| İskele kayıtlarının, şartlara uygun olmadığına dair geçerli sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب للاعتقاد بأن سجلات الرسو الخاصة بك ليست سليمة |
| O evde bazı iğrenç şeyler olduğuna inanacak bazı sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب يدفعنا للاعتقاد بأن هناك شئ سيئ كان يجري هناك |
| Kocanızın başına bir şey geldiğine inanmamız için sebeplerimiz var. | Open Subtitles | ..لدينا سبب لنعتقد بأن بإن ربما شيء ما حدث له |
| Bombaları, düz kahverengi paketlerle göndermesine ek olarak; adresleri beyaz bir etikete el yazısıyla yazdığına dair inandırıcı sebeplerimiz var. | Open Subtitles | بالإضافة إلى وضع القنابل في صناديق بنيّة لدينا سبب وجيه لنعتقد أن ذلك المُفجّر |
| Senatör Carlson, hayatınıza kast olacağına dair bazı sebeplerimiz var. | Open Subtitles | سينتوار كارلسون لدينا أسباب لنعتقد أنه هناك محاوله لأغتيالك |
| Bu notu her kim yazdıysa, katil olduğuna dair sağlam sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب قوي يدفعنا إلى الإعتقاد بأنّه من قام بكتابة هذه الملاحظة هو القاتل |
| Hayır, ama kaçırıldıklarına inanmak için güçlü sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لا، لكنّ لدينا سبب قوي لإعتقاد بأنّهم أخذوا |
| - Birden fazla yanlış yaptığına inanmak için sebeplerimiz var. | Open Subtitles | فعلت شيئا خاطئا؟ أوه، لدينا سبب للاعتقاد فعلت العديد من الأشياء خطأ. |
| Planının devam ettiği konusunda haklı sebeplerimiz var. Diğer adım. | Open Subtitles | الآن، لدينا سبب للاعتقاد أنه قد يكون هناك المزيد في خطته، خطوة أخرى |
| Yine de ikimizin de o silahı ele geçirmek için geçerli sebeplerimiz var. | Open Subtitles | رغم ذلك، فأنت وإيّاي لدينا سبب مثاليّ لإيجاد ذاك السلاح. |
| Hayatta olabileceğine inanmak için sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب لنعتقد أنها قد تكون على قيد الحياة |
| Markov teröristlerine nükleer bomba satmaya çalıştığına inanmak için sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب للاعتقاد بأنه يسعى لبيع سلاح نوويّ للإرهابيين الماركوفيين. |
| Kevin'in geçen gece orada olduğuna inanmak için geçerli sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب للأعتقاد أن " كيفن " كان في مخزن تلك الليلة |
| Bunun gerçek şişe olduğuna inanmamızı sağlayan sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب للتصديق بأن هذه زجاجة حقيقية |
| Geçerli sebeplerimiz var. Senin de avukata ihtiyacın var. | Open Subtitles | لدينا سبب محتمل أنك تحتاج محامياَ |
| Ibn Casimir ve yurttaşlarının burada olduğuna inanmak için sebeplerimiz var. | Open Subtitles | حسبماقالكابتن"جريجسون" لدينا سبب لنعتقد أن "ابن كازمير" |
| 37. parçanın nerede olduğunu bildiğine inanmak için sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب ما يدعونا للإعتقاد بأنها تعرف موقع "الغرض رقم 37". |
| Buna inanmamız için sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب للافتراض بأن كان الأمر كذلك. |
| Jesse'nin babasının Del Gruner olduğuna inanmak için sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب للاعتقاد بأن والد (جيس) قد يكون (ديل غرونر) |
| Amcanızın ölümünün kaza olmadığına inanmak için sebeplerimiz var Bay Lorrimer. | Open Subtitles | و هذا هو رئيس المفتشين "جاب" من سكوتلانديارد لدينا أسباب يا سيد "لوريمر" حتى نعتقد أن وفاة عمك لم تكن حادثة |
| Burada öldürüldüğüne inanmak için sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أسباب تجعلنا نؤمن بأنّه قُتل هنا |