"sebep olduğum" - Translation from Turkish to Arabic

    • الذي سببته
        
    • التي سببتها
        
    • لتسببي
        
    • الذي تسببتُ
        
    • التي تسببت
        
    Bu yüzden yaptığım aşağılık şey Sebep olduğum mahcubiyet için hepinizden özür diliyorum. Open Subtitles ذلكأنيأعتذر.. عمافعلته.. للاحراج الذي سببته
    Sebep olduğum bu korkunç sıkıntılar için çok ama çok üzgünüm. Open Subtitles أنا آسفة جداً على الألم الفظيع الذي سببته
    En derin acın, benim Sebep olduğum fiziki yara değildi. Open Subtitles ألمك العميق لم يكن الإصابة الجسدية التي سببتها لك
    Sebep olduğum bütün acıların ve hissettiğim bütün ısdırapların şimdi hiçbir manası yok. Open Subtitles كل الآلام التي سببتها والمعاناه التي اشعر بها لا شئ الان
    Bütün bu kargaşaya Sebep olduğum için biraz aptal hissediyorum ama Deedee bunu ciddiye almakta ısrar etti. Open Subtitles أشعر بالسخافة لتسببي بتلك الضجة ولكن ديدي أصرت أن نأخذ الأمور على محمل الجد
    Tanrı'dan ve senden Sebep olduğum zarar için beni affetmenizi istemek. Open Subtitles ‫أن تسامحوني على الضرر الذي تسببتُ به.
    Fakat huzur bulmak ve Sebep olduğum acının cezasını çekmek istiyordum. Open Subtitles ولكنني أردت العثور على السكينة والتكفير عن الآلام التي تسببت بها،
    Sebep olduğum büyük acı için çok ama çok özür dilerim. Open Subtitles أنا آسفة جداً على الألم الفظيع الذي سببته
    Elini tuttuğumda, Sebep olduğum acıyı hissedebildim. Open Subtitles , عندما لمست يدكِ أمكنني الشعور بالألم الذي سببته لكِ
    - Anne yapma. Bugün Sebep olduğum yangını kendi üzerine aldın mesela. Open Subtitles تحبين أن تلامي على الحريق الذي سببته أنا
    Sebep olduğum acıyı şimdi anlıyorum ve başkasını incitmek istemiyorum. Open Subtitles أنا الآن أدرك الألم الذي سببته و لا أريد أن أؤذي أي شخص آخر
    Sebep olduğum acıyı ve kamburunu gördüm sadece. Open Subtitles كنت أرى فقط سنامه والألم الذي سببته له
    Sebep olduğum üzüntü için gerçekten çok üzgünüm. Open Subtitles انا آسفه حقاً للألم الذي سببته لكِ
    Kendi Sebep olduğum sorunlar için seni feda etmek zorunda kalacağımı... Open Subtitles أنني سأضحّي بكَ لأصلح المشكلة التي سببتها
    Az kazanç için. Sebep olduğum olaylar için. Open Subtitles على الغارات الصغيرة على المتاعب التي سببتها
    Sebep olduğum yaygara için suçlu hissediyorum sadece. Open Subtitles انا فقط اشعر بالذنب لكل المشكال التي سببتها اليوم.
    Sebep olduğum ıstırabı anlayabilmek için yeterli değil. Open Subtitles لا يكفي لتفهّم المعاناة التي سببتها
    En azından Sebep olduğum bu kadar sıkıntıdan sonra bunu yapabilirim. Open Subtitles أذا أردت, أو تستطيع أن تلوي ذراعي أعني أن هذا أق ما أستطيع فعلهُ ــ بعد كل الجلبه التي سببتها أنا ــ أنا لستُ متأكدُ من ذلك
    Sebep olduğum tüm sıkıntılar için özür dilemek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعتذر عن كل المشاكل التي سببتها
    Böyle bir şeye Sebep olduğum için üzgünüm. Open Subtitles أشعر.. أنني آسف لتسببي بذلك الأمر
    Fakat huzur bulmak ve Sebep olduğum acının cezasını çekmek istiyordum. Open Subtitles ولكنني أردت العثور على السكينة والتكفير عن الآلام التي تسببت بها،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more