Birini seni sevdiğim kadar sevmenin mümkün olduğunu sen doğmadan önce bilmezdim. | Open Subtitles | قبل ولادتك، لم أكن أعلم بأني سأحب شخصًا ما كما أحبكِ الآن |
Ne olursa olsun seni sevdiğim gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | لازال لا يُغير الحقيقة بأننى أحبكِ كثيراً ولا يهم غير ذلك |
Bunun mantığını anlamıyorum... Tek bildiğim, seni sevdiğim. | Open Subtitles | ،لا أستطيع تحليل هذا الشعور أعلم فقط أنّي أحبّك |
Baba, bunu seni sevdiğim için yapıyorum: | Open Subtitles | أبي، انا افعل هذا لأنني أحبّك. |
Seni biraz sinirlendirdiysem seni sevdiğim içindi. | Open Subtitles | اذا كنت شديد معك هذا بسبب حبي لك فريدي ؟ |
Doğru olan tek şey varsa o da seni sevdiğim ve sana asla zarar verecek bir şey yapmayacağımdır. | Open Subtitles | لو كان ثمة أمر واحد أكيد فهو أنني أحبك , و لن أفعل أبدا أي شئ يتسبب في إيذائك |
Beni kurtardın diye seninle değildim. seni sevdiğim için seninleydim. | Open Subtitles | لم أكُن معك لأنّك أنقذتني، بل كنت معك لأنّي أحببتك. |
Ama seni sevdiğim kadar, kimseyi sevdiğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني أحببت أي امرأة من قبل بالقدر الذي أحبكِ به |
Bu kitapta, beni sevdiğin, benim de seni sevdiğim, ama birlikte olmamamız gerektiği yazıyor. | Open Subtitles | حسناً، هذا يثبت أنكِ تحبيني و أنا أحبكِ لكننا لا يجب أن نكون معاً |
seni sevdiğim için değil, senden başka kimseyi sevemeyeceğim için. | Open Subtitles | لأنه ليس لأني أحبك بل لأني أحبكِ أنتي فقط |
seni sevdiğim ve yardım etmek istediğim kadar bunu kendim içinde yapıyorum. | Open Subtitles | إذاً بقدر ما أنا أحبكِ و أريد حقاً أن أساعدك، أنا أفعل هذا الشيء من أجليّ أيضاً. |
seni sevdiğim için değil, sana bakmak benim görevim. | Open Subtitles | ليس لأنني أحبّك! بل لأن من واجبي رعايتك. |
Ben de seni sevdiğim için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظة لأنني أحبّك أيضاً |
Beni seni sevdiğim kadar seviyor musun? | Open Subtitles | أتحبّينني بقدر ما أحبّك ؟ |
seni sevdiğim kadar çok seviyorum onu, ama aynı şekilde değil. | Open Subtitles | لقد أحببته مقدار حبي لك و لكن الأمرين ليسوا سيان |
İyilik yapmak için değil, sırf seni sevdiğim için yaptım aşkın geri ödemesi olmaz. | Open Subtitles | أنا لم أكن أعمل لك معروفا ياتاني أنا كنت فقط أظهر حبي لك ... والحب لا يمكن أبداً أن تردي له مقابل |
seni sevdiğim gerçeğini düzeltemezsin, seni Başkan olmaktan daha çok sevdiğim gerçeğini... | Open Subtitles | لا يمكنك أن تصلحي حقيقة أنني أحبك، أنني أحبك أكثر مما أحب أن أكون رئيساً. |
seni sevdiğim ve hayatımı seninle geçirmek istediğim konusunda yalan söylemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أكذب فيما يتعلق بحقيقة أنني أحبك وأنني أرغب في أن تكون حياتي معكِ. |
Bütün bildiğim, gittiğinde seni sevdiğim, ve şu anda da seni sevdiğim. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أننى أحببتك قبل أن تغادر,و أحبك الآن |
Onu seni sevdiğim kadar çok sevdiğimi söylersem tüm hikayeyi öğrenmiş olursun. | Open Subtitles | و إذا قلت لكى إنى أحبها كما أحببتك إذن سوف تعرفين القصة كلها |
Her ne yaptıysam, seni sevdiğim için yaptım. | Open Subtitles | أن كل شيء فعلته كان بسبب حبي لكِ. |
Ağabeyimin seni sevdiğim için bana yapacağı şeylerden korkmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد ألّا أخاف من معاقبة أخي لي على حبّي لك. |
Ama seni sevdiğim sürece, senin de benim kadar önem verdiğini bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | لكن بما أني أحبك يجب أن أعلم أنك تهتم بقدر ما أهتم أنا |
Bu yüzden lütfen bunları söylerken beni dinle şu an, tam şu an seni sevdiğim kadar hiç kimseyi sevmedim. | Open Subtitles | لذا أرجوك إصغي إلي عندما أقول أنا لم أعشق من قبل كما أعشقك ألآن في هذه اللّحظة |
Senin yerine çoktan başkasını bulabilirdim Onu seni sevdiğim kadar sevebilirdim. | Open Subtitles | حتى لو كان اي شخض اخر غيرك سأحبها مثلما احببتك |