في مؤتمر على سلامة الحركة الجوية في سياتل , وقال انه يعطي عرضا
    Seattle'daki Barstow yayın evinin yönetici yardımcısıyım. Open Subtitles انا المسؤول في بارستو للنشر درجة مساعدة النفس هنا في سياتل
    Seattle'daki Barstow yayın evinin yönetici yardımcısıyım. Open Subtitles انا المسؤول في بارستو للنشر درجة مساعدة النفس هنا في سياتل
    Seattle'daki her radyo istasyonunun ödülünü kazanıp internette yarı fiyatına satacağız. Open Subtitles سنفوز بكل الجوائز في كل محطة بث للراديو في سياتل وسنبيع الجوائز بنصف الثمن
    Seattle'daki o hastane çok güzel olur, bizim için de iyi olur. Open Subtitles هذا المشفى في ''سياتل'' سيكون رائعاً، وسيكون مُفيداً لكلانا.
    Seattle'daki et yumuşatıcılı adam hakkında yalan attın. Open Subtitles لقد كذبت بقصة الشاب الذي في سياتل بمدققة اللحم
    Seattle'daki evimizin yatak odası manzarası, değil mi? Open Subtitles ذلك المنظر من غرفة نومنا في سياتل ،أليس كذلك؟
    Flynn'in Seattle'daki aşırı fanlarının kaç kişi olduğunu bul. Open Subtitles اكتشفي كم من معجبي فلين المهووسين يعيشون في سياتل
    "Seattle'daki Golden Globe'u aldım. Olimpiyatları kazanmak istiyorum." dedi. Open Subtitles ربحت القفازات الذهبية في سياتل سأربح الألعاب الأولمبية
    Seattle'daki konferansına giderken yarın burada mola verecek. Open Subtitles لديه توقف هنا غدا فى طريقه لمؤتمر فى سياتل
    Seattle'daki sübyancı olmayan tek adam odur. Open Subtitles أنه يعتبر الشخص الوحيد فى سياتل الذى لا يستغل الأطفال جنسياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more