"sebeplerim var" - Translation from Turkish to Arabic

    • لدي سبب
        
    • لدي أسبابي
        
    • عندي أسباب
        
    • لديّ أسبابي
        
    • لديّ سبب
        
    • لديّ سببٌ
        
    • لدي اسبابي
        
    • لدىّ سبب
        
    • لدي أسباب
        
    • ولدي سبب
        
    • لدى سبب
        
    - Arkadaşının yakında iyi haberler alacağına inanmak için iyi sebeplerim var. Open Subtitles لدي سبب وجيه لاعتقد ان صديقتك ستصلها اخبار جيدة
    Jason'ın yakın zamanda, ofisinde bir tür fiziksel tartışma yaşadığına dair sebeplerim var. Open Subtitles لدي سبب للاعتقاد أن جايسون دخل بمشادة جسديه من نوع ما
    Oh, hayır. Benim kendi sebeplerim var, siz ikinizle ilgili değil. Open Subtitles أوه لا, لا ,لا لدي أسبابي الخاصة, لا شيء يفعلونه معكما
    Kendimce sebeplerim var. Bu sebepleri ben de bilsem işim kolaylaşırdı. Open Subtitles لدي أسبابي. سيكون مفيداً لي أن أعرف أسبابك.
    Onlardan nefret etmek için başka sebeplerim var. Open Subtitles عندي أسباب لا علاقة لها بذلك لأكره هؤلاء السفلة
    Anlıyorum efendim. Fakat kendimce sebeplerim var. Open Subtitles , أفهم هذا يا سيدي لكن لديّ أسبابي
    Ama soruşturduğum cinayetlerle ilgisi olduğunu düşünmek için sebeplerim var. Open Subtitles لكن لديّ سبب يدعوني للإعتقاد بأنه كان متورّطاً في جرائم القتل التي كنتُ أحقّق فيها
    Müdür Reynolds ile uygunsuz bir ilişkisi olduğuna inanmak için geçerli sebeplerim var. Open Subtitles لديّ سببٌ يجعلني أظنّها متورّطةً في علاقةٍ غير لائقة مع المدير (رينولدز)
    İntikam için sebeplerim var. Open Subtitles لدي اسبابي لانتقم
    Müvekkilinizin kocasının ölümüyle ilgili anlattıklarından daha çok şey bildiğine inanmak için sebeplerim var. Open Subtitles لدىّ سبب لأعتقد أن مُوكلتك تعلم أكثر مما تُخبرنا به بشأن مقتل زوجها
    Briç oynamamak için kendime göre sebeplerim var. Open Subtitles لدي أسباب تمنعني من اللعب
    Annemin deli olduğuna ve insanları öldürdüğüne inanmam için bazı geçerli sebeplerim var. Open Subtitles لدي سبب وجيه بأن أمي مجنونة وقد تكون قتلت بعض الأشخاص
    Korkarım, bu dönemde katlandığımız kötü şakaların bu sınıftan olduğuna inandıran sebeplerim var. Open Subtitles لسوء الحظ لدي سبب لليقين بأن هذا الفصل هو مركز المقالب الفضيعة التي مرت بها مدرستنا هذا الفصل الدراسي
    Ve Özel Ajan Michaud'un da bu hadisenin içinde olduğuna inanmama dair sebeplerim var. Open Subtitles لدي سبب أيضا يجعلني إعتقد ان هناك " من ورط العميل " ماشاد
    Mösyç Leclair'in nahoş birşeyler peşinde olduğunu düşünmek için güçlü sebeplerim var. Open Subtitles لدي سبب قوي لأعتقد أن السيد (لكلير) بصدد فعل شيءٍ غير مريح.
    Bana karşı olan hislerinin gün geçtikçe arttığına inanmak için sebeplerim var. Open Subtitles لدي أسبابي للاعتقاد بأن مشاعره تجاهي مستمرة بالنمو بشكل أعمق
    Söylemesem daha iyi. Kendime göre sebeplerim var. Open Subtitles لا أود اخبارك لدي أسبابي الخاصة
    Dedikodu yapma, Milly. O kızla ilgilenmek için kendi sebeplerim var. Open Subtitles لدي أسبابي لأبدي اهتمامي بتلك الفتاة
    Senin Jantzen'cıları kovduğun zamankinden daha geçerli sebeplerim var. Open Subtitles و عندي أسباب كثيرة أكبر من التي كانت عندك مع "جانتزين"
    Kendime göre sebeplerim var. Open Subtitles لديّ أسبابي و كذلك لديّ السلاح
    Eh, gayet ikna edici sebeplerim var. Açık konuşalım. Karın çok çekici bir kadın. Open Subtitles حسناً ، لديّ سبب مقنع لنواجه الأمر ، زوجتك مثيرة
    O bileşkenin Sopiha'nın adamları tarafından kullanıldığına inanmak için sebeplerim var. Open Subtitles لديّ سببٌ يدفعني للإعتقاد أنّ المركّب جاء من قوم (صوفيا)
    - sebeplerim var. Open Subtitles حسن ، لدي اسبابي - حقا ؟
    Bunun bir insan olduğuna inanmam için sebeplerim var. Open Subtitles حسناً ، لدىّ سبب لأعتقد أنها كانت جثة شخصاً ما
    Kendime göre sebeplerim var. Open Subtitles لدي أسباب معينة
    Ve bunun senin yakından tanıdığın birisi olduğunu düşünmek için de sebeplerim var. Open Subtitles ولدي سبب وجيه يدفعني لأظنّ أنه شخص تعرفه جيداً
    Ama onu yakında tekrar görmek için güzel sebeplerim var. Open Subtitles لكن لدى سبب يحعلنى أعتقد أننى سأراها قريباً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more