"sen onu" - Translation from Turkish to Arabic

    • انت لم
        
    • وأنت أمسكته
        
    • وأنت أفسدتها
        
    • أنت لا تعرفها
        
    • أنتَ يتخطى
        
    • بإمكانك الولوج إليه
        
    • تستمعي له
        
    Sen onu satmadın, kiralıyorsun. Tek bir hafta sonu için. Open Subtitles انت لم تبعه ، لقد استأجرته لشخص لمده عطله نهايه اسبوع واحده
    Sen onu terk etmedin ama o seni terk etmekle tehdit etmiş olabilir. Open Subtitles انت لم ترغب بتركها لكن هل كان هناك وقت هددتك فيه ربما بتركك ؟
    Sen onu daha dün tanıdın. Open Subtitles انت لم تقابلية سوى امس كيف يضايقك هكذا؟
    Sonra Sen onu ikinci cesedi gömerken gördün ve hala onun tarafını mı tutuyorsun? Open Subtitles وأنت أمسكته متلبسًا بدفن جثة آخرى ومازلت في صفه؟
    Hayatım mükemmeldi ve Sen onu mahvettin. Open Subtitles لا يريد أن يتظاهر بأنه يحبني بعد ذلك حياتي كانت راىعة وأنت أفسدتها علي
    - Sen onu tanımıyorsun. - Hayır biliyorum ama seni tanıyorum Danny. Open Subtitles أنت لا تعرفها - هذا صحيح ولكني أعرفك أنت -
    Ne ihtiyacın varsa yapacağım, fakat, Mike, Sen onu yapmaktan alıkoymadığın sürece bunu yapmaya devam edecek. Open Subtitles إنهُ لن يتخطى ذلك حتّى تجعلهُ أنتَ يتخطى ذلك. -ريتشل), أرجوكِ))..
    - Nasıl olacak? Bilgisayara bağlı, bu da demek oluyor ki Sen onu görüntüleyebilirsin. Open Subtitles إنّه متّصل بالكمبيوتر أي بإمكانك الولوج إليه
    Sen onu dinleme. Seni yıldırmaya çalışıyor. Open Subtitles لا تستمعي له إنه يحاول أن يخفض معنوياتك
    Sen onu daha dün tanıdın. Open Subtitles انت لم تقابلية سوى امس كيف يضايقك هكذا؟
    Sen onu istemedin, o sana geldi. Open Subtitles انت لم تطلب وجوده هو من اختارك
    Sen onu yakın zamanda görmedin mi? Open Subtitles اذا , انت لم ترأه مؤخرا ؟
    Sen onu kovmadın ki. Open Subtitles انت لم تطرديه
    Sonra Sen onu ikinci cesedi gömerken gördün ve hala onun tarafını mı tutuyorsun? Open Subtitles وأنت أمسكته متلبسًا بدفن جثة آخرى ومازلت في صفه؟
    Seni kullanmadım. İkimize de yarayacak ortamı yarattım, Sen onu mahvettin. Open Subtitles أوجدت حالة كانت من الممكن أن تفيدك وأنت أفسدتها
    Sen onu tanımıyorsun ama ben tanıyorum. Open Subtitles أنت لا تعرفها ، أنا أعرفها
    Ne ihtiyacın varsa yapacağım, fakat, Mike, Sen onu yapmaktan alıkoymadığın sürece bunu yapmaya devam edecek. Open Subtitles سأفعلُ أيّما تحتاجهُ، لكن,(مايك) إنهُ لن يتخطى ذلك حتّى تجعلهُ أنتَ يتخطى ذلك.
    Bilgisayara bağlı, bu da demek oluyor ki Sen onu görüntüleyebilirsin. Open Subtitles إنّه متّصل بالكمبيوتر أي بإمكانك الولوج إليه
    Sen onu dinleme, hayatım. Open Subtitles لا تستمعي له يا عزيزتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more