"senin dairende" - Translation from Turkish to Arabic

    • في شقتك
        
    • في شقتكِ
        
    • معك في الشقة
        
    Biliyorsun hep senin dairende kalıyoruz. Open Subtitles أتعلم, كنت أفكر كيف نمكث دائما ً في شقتك
    Dinle, seni rahatsız etmek istemedim ,ama salaklık bende şapkamı senin dairende unuttuğumu sanıyorum, düşündümde sonra uğrayıp, alayım. Open Subtitles اسمعي، لا أقصد ازعاجك ولكن لسخافتي أظنني تركت قبعتي في شقتك لذا أفكر في القدوم لاستلامها.
    Tamam ama Büro senin dairende bir arama yaptı. Open Subtitles حسنا , الهيئة الاداريه حصلت على مذكرة تفتيش للبحث في شقتك.
    senin dairende bu koltukta oturup TV izlediğimiz ve... patlamış mısır yediğimiz günü hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكرين حين كنا نجلس على هذا الكرسي في شقتكِ ونأكل الفشار ونحن نشاهد التلفاز
    senin dairende kalıyorum. Benimkisi gözlemleniyor ve yeterince ayak altı oldu. Open Subtitles . أسكن في شقتكِ تخضع شقتي للحراسة وربما لأجهزة التصنت
    Sophia, adam senin dairende. Çık oradan! Open Subtitles صوفيا، إنه معك في الشقة اخرجي
    - Ne için olacak. Karı, koca ve karının müstakbel kocası, hepsi birden senin dairende. Open Subtitles الزوج والزوجة والزوج المُستقبلي، في شقتك.
    Conrad'ın senin dairende olduğunu söylediğinde tehlikede olduğunu anladım. Open Subtitles عندما قولتلي ان كونراد كان في شقتك ادركت انك في خطر
    senin dairende senin için soyunmayacağım. Open Subtitles لن أخلع ملابسي لك وأنت في شقتك
    Otobüs kartımı senin dairende bırakmışım sanırım. Open Subtitles أعتقد أنني نسيت بطاقة الحافلة في شقتك
    Asıl soru adamın senin dairende ne işi var? Open Subtitles السؤال الحقيقي مالذي يفعله في شقتك ؟
    Nadia bebeğini senin dairende mi büyütecek? Open Subtitles حسنا هل ناديا سوف تربي طفلتها في شقتك ؟
    Gecenin bir yarısında senin dairende ne yapıyordu? Open Subtitles ماذا كانت تفعل في شقتك عند منتصف الليل؟
    senin dairende de olmaz. Open Subtitles وليس في شقتك أيضاً.
    Olay senin dairende oldu. Open Subtitles أعني أن الأمر حدث في شقتك
    Sonra sen birdenbire şehri terkettiğinde, ben senin dairende saldırıya uğradım. Open Subtitles ثم غادرتِ المدينة بشكل غامض وتعرضت للهجوم في شقتكِ
    Peki, tamam. O zaman bunu açıkla. Bu Alpaka yününden şal senin dairende bulundu. Open Subtitles حسناً، إذن فسّري هذا، فلقد تمّ إيجاد وشاح الألبكة الأزرق هذا في شقتكِ.
    Pizza akşamı artık senin dairende olacak. Open Subtitles ليلة البيتزا ستكون الآن في شقتكِ
    senin dairende lazanya yapıyorlarmış. Open Subtitles إنهما يعدان لازانيا في شقتكِ
    - Sophia! O senin dairende. Open Subtitles - صوفيا، إنه معك في الشقة -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more