"sebep olmadan" - Translation from Turkish to Arabic

    • بدون سبب
        
    • دون سبب
        
    • دون التسبب
        
    sebep olmadan tek başına böyle güleceğine inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع ان أعتقد بأنّه يسْخر مثل ذلك لوحده, بدون سبب
    Hiçbir sebep olmadan kimseyi vurmayacaksın. Open Subtitles إنها علي حق؛ بول. ليس من حقك إطلاق النار على أي شخص بدون سبب
    GeI ben gerçek bi sebep olmadan asla bi kızdan ayrıImam. Open Subtitles تعالي، أنا لم انفصل عن أي فتاه بدون سبب وجيه.
    Gardiyanlar ne seni ne beni iyi bir sebep olmadan sokmazlar. Open Subtitles من غير المرجح أن، يتركنا الحراس ليدخل أحدنا دون سبب محدد.
    Demir yolu çalışanları hiçbir sebep olmadan toplanıp gitmez, değil mi? Open Subtitles الأعمال لم يحزموا امتعاتهم و يرحلوا دون سبب , صحيح ؟
    Ve iki de bir hiç sebep olmadan... kendisi ile çok mutlu, iç çekiyor. Open Subtitles وبين حين وآخر ومن دون سبب سوى أنها سعيدة بنفسها، تتنهد
    Uluslar arası bir sıkıntıya sebep olmadan önce gizli evrakları toplayıp sıvışın diyor. Open Subtitles تأخذ الأمور السرية وتخرج من هنالك دون التسبب في حادث دولي.
    Emily, canım, parmağındaki devasa yüzük iyi bir sebep olmadan evime girip çıkma iznini sana vermiyor. Open Subtitles إيميلي، عزيزتي ذلك الخاتم الباهظ حول إصبعك لـاـ يمنحكِ الحق بالسير مجيئاً وذهاباً بمنزلي، بدون سبب جيد.
    Beyler, iyi bir sebep olmadan geçici yasaklama emri vermeyi sevmem. Open Subtitles سادتي, لن أمنح أمر تقييد مؤقت بدون سبب وجيه
    sokaklarda başka ne numaralar öğrendin bilmiyorum ama, geçerli bir sebep olmadan başka baskın yapamayız. Open Subtitles ولا أعرف ما هي العادات السيئة التى تعلمتها من هذة العصابات ولكن لم يكن عليك إختراق سقيفة بدون سبب مُحتمل
    Bu kolay değişkenlik kötü bir açıklamanın göstergesidir. Çünkü, sayısız değişkenlerden herhangi bir tanesini fonksiyonel bir sebep olmadan seçmek ya da, bir değişkeni diger bir değişkene üstün tutmak, rasyonel bir çaba değildir. TED هذه التقلبية البسيطة هي دليل لتفسير سيئ لأنه، بدون سبب عملي لتفضيل أحد المتغيرات الكثيرة جداً تدعو إحداها بشكل تفضيلي عن الباقي هو شيئ غير منطقي
    Bu garip. Arılar yandaşlardır. Kovandan bir sebep olmadan çıkmazlar. Open Subtitles هذا غريب ،النحل لا يهجر خلاياه بدون سبب
    Sadede gel. İnsanları bir sebep olmadan alıkoymadığını sanıyordum. Open Subtitles ظننت أنك لا تحتجز الناس بدون سبب
    Sen de biliyorsun herhangi bir sebep olmadan onun yada başkasının ofisini arayamam. Open Subtitles كنت أعرف أنني لا يمكن البحث في مكتبه أو أي شخص آخر دون سبب محتمل
    Hukuki bir sebep olmadan imkânsız. Open Subtitles لن يحدث هذا لا أستطيع أن أفعل أي شيء من دون سبب قانوني.
    Niçin bir sebep olmadan geldin? Open Subtitles لقد سألتك لماذا جئت هنا دون سبب
    Geçerli bir sebep olmadan arabamı arayamazsınız. Open Subtitles فلا يمكنكَ تفتيش سيارتي من دون سبب
    Annenle baban yılda bir gün, hiçbir sebep olmadan, öylesine birden bire sana muhteşem bir hediye yığını vermeye karar veriyorlar. Open Subtitles والديكِ، كل عام... من دون سبب محدد أو منطقي... ...
    sebep olmadan aracımı arayamazsınız. Open Subtitles لا يمكنكما تفتيش سيارتي من دون سبب
    Tercihen daha fazla nükleer patlamaya sebep olmadan. Open Subtitles ويفضل دون التسبب في انفجارات نووية أخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more