"seni değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس أنت
        
    • وليس أنت
        
    • ليس أنتِ
        
    • لا أنت
        
    • وليس لك
        
    • ليس انت
        
    • وليس أنتَ
        
    • ليس عنك
        
    • لا أدعوك
        
    • أنا لا أهددك
        
    Atları eyerle. seni değil, eşyanı tutuklarlar. Open Subtitles جهّز الجياد، يمكنهم اعتقال أمتعتك لكن ليس أنت
    - Senin yardımına ihtiyacım yok Sadece beni istiyorlar seni değil Open Subtitles لن يستفيدوا منك شيئا إنه أنا من يريدونه ليس أنت
    seni değil, Potter. Sadece Weasley ve Granger'ı. Open Subtitles ليس أنت يا بوتر و إنما ويسلى و جرانجر فقط
    Eski fotoğrafların yerini değiştirelim derken kendimi diyordum, seni değil. Open Subtitles عندما قلت أننا بحاجة لنقل هذه الصور القديمة قصدت أن أنقلها أنا وليس أنت
    Oğlumuz Liam konusunda ne karar vereceğimiz bizi ilgilendirir, Fiona seni değil. Open Subtitles مانقرر أنا وأمكِ أن نفعله معأبننا"ليام"يخصنانحنُ "فيونا" ليس أنتِ
    Babam beni kürsü başkanı yaptı, kuzen, seni değil. Open Subtitles أترى ، والدي جعلني المسؤول . لا أنت يا قريبي
    Gibbs göreve seni değil beni dahil etti diye kızgınsın. Open Subtitles كنت مستاء فقط لأن جيبس قراءة لي في وليس لك.
    Çünkü o beni istedi, seni değil. Open Subtitles لانكى قد خسرتى, وهو يريدنى انا و ليس انت
    seni değil, onu öldürmek için ateş etmiş. Open Subtitles إنها معجزة يا رئيسي كان يطلق ليقتلها و ليس أنت
    - seni değil, Abdington Yayımcılığı. Bitirecekler! Hayır, tasfiye edecekler! Open Subtitles ليس أنت وليس قضاء بل فصل لا تصفيه هذه هي الكلمة
    Ben, buradan uzak tutmak için Avusturya Hükümetini baskı altına almak istiyorum. seni değil. Open Subtitles أريد أن أضغط على الحكومة النمساويّة للهرب بعيداً من هنا, و ليس أنت.
    Onlar beni Başkan seçerek konuştu, seni değil. Open Subtitles لم يتكلموا عندما انتخبوني رئيساً ، و ليس أنت
    Kız da yakışıklı olanı beğendi, seni değil. Open Subtitles إنها تحب رجلاً وسيماً, ليس أنت
    seni değil başka birini görmeye geldim. Open Subtitles إنه ليس أنت أتيت لرؤية شخص آخر
    Kanıtlarımıza göre,.. ...Benjamin Paxton'ı öldürmek için oradaydı, seni değil. Open Subtitles دليلنا يُشير أنّه كان هناك لقتل (بنيامين باكستن)، ليس أنت
    Hallederiz ya. Hayır, hayır. Kadını istiyorum sadece, seni değil. Open Subtitles ـ رائع ، أظن بأننا سنتسلى ـ كلا، هي فقط من ستشارك، وليس أنت
    Peki niye seni değil de beni öldürmeyi tercih etti? Çok açık! Open Subtitles لماذا قال بأني أنا التي مت وليس أنت ؟
    Ve ben de o şirketi temsil ediyorum, seni değil. Open Subtitles وقد صادف أنِّي أمثِّلهم، ليس أنتِ
    Ve ben de o şirketi temsil ediyorum, seni değil. Open Subtitles وقد صادف أنِّي أمثِّلهم، ليس أنتِ
    Bana bütün takımını yok etmek emredildi, sadece seni değil. Open Subtitles تعليماتي هي القضاء على الفريق بأكمله، لا أنت وحسب
    Unutma, beni öldürmeye çalışıyorlar, seni değil. Open Subtitles تذكر انهم يحاولون قتلي، وليس لك.
    - Üzgünsün çünkü seni değil Emma' yı görmek istedim. Open Subtitles انت غاضب لانني طلبت ان أري إيما و ليس انت ؟
    Bugün kızılı çıkarıyormuşuz seni değil. Open Subtitles (ريد) هو من حقّ عليهِ العقاب، وليس أنتَ.
    Hayır... seni değil... bizi arıyorlar. Open Subtitles لا , ليس عنك يبحثون عنا
    seni değil, Kate'i çağırıyorum. Open Subtitles لا أدعوك أنت أنا أدعو كايت
    seni değil, Carter'i tehdit ediyorum. Open Subtitles أنا لا أهددك أنت، أنا أهدد كارتر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more