Senin gibileri kahvaltı ve bazen de öğle yemeği niyetine yer. | Open Subtitles | إنه يأكل الشباب أمثالك على الإفطار و بعض الأحيان على الغداء |
Onların demokratik standartlarında ...Senin gibileri kulüp evlerine ...davet edecekleri günü görür gibi oluyorum. | Open Subtitles | ،إني أتوقع يوم ،بالنظر لمعاييرهم الديمقراطيه سيدعون أمثالك إلى نواديهم |
Senin gibileri hainlik suçu gerekçesiyle vuruyoruz. | Open Subtitles | نحن نطلق النار على أمثالك لتهمة الخيانة العظمى |
Senin gibileri daha önce de gördüm, ve pek anlaşamadım. | Open Subtitles | لقد نقلت من نوعك من قبل نحن لا نتفق سوياً |
Senin gibileri bilirim. | Open Subtitles | هو إني أتولى حمايتكِ أنا أعرف نوعك جيداً |
Hep senin gibiler yüzünden Senin gibileri hor görüyor insanlar. | Open Subtitles | أناس مثلك من يعطون أناسًا مثلك سمعة سيئة |
Oteller Senin gibileri yakalamak için harikadır | Open Subtitles | هذه الفنادق تمتلك كلابًا لإمساك أشخاص مثلك .. كيفن |
Hey, sen! Senin gibileri burada istemiyoruz. | Open Subtitles | أنت , لانريد أشخاصاً وضيعين من العصابات أمثالك هنا معنا |
Anlaşma yapmam. Ben Senin gibileri avlayan adamım. | Open Subtitles | أنا لا أعقد صفقات أنا الرجل الذي يطارد الرجال أمثالك |
Anlaşma yapmam. Ben Senin gibileri yakalayan adamım. | Open Subtitles | أنا لا أعقد الإتفاقيات أنا الشخص الذي يطارد أمثالك |
Bir polis olduğumu anla. Senin gibileri hapse atarım. | Open Subtitles | أنت تفهم بأنني شُرطية، أنا من يقبض على أمثالك |
Sadece Senin gibileri hapsetmek için kullanıldığını ve oldukça eski olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فقط أنّ بمقدورها احتجاز أمثالك وهي قديمة جدّاً جدّاً |
Sadece Senin gibileri hapsetmek için kullanıldığını ve oldukça eski olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فقط أنّ بمقدورها احتجاز أمثالك وهي قديمة جدّاً جدّاً |
Senin gibileri dinlemeyi bırakalı çok oldu. | Open Subtitles | لقد توقفت عن الأستماع لرجال أمثالك منذ زمن طويل. ـ لا تطلق النار، لا تطلق النار ـ أهدأ |
Senin gibileri öldürmek için zamanda geriye gönderilen suikastçiler. | Open Subtitles | إنهم قتلة مأجورون مرسلين عبر الزمن لقتل الأشخاص أمثالك |
Senin gibileri tanırım. Tüm hayatım boyunca gördüm. | Open Subtitles | أعرف نوعك , لقد رأيت هذا النوع طوال حياتي |
Eskiden huzuru denizde arıyordum Senin gibileri bilirim. | Open Subtitles | في الأيام الماضية التي إلتقت بهذا أنا أعرف نوعك |
Senin gibileri ölene kadar taşlattırıp cesetlerini sokaklarda sürüklettim ben. | Open Subtitles | سمعت أن نوعك رجم لحد الموت و جثثهم جرت في الشوارع |
Yüz küsur yıl Senin gibileri avladım. | Open Subtitles | انا صدت من نوعك لأكثر من 100 سنة |
Dediğim gibi, ben Senin gibileri iyi bilirim. | Open Subtitles | ولكن كما قلت سابقا انا اعرف نوعك |
Senin gibileri uygun biçimde bağlamak mümkün değil. | Open Subtitles | أناس مثلك لا يمكن التخلص منهم بسهولة |
- Benim gibi adamlar Senin gibileri buraya getiriyor. | Open Subtitles | أشخاص مثلي يمهدون الطريق لمجيء أشخاص مثلك |
Eskiden Senin gibileri diri diri yakarlardı. | Open Subtitles | قديماً كانوا يحرقون من هم علي شاكلتك أحياء |