Altıncı kurşunu sembolik olarak kendisi için saklar. | Open Subtitles | والطلقة السادسة في المسدس يحتفظ بها كرمز لنفسه |
Altinci kursunu sembolik olarak kendisi için saklar. | Open Subtitles | والطلقة السادسة في المسدس يحتفظ بها كرمز لنفسه |
Aslında, Ronny'e Fatty'nin sembolik olarak tuttuğu topu vermek istiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أود أن أهدي كرة السلة لروني التي يحملها فادي كرمز للعبور من الحارس |
Anlamı, sevdiğin birini diğer tarafa iyi bir parayla göndermek, en azından sembolik olarak öyle. | Open Subtitles | أرسال الشخص المحبوب إلى الحياة الأخرى مع تمويل جيد على الأقل بشكل رمزي |
Tümü panikle yapılmış. Katil sembolik olarak hareket etmiyordu. | Open Subtitles | لقد حدث كلّ ذلك بسبب الذعر القاتل لم يتصرّف بشكل رمزي |
sembolik olarak seri katille aynı çizgide, Mezar Odasında kendini asar. | Open Subtitles | ويشنق نفسه في القبو ، مما يشير رمزياً إلى تحالفه مع السفاح |
Altıncı kurşunu sembolik olarak kendisi için saklar. | Open Subtitles | والطلقة السادسة في المسدس يحتفظ بها كرمز لنفسه |
Altıncı kurşunu sembolik olarak kendisi için sakladığını not et. | Open Subtitles | أكتبوا بإنه أحتفظ بالطلقة السادسة . . كرمز لنفسه |
Altıncı kurşunu sembolik olarak kendisi için saklar. | Open Subtitles | والطلقة السادسة في المسدس يحتفظ بها كرمز لنفسه |
Sağlık kayıtlarına göre, Bay Winkler, uyuşturucu bağımlısı, ismi ilginç bir şekilde, Rose olan bir kadın tarafından doğurulmuş annesinin, her genç kadının cesedinin yanına sembolik olarak bıraktığı çiçekle aynı ismi varmış. | Open Subtitles | السجلات الطبيه تشير الى أن السيد وينكلر ابن امرأه مدمنه مخدرات والتى كانت اسمها بشكل غريب روز(ورده) الورده التى تركها كرمز |
Belki de zanlı sembolik olarak kurbanlarla olan anılarını ve fikirlerini yok etmeye çalışıyordur. | Open Subtitles | ربما الجاني يدمر بشكل رمزي أفكار و ذكريات الضحايا |
sembolik olarak, babasının ondan çaldığını düşündüğü bir şeyi yerine koyuyor. | Open Subtitles | كانت تستبدل بشكل رمزي شيئاً شعرت أنّ والدها سرقه منها. |
Kendimizi bu vaftiz suyuna soktuğumuzda sembolik olarak, Tanrı'nın merhameti ve bağışlayıcılığının bizi temizlemesine izin veriyoruz. | Open Subtitles | عندما نغمس انفسنا في مياه التعميد فأننا بشكل رمزي نسمح بمغفرة الإله وجلالته باحاطتنا |
Bu cihaz diğer insanların gözlerini sembolik olarak görüntülememe izin veriyor, böylece diğer heykellerimde kullanmak üzere değişik çeşitte gözler oluyor. | TED | هذا الجهاز يسمح لي لأن أستخرج بشكل رمزي عيون الناس الآخرين، حتى أحصل على عيون مختلفة لأستخدمها من أجل أشغالي اليدوية الأخرى. |
Ya da sembolik olarak kurbanı küçük düşürmek ve aşağılamak için. | Open Subtitles | او بشكل رمزي ليحلل و يذّل الضحايا |
Hükümet arazisi içinde vatandaşın ödediği vergilerle gey penguenler için bir nikah töreni düzenlediğin zaman sembolik olarak gey evliliklerini onayladığını göstermiş olursun. | Open Subtitles | حينما تنظمين زواجاً لبطريقين شاذين باستخدامك أموال دافعي الضرائب في ملكية حكومية فأنتِ تتخذين موقفاً رمزياً |
Binanın anahtarını hala elinde tutuyorsun en azından sembolik olarak. | Open Subtitles | لازال المفتاح للبناية لديك رمزياً على الأقل |
Böyle yaparak sanki ona sembolik olarak "hoşça kal" diyorduk. | Open Subtitles | ربما رمزيا كقول الى اللقاء له في عقلي بفعل هذا |