"semptom" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأعراض
        
    • عرضاً
        
    • عارض
        
    • عارضا
        
    • اعراض
        
    • عرضٌ
        
    • الاعراض
        
    • أعراضاً
        
    • عَرَض
        
    • عرَض
        
    • عارضاً
        
    • أعراض
        
    • عرض أي شئ
        
    • تظهر عليك
        
    Yani ilk üç gün başkalarını enfekte etmiyorsun, bundan ortalama iki gün sonra da semptom göstermeye başlıyorsun. TED لذا فإنك لا يُمكن أن تعدي الآخرين في الأيام الثلاثة الأولى، وبعد يومين، في المتوسط، تظهر عليك الأعراض.
    Semptomlar. Pek çok farklı semptom görülebilir. Open Subtitles الأعراض هناك مجموعة متنوعة من الأعراض م ن الممكن أن تتعرض لها
    Kasılmalar yeni bir semptom olabilir. Yeni bilgiler, yeni teoriler verir. Open Subtitles المخاض المبكر ربما يكون عرضاً جديداً معلومة جديدة تعطينا نظريات جديدة
    Sen bir hastada normalin dışında her şeyi semptom kabul edersin. Open Subtitles انت تظن ان اي شيء غريب بشأن اي مريض هو عارض
    İçimizden biri istifçiliğin semptom olduğunu söylemişti sanırım. Open Subtitles أتذكر أحدهم قال أن الاكتناز قد يكون عارضا
    Çok geç olana kadar semptom görülmez. Open Subtitles لا يوجد اعراض حتى يصبح الوقت متأخرا جدا لفعل كل شيء
    Bu bir semptom. Yedi yIl içinde beSinci okul. Open Subtitles إنهُ عرضٌ مرَضي، خمسة مدارس خلال سبعَة أعوام
    Din, beyler, bir sebep olamaz. Bu bir semptom. Open Subtitles المذهب أيها السادة ليس هو المسبب بل هو من الأعراض
    Her semptom. Kortizol uyarı testi yapacağım. Open Subtitles لجميع الأعراض سأجري فحصاً لتحريض الكورتيزول
    Kendi bilinçaltın da seni reddetti çünkü fantezi yapmak yerine semptom bulmayı istiyorsun. Open Subtitles لكنّ لاوعيك تجاهلك لأنّك تفضّل أن تتخيل حول إيجاد الأعراض
    semptom raporları olmadan paranoya gazının etkisini öğrenemeyiz. Open Subtitles بدون تقارير الأعراض تلك ليس لدينا أي فكرة عن كيفية تأثير غاز الإرتياب بهما
    Bu yeni bir semptom değil. Hastanın spinal musküler atrofisi var. Open Subtitles هذا ليس عرضاً جديداً المريض يعاني من الضمور الفقري العضلي
    Gerçek bir semptom olup olmadığını bilmediğimiz için yazmıyorum. Open Subtitles لن أكتبه لأننا لا نستطيع أن نعرف إن كان عرضاً حقيقياً
    Beni boğmaya çalıştığı zaman öğrendiğimiz bir semptom. Open Subtitles عارض عرفنا بشأنه عندما خنقني يكره عرقلتنا بتعريفنا عليه
    Hastayı elinden kaçırıyor olmaya dayanamadın ve haklı görünmek için kendi elinde semptom yarattın. Open Subtitles لا يمكننك ان تخاطر بفقدانه كمريض لذا قمت بتزوير عارض لتثبت انك محق
    Duygu eksikliğinin, ilk çocuğuna geçen bir semptom olmasını umuyordum. Open Subtitles كنت آمل ان انعدام مشاعرك كان عارضا لشيء قمت بتوريثه لابنك الاول
    Kusmanın hâlâ bir semptom olup olmadığını görmeliydik. Open Subtitles احتجنا ان نرى ان كان ما يزال عارضا
    Kanama ve iki semptom daha ateş ve nörolojik bulgular. Open Subtitles النزف بالإضافة لعارضان اضافيان الحمى و اعراض عصبية
    Dürüst olamam gerekirse daha fazla semptom olmamasına şaşırdım. Open Subtitles لأكون صريحا معكم انا متفاجئ من عدم وجود اعراض أخرى
    Yeni semptom. Periferik nöropati. Open Subtitles عرضٌ جديد، اعتلالٌ عصبيّ محيطي
    Bak, birine onda birkaç semptom olduğunu söylersen ve bu bilgi beynin yönetici bölümünde işleme tutulur, değil mi? Open Subtitles ... اترين ، تخبرين احدا ما انه لديه العديد من الاعراض و تلك المعلومات تعالج في الجزء التنفيذي من الدماغ ، افهمتِ ؟
    Daha çok semptom yaratırsak, çok daha fazla test yapabiliriz. Open Subtitles كلما استخرجنا أعراضاً أكثر كلما أجرينا فحوصات أكثر
    Bir şeyi atladığımız belli. Belki nöbetler yeni semptom değillerdir. Open Subtitles ربّما لا تكون النوبات عَرَض جديد بل عَرَض قديم
    Bunu kendi isteğimle yapıyorum. Bu bir semptom değil. Open Subtitles أنا أقومُ بهذا باختياري، لا بسبب عرَض
    - Kendimle. Bir şeyler görüyorsanız bu başka bir semptom olabilir. Open Subtitles إن كنتِ ترين أشياءً، فقد يكون هذا عارضاً آخر
    MS immün sisteme saldırır. Sistem olmazsa semptom da olmaz. Open Subtitles يهاجم التصلب المتعدّد الجهاز المناعيّ وعدم وجوده يعني لا أعراض
    Kâbuslar annesiyle uyumak istemesi dışında semptom değildir. Open Subtitles الكوابيس ليست عرض أي شئ غير رغبته في النوم بجوار أمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more