| senin gibiler için fazla elit bir tatil mekanından bahsettiğini umuyorum. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون تعنى بذلك فتره للراحه للإبتعاد عن الأشخاص أمثالك |
| senin gibiler hep kusurlarını anlarlar ama ancak çok geç olduğunda. | Open Subtitles | أمثالك من الرجال دائما يشعرون بالأسف... ولكن دائما بعد فوات الأوان |
| senin gibiler olmadan bu dünya daha çekilmez olurdu. | Open Subtitles | هذا العالم الحزين سيكون أشدّ حزناً بدون أمثالك |
| Ya da belki senin gibiler için portatif hamamlar vardır. Bence olmalı. | Open Subtitles | أو ربما هناك حمامات متنقلة لأمثالك لابد من وجودهم |
| Çünkü senin gibiler her istediğini elde eder, değil mi? | Open Subtitles | لأن الرجال مثلك يحصلون على أي شيء يرغبون به، صحيح؟ |
| Bu ülkeyi senin gibiler değil, benim gibi adamlar yönetecek Jesse James. | Open Subtitles | سيحكم الرجال المناسبون هذة الدولة دائما لا أمثالك |
| Dünyamızı senin gibiler mahvediyor! | Open Subtitles | أمثالك من يجعلون هذا العالم سيئا و وحشيا |
| Neden senin gibiler kazansın? | Open Subtitles | إذاً لماذا يحصل المحامون وأشخاص من أمثالك على كل الأرباح؟ ? |
| - Beni delirten senin gibiler. | Open Subtitles | إنهم الأشخاص من أمثالك الذين قودونني للجنون |
| senin gibiler, binlerce yıldır benim gibilere zulmediyor. | Open Subtitles | الأشخاص أمثالك اضطهدوا أمثالي لآلاف السنوات |
| Biliyorsun Charlie, senin gibiler için cehennemde özel bir bölüm var. | Open Subtitles | أتَعْرفُ، هناك قسم خاصّ في الجحيم حَجزَ للناسِ أمثالك. |
| Pazar günleri senin gibiler Bağdat caddesine bu yüzden çıkıyorlar. | Open Subtitles | تعرف أن أمثالك يخرجون فى شارع بغداد أيام الآحاد فقط لهذا السبب |
| Saygısız sürtük.senin gibiler yüzünden bizim gibi düzgün insalar bile bozuluyorlar be | Open Subtitles | لقد إنتهت الأخلاق والمبادىء لوجود أشخاص مثلك يقومون بأمور العاهرات أمثالك |
| Sen ve senin gibiler ancak kendi menfaatlerine uyarsa yardım ederler. | Open Subtitles | الرجال أمثالك يساعدون فقط عندما يكون لديهم مصلحة ما |
| senin gibiler Trenton Eyalet Hapishanesi'nde çok dayanmaz. | Open Subtitles | الرجال أمثالك لا يستمرون طويلا في سجن ترنتون |
| senin gibiler her şeyin yedeğini alır. Her e-postanın, her konuşmanın. | Open Subtitles | أمثالك ينسخون كل شيء، كل رسالة الكترونية، كل محادثة. |
| Çünkü senin gibiler sisteme hile karıştırdı. | Open Subtitles | لأن النظام قد تلاعب به من قبل اشخاصاً أمثالك |
| senin gibiler için değil. Beyefendiler tarafından oynanan. | Open Subtitles | و ليست لأمثالك ، لكن يمارسها الساده |
| senin gibiler beni yetenekli gösteriyor. | Open Subtitles | ومن الرجال مثلك أن تجعلني تبدو وكأنها البارع. |
| Kaptan köşkümdeki adamlar aynı senin gibiler. | Open Subtitles | الاشخاص في غرفة قيادتي يشبهونك |
| - senin gibiler anlayamaz. - Benim gibi insanlar mı? | Open Subtitles | ـ ناس مثلكِ لا يعرفون ذلك ـ ناس مثلي ؟ |
| Burası senin gibiler için uygun bir yer olmalı. | Open Subtitles | ينبغي أن يكون هذا النوع الصحيح من المكان لرجل قوي مثلك .. |
| Dünyada negatif çok şey var adamım, bu yüzden Jah bizden daha geniş açılı olmamızı istiyor, sen ve senin gibiler içinde. | Open Subtitles | الكثير من السلبية في العالم ، يارجل وهي السبب في أن جاه يريدنا أن نملك رؤية أعلى للحكم على الأشياء مثلما يفعله كلاكما والعيد هنا |
| senin gibiler için kullanılan tek bir kelime var, o da "şeytan". | Open Subtitles | هـناك كلمة وحيدة تطلق على الأشخاص أمثالكَ وهي "شرّير" |