Seni yemeğe davet etmemin sebebi bu değildi. | Open Subtitles | لم يكن ذلك سبب دعوتي لك للعشاء |
Ölüm sebebi bu değildi. | Open Subtitles | لم يكن ذلك سبب الوفاة لقد طعن |
Her neyse, sizinle konuşmak istememin temel sebebi bu değildi. | Open Subtitles | على كل حال,ليس هذا السبب الرئيسي لقيامنا بالحديث |
sebebi bu değildi. | Open Subtitles | ليس هذا السبب. |
Belki yaptı ama ona iyi davranmalarının sebebi bu değildi. | Open Subtitles | , ربما قد فعل ذلك ..ولكن ليس هذا سبب كونهم لطفاء معه |
- Soğukluğumun sebebi bu değildi. | Open Subtitles | بسبب وطني وكل شيء - ليس هذا سبب تحفظي تجاهك - |
Ama teyzenizin ölüm sebebi bu değildi. | Open Subtitles | ولكن هذا لم يكن سبب وفاة عمتكم , لا |
Onu ziyaret etmememin sebebi bu değildi. | Open Subtitles | هذا لم يكن سبب عدم زيارتّي له |
Dün gece onu öldüren sıvı nitrojendi, ama midesindeki ülserin sebebi bu değildi. | Open Subtitles | النيتروجين السائل قتله ليلة أمس، ولكن لم يكن السبب فى تقرح بطانة معدته |
Kavganın sebebi bu değildi, Ame. | Open Subtitles | (لم يكن ذلك سبب الشجار يا (آيمي |
Gerçi beni aramanın sebebi bu değildi. | Open Subtitles | ولكن ليس هذا سبب إتصالكِ |
Nişanın iptal edilmesinin sebebi bu değildi. | Open Subtitles | ليس هذا سبب ألغاء الخطوبه. |
Seni bu akşam çağırmamın sebebi bu değildi. | Open Subtitles | وهذا الذي لم يكن السبب دعوت لك الليلة. |