seni durdurmak için ateş etmek zorunda kalırsam gerçekten sinirleneceğim. | Open Subtitles | أنت ،لو إضطررت إلى إطلاق النار عليك لإيقافك سأكون حقاً منزعجة |
Ve seni durdurmak için ellerinden geleni yapacaklardır. | Open Subtitles | ونتوقع أنهم سيقومون بكل شيء في استطاعتهم لإيقافك. |
Çoktan seni durdurmak için yola çıkmışlardır bile. | Open Subtitles | هم بالفعل على طريقهم لوقف لكم. |
seni durdurmak için etrafta olmayacağım. | Open Subtitles | - [رنين الهاتف] أنا فقط لن يكون في جميع أنحاء لوقف لكم. |
- Baştan başlasam iyi olacak. - seni durdurmak zorundayım. | Open Subtitles | ـ سأعيد من البداية ـ لا، سوف أوقفك في الحقيقة |
- Ethan'ın doğal gelişimini kasıtlı olarak engellemene katılmıyor olabilirim ama seni durdurmak için arkandan iş çevirmem. | Open Subtitles | حسنٌ، ربما لا أوافق على التقييد العمدي لتطوره الطبيعي، لكني لن أذهب من خلفك و أوقفك |
Geleceğe gittim. Gelecekteki halim, seni durdurmak için zaman kalıntıları yarattığını söyledi. | Open Subtitles | ذهبت للمستقبل، وأخبرني شخصي المستقبلي أنه صنع بقايا زمنية لردعك |
Bu yüzden seni durdurmak için buraya mümkün olduğunca çabuk geldim ama ne yazık ki geç kalmıştım. | Open Subtitles | لذلك جئت إلى هنا بسرعة لأوقفك لكن للأسف , وصلت متأخراً |
seni durdurmak isteyen iki kişi olacak. | Open Subtitles | سوف يكون هناك رجلان سيحاولان إيقافكِ |
seni durdurmak için daha çok çabalamalıydım. | Open Subtitles | كان ينبغي أن اعمل بجد لإيقافك في ذلك الوقت. |
Eğer ölmek istiyorsan benim veya bir başkasının seni durdurmak için yapabileceği bir şey yok. | Open Subtitles | إن أردتِ أن تموتي فلا يمكنني ولا يمكن لأي أحد فعل أي شيء لإيقافك. |
Bundan böyle seni durdurmak için her şeyi yapacağız. | Open Subtitles | من الآن فصاعدًا سنقوم بكل ما في وسعنا لإيقافك. |
seni durdurmak için hiçbir şeye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لست بحاجة إلى أي شخص لوقف لكم. |
Ama seni durdurmak isteyen tek kişi ben değilim. | Open Subtitles | إلا أنني لست الوحيد الذي يريد لوقف لكم. |
seni durdurmak zorundayım. Yapma, Cam. | Open Subtitles | لدي لوقف لكم. |
- Ethan'ın doğal gelişimini kasıtlı olarak engellemene katılmıyor olabilirim ama seni durdurmak için arkandan iş çevirmem. | Open Subtitles | حسنٌ، ربما لا أوافق على ،التقييد العمدي لتطوره الطبيعي لكني لن أذهب من خلفك و أوقفك |
seni durdurmak için yapmıştım. | Open Subtitles | لقد صنعته كي أوقفك. |
Ama seni durdurmak zorundaydım.Mecburdum. | Open Subtitles | ولكن كان يجب أن أوقفك.كان يجب... |
Geleceğe gittim. Gelecekteki halim, seni durdurmak için zaman kalıntıları yarattığını söyledi. | Open Subtitles | ذهبت للمستقبل، وأخبرني شخصي المستقبلي أنه صنع بقايا زمنية لردعك |
Oğluma karşı çıkarsan... seni durdurmak için gerekeni yaparım. | Open Subtitles | إذا اعترضت طريق ابني فسأفعل ما يلزم لردعك |
Elbette kendi çabalarınla gidersen seni durdurmak için hiçbir şey yapmam. | Open Subtitles | بالطبع إذا كنت ستذهب لاتفاقيتك الخاصة لن أعمل شيء لأوقفك |
Elbette kendi çabalarınla gidersen seni durdurmak için hiçbir şey yapmam. | Open Subtitles | بالطبع إذا كنت ستذهب لاتفاقيتك الخاصة لن أعمل شيء لأوقفك |
Peki. Ben de seni durdurmak zorunda kalırım. | Open Subtitles | حسناً، سيتوجب علي إيقافكِ أنتِأيضاً،هذايناسبني... |
Haklısın. seni durdurmak için söyleyeceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أنت محقة، لا يمكنني إيقافكِ |