"seferinde bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • على حده
        
    • مرة
        
    • واحد في وقت واحد
        
    • واحداً تلو الآخر
        
    • واحدة في وقت واحد
        
    • واحدة للوقت
        
    • خطوة خطوة
        
    • حدى
        
    Sen casus olduğunu itiraf edene dek her seferinde bir parmağını koparacağım. Open Subtitles سوف أقوم بقطع أصابعك كلٍ على حده حتى تعترف بأنك جاسوس
    - Zaten her seferinde bir kişiyle anlaşırım. Open Subtitles -على أي حال، إني أعاشر كل واحد على حده
    Son seferinde bir kız kaçtı ve Jed tüm ailesini kaybetti. Open Subtitles وآخر مرة هربت فيها فتاة .. جِيد فقد كل عائلته لذا
    Bilim bu iç görülere her seferinde bir hücre tipini, her defasında bir molekülü inceleyerek ulaşıyor. TED لكن توصل العلم إلى حدٍ ما إلى هذه الأفكار على أساس مرحلي: خلية واحدة في كل مرة وجزيء واحد في كل مرة.
    Her seferinde bir tane. Her seferinde bir kutu. Open Subtitles غرض واحد في وقت واحد، وصندوق واحد في وقت واحد
    O her seferinde bir bizi alır iken Biz sadece bir şey burada oturup yapamaz. Open Subtitles لا يمكننا أن نجلس هنا و لا نفعل شيء . بينما تستمر بأخذنا واحداً تلو الآخر
    Hayır. Michael bunu kendi yapıyordu, her seferinde bir doz,.. Open Subtitles مايكل كان يديرها بنفسه جرعة واحدة في وقت واحد
    "ve her seferinde bir problemi çözmeye çalıştım." İlk olarak Capone'u durduracağız, ondan sonra da Flynn'in ne istediğini çözmeye çalışırız. Open Subtitles "لقد لاحظت مشكلة واحدة للوقت الحالي" اولا نوقف كابون
    Her seferinde bir adım atarım. Onun için iki ayağım var. Open Subtitles انا احل الامور خطوة خطوة
    - Havalandirma sisteminden dagiliyor dagitim bölüm bölüm baslar, asiri yükleme olmasin diye her seferinde bir tanesi. Open Subtitles إن كان قادماً عبر نظام التهوية، فسينتشر في كلّ قطاع على حدى تجنّباً لحدوث إفراط.
    Her seferinde bir kayıp ruhu kurtarıyoruz. Open Subtitles كل روح ضائعه على حده
    Her seferinde bir süreliğine ama. Open Subtitles جميعاً على حده.
    Her seferinde bir telefonu ayırt etmemiz gerek. Open Subtitles علينا مراقبة كل هاتف على حده.
    Yani evet, mikroplar konuşuyor ve biz de dinliyoruz ve bize konuşuyorlar, oradaki büyük ağabeylerine karşı her seferinde bir gezegeni ve bir Ay'ı ele alalım. TED نعم، الميكروبات تتكلم ونحن نستمع، وهي تأخذنا، إلى كوكب في كل مرة وإلى قمر في كل مرة، نحو أخوتها الكبار هناك في الخارج.
    Değişim her seferinde bir kişi, bir eylem ve bir söz ile olur. TED يحدثُ التغيير شخصٌ واحدٌ في كل مرة، وسلوكٌ واحدٌ في كل مرة، وكلمةٌ واحدةٌ في كل مرة.
    Bir seferinde bir mimarlık şirketiyle çalışmıştım, şirket bir dönüm noktasındaydı. TED ذات مرة كنت أعمل لدى مكتب للهندسة المعمارية، وكانوا أمام مفترق طُرق.
    Öyle görünüyor ki bu büyük tepecikleri bu balık yapıyor. Her seferinde bir çakıl taşıyla. Böyle bir şey bulmak gerçekten olağandışı. TED تبين أن هذه السمكة الصغيرة البيضاء تبني هذه التلال العملاقة، حصاه واحده كل مرة. إنها حقاً استثنائية للعثور على شيء مثل هذا.
    Tamam, şimdi her seferinde bir parmağı deneyelim. Hmm. - Zorlu. Open Subtitles حسنا، الآن دعونا نحاول إصبع واحد في وقت واحد
    Callie kuralları biliyorsun her seferinde bir kişi. Open Subtitles (كالي)، انت تعرفين القوانين. واحداً تلو الآخر
    Haklısın her seferinde bir oda. Open Subtitles أنتِ محقة غرفة واحدة في وقت واحد
    - Her seferinde bir problem. Open Subtitles مشكلة واحدة للوقت الحالي
    Elliot hala evli. Her seferinde bir adım. Open Subtitles فقط إذهبي خطوة خطوة
    Her seferinde bir öğeye bakmak için çok büyük. Open Subtitles كبيرة للغاية لتنظر لكل عنصر على حدى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more